30/03/2016 | Yazar: Kaos GL

Antalya’da ‘trans kadın esnaf’ Deniz Beray (34), "ekmek teknesi" dükkanında hikayesini ve işini gücünü anlattı.

"İzin verseler translar ve travestiler çok başarılı olurlar" Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Antalya'da “trans kadın esnaf” Deniz Beray (34), "ekmek teknesi" dükkanında hikayesini ve işini gücünü anlattı.

Çalıştığı kuaför dükkanında Antalya Ajans’tan Bünyamin Tokmak’a hikayesini anlatan Deniz Beray, aslen Adanalı olduğunu, kız kardeşinin üç-dört yaşındaki çocuklarıyla ziyaretine geleceğini anlattı. Adana’daki kız kardeşine "çocuklara söyle; bana 'dayı' değil artık 'teyze' desinler" demeyi düşündüğünü ekledi.

“Çok şükür şimdi bir işyeri sahibi” olan Deniz Beray, 11 yaşında kadın kuaförüne çırak olarak girdiğini ve mesleğine devam ettiğini söyledi.

“Toplumun hor gördüğü, dışladığı bir ortamda mesleğimi devam ettirebilmek benim için gurur verici” 

Hayatının zorluklarla geçtiğini söyleyen Deniz Beray, cinsel kimliğinden dolayı “hiç bir zaman pişmanlık yaşamadım” diyor.

“11 yaşından beri kadın kuaförlüğü yapıyorum ve zaman zaman çok sıkıntılar çektim, haddinden fazla. Toplumda dışlanmalar yaşadım. Ailemi de çok etkiledi bu durum. Yavaş yavaş alıştılar, kendimi kabullendirdim. Toplumun hor gördüğü, bizi dışladığı bir ortamda mesleğimi devam ettirebilmek benim için gurur verici bir şey. İsterdim ki, diğer trans arkadaşlar da benim kadar şanslı olsalardı. İnsanlar onları dışlamasaydı. Ben şu anda, ailemin de desteğiyle istediğim hayatı yaşıyorum ve bundan memnunum.”

“İzin verseler translar ve travestiler çok başarılı olurlar”

İlk kuaför salonunu Adana’dan açan ve 10 yıl çalışan Deniz Beray, sonra Antalya'ya gelme kararı almış. Antalya’da beş yıl boyunca 3 farklı iş yerinde çalışan Deniz Beray, 1 yıl önce kendi salonunu açmaya karar vermiş.

Cinsel kimliğinden dolayı çok zorluklar yaşadığını belirten Deniz Beray, “Bu, doğuştan gelen bir şey ve buna tek başına hükmedemezsiniz” diyor.

“Gittiğim yerlerden çok kovuldum. Kendi işimi, kadın kuaförlüğünü yapmak istedim sadece. Gittiğim yerlerde o baskıyı görmek, insanların dışlamaları, hor görmeleri, iş vermemeleri çok ağır bir şey. Çaba gösterdim ve bir karar verdim. Ben Deniz'im, kuaförlük mesleğine devam edeceğim ve başka hiç bir şekilde hiç kimsenin baskısı altında, onların istediklerini vermeyeceğim. Çabaladım, kendi savaşımı verdim ve o savaşı kazanmak istedim. Her gelen zorluğa, engele göğüs gerdim. Aslında bir trans kadının seks objesi olarak değil de, istedikten sonra neler yapabileceklerini göstermek istedim. Aslında görmek isteseler zaten trans arkadaşlarımın o kadar kaliteli, eğitimli ve iyi insanlar olduklarını görecekler ki, bunu görmeleri gerekiyor. Toplumda travesti dediğin zaman tehlikeli insanlar ve seks objesi olarak görüyorlar. Aslında o kadar çok yüksek okul bitiren o kadar çok trans arkadaşım var ki, bunlara iş imkanı verilse zaten şu durumda her şey daha iyi olurdu. İnsanların translara, travestilere önyargısı olmaması gerekiyor. İzin verseler translar ve travestiler çok başarılı olurlar.”

“Ama bende bu kadar değişimin olacağını düşünemediler”

14 yaşında cinsel kimliğini ailesine açıklayan Deniz Beray, “çünkü bunun gizli kalmaması gerekiyordu. Psikolojik çöküntü olarak bana ağır geliyordu” diyor.

“Bir kadınım ama görüntü olarak erkeksiyim. O zaman ben Deniz'im dedim. Başka alternatifim yok. Bundan sonra hayatıma Deniz olarak devam edeceğim ve mesleğimi sürdüreceğim. Kuaför olarak hayatıma devam edeceğim dedim. Başka şekilde insanların baskısı, toplumdaki dışlamalar, hor görmeler beni durduramadı.”

