08/08/2012 | Yazar: Kaos GL

1 Mayıs mitingi, 8 Mart Emekçi Kadınlar Günü yürüyüşü gibi demokratik eylemlere "rutin olarak gitmekle" suçlanan dört kişi hakkında "örgüt üyeliğinden" dava açıldı; Avukat Aslan, "Bu tanıma göre herkes örgüt üyesi olabilir" diyor.

Hatay’da katıldığı eylemler ve mitinglerin "çeşitliliği ve sürekliliği" gerekçe gösterilen dört kişi örgüt üyeliği ve örgüt propagandası ile suçlandı.
 
Bahsedilen "çeşitli" eylemler şöyle: 1 Mayıs mitingi, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü yürüyüşü, füze kalkanı ve 4+4+4 eğitim sistemi protestosu...
 
Suçları: Özel yetkili mahkemeyi protesto etmek!
Savcı Özcan Şişman’ın hazırlayıp Adana 6. Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunduğu iddianameye göre, 11 Mayıs’ta tutuklanan Güzin Tolgaİbrahim ArslanhanSelda Özçelik ve Yılmaz Viraner, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 314/2. maddesi uyarınca "örgüt üyeliği" ve Terörle Mücadele Kanunu’nun 7/2. maddesi uyarınca "örgüt propagandası" ile suçlanıyor.
 
Delillerden bazıları şöyle:
* 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde "Kadınların gücünü gösterelim" yazılı pankartı taşımak, aynı eylemde "Cinsel, sınıfsal, ulusal sömürüye hayır" dövizi taşımak.
* 30 Mart’taki Kızıldere anmasına katılmak.
* Mezar ziyaretlerine ve pikniğe gitmek.
* Eğitim sistemindeki 4+4+4 değişikliğini protesto etmek.
* Newroz’a katılmak.
* "Ortadoğu ve Suriye’de emperyalist müdahaleye son" mitingine katılmak.
* Adliye önünde özel yetkili mahkemelerin uygulamalarını protesto etmek için "Demokratik faaliyet suç değildir" pankartı açmak.
 
Dördü de mahkeme sorgularında bu "suçları" inkar etmedi, "demokratik faaliyetlere, yürüyüşlere ve eylemlere katıldıklarını, bunun suç olmadığını" söylediler.
 
Başka bir davadan da yargılanan Tolga, "kendi duruşmasına çağrı için yapılan eyleme katılmakla" da suçlanıyor.
 
"Rutin hayatının parçası olmuş"
İddianamede, Savcı Şişman "örgüt üyeliği" kanaatine nasıl vardığını şöyle yazdı:
 
"Katıldığı eylem sayısınca terör örgütü propagandası yapmak suçunu oluşturduğu, ayrıca şüphelinin örgüt faaliyetlerindeki sürekliliği, çeşitliliği, örgüt faaliyetlerinin rutin hayatının önemli bir kısmını kaplaması, örgüte angaje olması, diğer örgüt mensuplarıyla sıkı bağlantısı gözetildiğinde örgüt üyesi olmak suçundan sorumlu olması gerektiğine..."
Avukat Oya Aslan, "kanunda böyle bir örgüt üyeliği tanımının bulunmadığını, bu muğlak tanıma göre herkesin örgüt üyesi olarak değerlendirilebileceğini" ifade etti.
 
Üç aydır tutuklu bulunan Tolga ve Özçelik, Karataş Kapalı Kadın Cezaevi’nde, Viraner de Adana F Tipi Cezaevi’nde. Davanın 2 Ağustos’taki ilk duruşmasında Arslanhan tahliye oldu, sonraki duruşma 4 Ekim’de. (Ayça Söylemez/bianet)

Etiketler: insan hakları
İstihdam