28/08/2012 | Yazar: Buğra Tokmakoğlu
Mülteci Barınma Merkezi ile ilgili tartışmalara Mülteci-Der’den kaygılıyız’ yanıtı geldi
Mülteci Barınma Merkezi ile ilgili tartışmalara Mülteci-Der’den ‘kaygılıyız’ yanıtı geldi
Nefret söylemi endişe yarattı
Çiğli Harmandalı’da inşaatı süren mülteci barınma merkeziyle ilgili siyasilerin ardı ardına yaptığı açıklamalara yanıt veren Mülteci-Der İdari Koordinatörü Pırıl Erçoban, “Mültecileri çöp sorunu ile karşılaştırmak nefret söylemine katkıda bulunuyor, herkesi daha duyarlı olmaya davet ediyoruz” dedi.
Çiğli’nin Harmandalı Cumhuriyet Mahallesi sınırları içerisinde Avrupa Birliği ile yapılan protokol çerçevesinde inşasına başlanan Mülteci Kabul ve Barınma Merkezi konusundaki tartışmalar devam ediyor.
Harmandalı Cumhuriyet Mahallesi Muhtarı Dursun Ali Kazar’ın, ““Biz yıllardır elektriği yetersiz kalan, suyu akmayan, kanalizasyonu olmayan bir mahallede sıkıntı içinde yaşarken, 250 metre ötemizde mülteciler için 100 milyon liralık bir yatırım yapılması hangi vicdana sığar?” çıkışı İzmirli siyasileri de tartışmaya dâhil etmişti.
Yaptığı basın açıklamasında kurulacak mülteci kampını kentin kalbine saplanmış bir hançer olarak niteleyen CHP İzmir Milletvekili Aytun Çıray’ın İzmirlileri direnişe çağıran söylemi üzerine AK Partili vekiller de bölgeye giderek inceleme yapmıştı.
Süreç 2005’te başladı
Yaşanan tartışmalardan rahatsızlık duyduklarını ifade eden Mültecilerle Dayanışma Derneği (Mülteci-Der) İdari Koordinatörü Pırıl Erçoban İzmir’le beraber Türkiye’de 7 farklı ilde kurulması planlanan barınma merkezlerinin 2005 yılında Avrupa Birliği uyum sürecinde belirlenen Ulusal Eylem Planı çerçevesinde yürütüldüğünü söyledi.
Süreç içerisinde verilen taahhütlerle 2012 yılına kadar inşa edilmesi gereken merkezlerde öncelikli olarak hassas grup olarak nitelendirilen yalnız kadın, çocuk ve yaşlıların ikamet edeceğini hatırlatan Erçoban, ülke genelinde BM’ye kayıtlı 25 bini aşan kayıtlı mülteci bulunduğunu ve 750’şer kapasiteli projelendirilen 7 merkezin ihtiyacı karşılamaktan uzak olduğunu belirtti.
Mülteci suçlu değildir
Mültecilerin zulümden kaçan, desteğe ihtiyacı olan bireyler olduğunu ve suçlu olarak nitelendirilemeyeceğine dikkat çeken Erçoban, “Yapılan merkezin Suriye ile ilgisi yok. Zaten Suriye’den ülkemize sığınan kişilerin barınma merkezinde konaklayabileceği yasal bir dayanak yok. Barınma merkezlerinde iltica prosedürüne tabi olan, talepte bulunan ve talepleri değerlendirme sürecinde olanlar geçici olarak konaklayabilir” dedi.
Verilen tepkiler ağır
Son dönemde Yunanistan’da görülen ırkçı tepkilerin Türkiye’ye sıçramasından endişe duyduklarını belirten Erçoban tüm kesimleri daha duyarlı olmaya davet etti. Özellikle daha bilgili olması gereken ve kamuyu yönlendirme gücüne sahip olan kişilerin sorumluluk göstermelerinin oldukça önemli olduğunu vurgulayan Erçoban, “Vatandaşın hizmet konusundaki sıkıntıları kabul edilebilir, samimiyetle katılıyoruz. Ancak mültecileri çöp yerine koymak, zulümden kaçanları bu şekilde nitelendirmek insan hakları açısından doğru değil. Herkesin insan onuruna yakışır bir yaşama hakkı olduğunu kabul ederek ona göre hareket etmemiz gerekiyor. Kimse bir yerleri talan etmeye filan gelmiyor. Merkezin ne işe yarayacağı konusunda net bilgi verilmediğinden vatandaşlar arasında korku yaratılıyor” diye konuştu.
Nefret söylemini önlemeliyiz
Bazı medya organlarının nefret söylemine çanak tutarak, yaşananları farklı yansıttığından yakınan Erçoban, “Yayılan bu nefret söylemi ellerinde silah ve bıçaklı çeteleri oluşturabilir. Tıpkı Yunanistan’daki göçmen avı gibi örnekleri ve kargaşaları görmekten endişe ediyoruz. Bu süreçte doğru bilgilerin aktarılması noktasında bilgimizi paylaşmaya hazırız” dedi.
Merkezin maliyeti
İzmir’le birlikte Van, Erzurum, Gaziantep, Kayseri, Ankara ve Kırklareli’nde inşa edilecek kabul merkezlerinin toplam maliyeti 78,6 milyon dolar. Yüzde 75’i AB fonları, yüzde 25’i ise Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından karşılanacak merkezler için Emniyet Genel Müdürlüğü’nün harcama yapacağı rakam 18 milyon euroyu bulacak.
Etiketler: insan hakları, mülteci