Çıraklık ve kalfalık döneminde çalışma arkadaşları ve patronlarıyla diyalogların çok iyi olduğunu söyleyen Deniz Beray, “bu kadar değişimin olacağını düşünemediler” diye ekliyor.

“Beni bir erkek olarak görmediler. Bana hep, sen bizim kızımızsın, seni kızımız olarak görüyoruz dediler. Bunu söyledikleri zaman hoşuma gidiyordu tabii. Müşteriler, çevremiz, kalfalarımız, patronlarım hiç bir sıkıntı yaratmadılar. Ve hepsi benimsedi. Ama bende bu kadar değişimin olacağını düşünemediler.”

“Direkt sen travestisin, sana iş yok diyorlar”

İş ararken, iş başvurusu yaparken yaşadıklarını da anlatan Deniz Beray, “direkt sen travestisin, sana iş yok diyorlar” diye devam etti.

“İşsiz kaldığım 2 aylık dönemde,  her gün 4-5 yere iş başvurusu yapmaya gittim. Bu süreçte mesleğimi bırakmayı dahi düşündüm. Ne iş olursa olsun yapacağım diye düşündüm. İş görüşmesine gittiğim zaman, "Sen olmazsın, sen transsın, sen erkeksin, sen kadın mısın, senin cinsiyetin belli değil, kişiliğin belli değil" dedikleri zaman ağırımıza gidiyor. Bunun zorluklarını çok yaşadım. Çok darda kaldığım vakit, bana destek olan ailemdi.”

“Dükkanı ilk açtığımda çok korktum, çekindim”

“Dükkan açabilmem için bir ablam benim için kredi çekti, sağ olsun. Onun aracılığıyla dükkan açtım. Dükkanı ilk açtığımda çok korktum, çekindim. Antalya'da ilk defa bir transın, kendi mesleğinde kendi işini kurması ve insanlara hizmet etmesi, belki insanlara tuhaf gelecekti. Toplumda transları, travestileri bir seks objesi olarak gördükleri için onlara tuhaf geleceğini düşündüm. Ama şöyle bir şey var. Bir trans istese her şeyi yapabilir. Bu yüzden çok tedirgin oldum. Acaba yapabilir miyim? Acaba iş olur mu? İnsanların tepkisi ne olur diye düşündüm ve gözümü kararttım açtım. İlk gelen müşterim, "Seni takdir ediyorum, aramıza hoş geldin" dedi. Şu anki müşteri potansiyelim çok iyi. Çevremdeki insanlar çok kaliteli insanlar. Çevrem o kadar çok benimsedi ve sevdiler ki beni, bir evlatları, kızları, kardeşleri olarak görüyorlar. Gelen tepkilerden çok mutluyum. Dükkanı açalı 1 yıl oldu.”

“Vergimi de veriyorum”

Bir şeyleri başardığına inandığını söyleyen Deniz Beray, “vergimi de veriyorum” diyor.

“Ben bir transın kendi adına işyeri açtığını hiç duymadım. Benim ilk olduğumu düşünüyorum. Antalya'da bir travestinin kendi dükkanını açıp da kendi dükkanının başında durması ilk diye düşünüyorum.”

“Cinsel kimliğinden dolayı iş vermiyorlar”

Sanıldığı gibi seks işçiliğinin kolay olmadığını söyleyen Deniz Beray, cinsel kimliklerinden dolayı translara iş verilmediğine dikkat çekiyor.

“Yüksek okul mezunu, master yapmış bir arkadaşım iş bulamıyor. Beden öğretmeni bu arkadaşım fuhuş yapmak zorunda. İş başvurusu yaptığı, CV'sini verdiği işyerlerinde bir türlü kabullenmediler. Cinsel kimliğinden dolayı iş vermiyorlar.

Bir başka arkadaşım aşçı. Yıllardır aşçılık yapıyor. Ama gittiği restoranlardan eli boş dönüyor. Ve şu an fuhuş yapıyor. Yani iş imkanı, fırsat, şans tanımıyorlar. İnsanlarda öyle bir önyargı var ki, yüzüne baktığın zaman, "Bu transtır" diyor. Ama yarın bir gün onların çocuğu da trans olabilir.”

Fotoğraflar: Semih Ersözler / Antalya Ajans

Antalya'dan “trans kadın esnaf” Deniz Beray’la söyleşinin tamamı buradan okunabilir.


Etiketler: insan hakları, çalışma hayatı
İstihdam