11/04/2017 | Yazar: Aslı Alpar

‘Benim de homofobik, transfobik, ahlakçı jinekologlarım oldu’ diyor ve yazı dizisine katkı sunmak istiyorsanız hikâyelerinizi bekliyoruz.

"Jinekolog Muhabbetleri" başlıyor... Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Jinekolog muayeneleri her kadın için sıkıntı verici olabilir ama “bağzı kadınlar”  ve tabi "bağzı erkekler" için gerçekten çok daha zordur. Bekâr ancak cinsel olarak aktif veya lezbiyen, biseksüel, interseks ve trans erkek ya da kadınsanız, en sıradan kontrolde bile kendinizi kötü hissedebilirsiniz.

Bazen homofobik, transfobik bir hekim, bazen heteronormativitiye körü körüne bağlı bir sağlık çalışanı bazen de kendi ahlak kurallarını size dayatan bir doktor… Çok sık karşılaştığımız ve karşılaştığımız sıklıkla sustuğumuz bir alan olan jinekolog muayenelerini bu sayfada jinekolog muhabbetlerine dönüştürüyoruz. Derdimiz bize iyi gelsin, destek versin ve görünürlüğü arttırarak derdimize derman olsun…

Küçük bir uyarı: “Jinekolog Muhabbetleri” yazı dizisine gönderilen anlatılar, güçlendirsin, iyi gelsin, yaşadıklarımız muayene odasında saklı kalmasın diye paylaşılsa da hepimiz için tetikleyici olabilir. 

Jinekolog muhabbetlerinin ilk anlatısı, Irmak’tan geliyor. Irmak, bize bu yazı dizisine başlama cesaretini kazandıran hikâyesini anlatıyor:

                                                          Eser: feministart

Bundan birkaç hafta önce tak etti canıma. İçimden gelenleri bir mailde toparladım. Bildiğim tüm LGBTİ derneklerine mail attım. Bu maili atarken biliyordum, bu camianın onlarca derdi var. Benimki belki daha az önemli olanıydı. Ama konu sağlık olunca ne kadar önemsiz olabilirdi ki? Sağolsun KaosGL duyarsız kalmadı ve cevap yazma nezaketini gösterdi.

Şimdi benim hikâyeme geçelim. Ben eşcinsel bir kadınım sayın okurlar. Tahmin edersiniz ki homofobik olmayan bir sağlık çalışanına rastlamak şans işi ki benim de bugüne kadar böyle oldu. Ancak homofobik olmamalarına karşın karşımda koskoca hocaların/profların/doçların hebele hübele kekelemelerine tanık oldum. Zaten muhtemel bir rahatsızlığım var ve doktora içimi rahatlatmaya gitmişim. Bırakın içimi rahatlatmayı, kafamda “e bu şimdi benim durumumu anladı mı ki” sorusuyla odadan çıktım her seferinde.

“İçeri tam olarak ne giriyor?”

Gerek üroloji, gerek jinekoloji muayenelerinde, “partnerim kadın” dediğimde nasıl seviştiğimi anlatmak durumunda kaldım. "Efendim yanlış anlamayın ama vajinal bir giriş oluyor mu?" sorusundan "İçeriye tam olarak ne giriyor?" sorusuna kadar.  Ya da en sevdikleri espri olan; “O zaman hamilelik riskimiz yok”. Hayır, varsa bile niye ‘bizim’ onu da anlamış değilim. Sanırım karşılarında LGBT bir birey görmenin tedirginliğini bu espriyle atıyorlar.

Sanki dünyanın en ilginç işi!

Ben anlatmasına anlatırım nasıl seviştiğimi o sorun değil ama insanın kanına dokunuyor. Oldukça ilginç bir şey yapılıyormuş da bunu kimse anlamıyormuş gibi bir tavır sergileniyor doktorlar tarafından. Yukarıdaki soruların her biri başka bir doktor tarafından soruldu. Hepsinin mazereti aynı: “bu konuda bilgim yok.”O kadar yıl eğitim alıyor bu insanlar ki TIP dediğimiz eşitliğin herkes için en çok hissedilmesi gereken alanda. Bu insanların LGBTİ‘lerin nasıl cinsel ilişkiye girdiklerini bilmeleri, bilmiyorlarsa öğrenmeleri gerek. Daha ilişkinin nasıl olduğunu kafalarında tahayyül edemiyorlarsa bizlere nasıl çare olacaklar? Benim sorunumla ilgili çözümsüz kalmalarının da sırf bu ilişkinin mantığını çözememelerinden kaynaklandığını düşünüyorum.

Sevgili jinekologlar cinsellik yalnızca karşı cinsle yaşanmıyor

İşin kötüsü partnerinin hemcinsi olduğunu söyleyemeyen insanların nelere maruz kaldığı. Belki sırf bu yüzden yanlış bir tedavi uygulanıyor. Neticede bu konuda uzmanlaşan kimseleri göremiyorum ortada. Öğrendim ki derneklerin ve benim bildiğim birkaç belediyenin bu konuyla ilgili çalışmaları varmış. Ama tabii ki yeterli değil. Problemin temeli 6 senelik üniversite eğitimi sürecinde. Belki de bilmiyorum en azından doktora gidebiliyorum diye sevinmeliyim bu ülkede…

“Benim de homofobik, transfobik, ahlakçı jinekologlarım oldu” diyor ve yazı dizisine katkı sunmak istiyorsanız asli.alpar@kaosgl.org adresine hikâyelerinizi bekliyoruz. Yazı dizisi sizden gelen hikayelerle devam edecek…

 


Etiketler: insan hakları, sağlık
nefret