12/12/2011 | Yazar: Kaos GL

Lambdaistanbul LGBTT Dayanışma Derneği ve Yeryüzüne Özgürlük Derneği aktivistleri, 4 Aralık’ta Suriye - Ürdün sınırında gözaltına alınan LGBTT aktivisti Razan Ghazzawi’nin tutuklanmasını protesto etti.

9 Aralık’ta, İstanbul’daki Suriye Başkonsolosluğu önünde toplanan, Lambdaistanbul LGBTT Dayanışma Derneği ve Yeryüzüne Özgürlük Derneği aktivistleri, 4 Aralık’ta Suriye - Ürdün sınırında gözaltına alınan LGBTT aktivisti Razan Ghazzawi’nin tutuklanmasını protesto etti.

8 ayda Suriye’de 4 bin civarında sivilin katledildiğine ve yaklaşık 11 bin sivilin de gözaltında kaybedildiğine dikkat çeken aktivistler, yaptıkları basın açıklamasında "Tüm dünyaya, Suriye halkına yaşattığı zulümden dolayı rezil olan Suriye hükümeti, dostumuz Razan’ı ve diğer özgürlük aktivistlerini derhal serbest bırakmalı ve adeta karakteristik hale getirdiği baskıcı düşünce sistemiyle insanlık onurunu alenen ayaklar altına aldığı ve "vatandaş" diye tanımladığı insanları gözünü kırpmadan katlettiği için; tutsak aktivistlerden, ölümüne sebep olduğu bireylerin nazarında onların ailelerinden özür dileyerek tüm zararları tazmin etmelidir" dedi.

"Free Razan" dövizleri taşıyan ve "Razan’a özgürlük, tutsaklara özgürlük" sloganları atan aktivistler, Suriye’deki baskıcı rejimin ve tüm dünyadaki devlet terörünün son bulmasını, Razan Ghazzawi ve diğer özgürlük tutsaklarının derhal salıverilmesini istedi.

Eylemde okunan basın bildirisinin tam metni şöyle:

BASINA ve KAMUOYUNA,

Suriyeli aktivist, dostumuz Razan Ghazzawi, Amman’da yapılacak olan "Arap Dünyası’nda Basın Özgürlüğü Forumu"na gitmek üzereyken 4 Aralık Pazar günü Suriye - Ürdün sınırında keyfi olarak tutuklandı ve hâlâ Şam Adra cezaevinde, nedeni belirsiz bir şekilde tutuluyor.

2011’in Mart ayında Suriye’de başlayan protestolar akabinde, bugüne kadar 4 bin sivil katledildi ve neredeyse 11 bin sivil insan, keyfi tutuklamalar ve gözaltılar esnasında kaybedildi. Bunun yanında, Suriye’den kaçan on binlerce insan, komşu ülkelere sığınmaya çalışırken ülkeden kaçamayan binlercesi de Kuzey Suriye’nin ormanlık alanlarında saklanmaya devam ediyor. Ve faşist Esad Kardeşler yönetiminin zulmettiği yüz binlerce Suriyelinin sesi, en acımasız biçimlerde susturulmaya ve bastırılmaya çalışılıyor. Dostumuz Razan, Suriye’de ardı arkası gelmeyen devlet terörünün mağdurlarından yalnızca bir diğeri.

Bugün, dünya genelinde, devletler eliyle topluma, bireylere uygulanan baskının, zulmün her geçen gün muazzam bir artış gösterdiğinin farkındayız ve bu süreci öfkeyle, endişeyle izliyoruz. Belli bir tahakkümü temel alarak toplum hayatına etki eden devletler, kendilerine karşı olanı, muhalifi susturmak için polis şiddetini, işkenceyi, hapishane şiddetini, açık, gizli ve "kirli" savaşları hiç çekinmeden kullanıyor. Devletin baskı ve yargı organlarınca "suçlu" olarak yaftalanan bireyler, hiçbir somut kanıta dayandırılmaksızın korkunç tecrit koşullarına maruz bırakılıyor, zindanlara atılanlar birçok temel hak ve özgürlükten yoksun bırakılıyor.

Bizler, Razan’ın dostları ve bu zulme duyarsız kalamayan insanlar olarak, Suriye’de bizzat devlet eliyle uygulanan işkence, gözaltında kaybetme, yargısız infaz gibi her türlü hak ihlalinin varlığından haberdar olduğumuzdan, Razan’ın hayatından ciddi şekilde endişe duymaktayız. İnsan yaşamını sadece daha yaşanabilir kılmak için çabalayan bir aktivist, bugün Suriye’de düşüncelerinden dolayı tutsak edilmekte ve birçok temel hak ve özgürlükten mahrum olarak yaşamaya mahkûm edilmektedir. Tüm dünyaya, Suriye halkına yaşattığı zulümden dolayı rezil olan Suriye hükümeti, dostumuz Razan’ı ve diğer özgürlük aktivistlerini derhal serbest bırakmalı ve adeta karakteristik hale getirdiği baskıcı düşünce sistemiyle insanlık onurunu alenen ayaklar altına aldığı ve "vatandaş" diye tanımladığı insanları gözünü kırpmadan katlettiği için; tutsak aktivistlerden, ölümüne sebep olduğu bireylerin nazarında onların ailelerinden özür dileyerek tüm zararları tazmin etmelidir.

Bugün, Razan’a uygulananların çok daha beterlerinin, Suriye gibi devletlerce insanlara yaşatıldığını, yaşatılacağını biliyoruz. Bunu değiştirmek için, herkesi devlet terörüne, tecritlere, yaşanan hak ihlallerine karşı direnmeye, hakları gasp edilen ve ne koşullarda tutsak edildikleri gün gibi ortada olan özgürlük tutsaklarının mücadelesine ses katmaya, onlarla dayanışmaya çağırıyoruz. Bu vesileyle sadece insanca yaşam için mücadele verdiği için Razan’a tutsaklığı reva gören Suriye devleti nezdinde, otorite gücünü kullanarak asılsız senaryolarla hak ihlallerini meşrulaştıran, hak kavramının içini boşaltan, Türkiye de dahil olmak üzere tüm devletleri, baskılara, zulümlere, hukuk dışı tüm uygulamalara son vermeye çağırıyoruz.

LGBTT AKTİVİSTİ RAZAN GHAZZAWI’YE ÖZGÜRLÜK!

TÜM ÖZGÜRLÜK TUTSAKLARINA ÖZGÜRLÜK!

TÜM DÜNYADA VE SURİYE’DE DEVLET TERÖRÜNE SON!

Lambdaistanbul LGBTT Dayanışma Derneği
Yeryüzüne Özgürlük Derneği


Razan Ghazzawi Kimdir?

Suriye Basın ve İfade Özgürlüğü Merkezinin (SCM) verdiği habere göre aktivist blog yazarı Razan Ghazzawi Suriye-Ürdün sınırında tutuklandı. Amerika doğumlu Razan Ghazzawi Amman’da düzenleyeceği konferansa giderken polisler tarafından tutuklandı. Konferans Arap Coğrafyasında basın ve ifade özgürlüğünü konu alıyordu.

Sosyal medyada bulunduğu coğrafyada kendi adını kullanarak yazı yazan az sayıdaki blog yazarlarından biridir Razan Ghazzawi. Tutuklanmadan önceki yazdığı son yazıda daha önce tutuklanıp serbest bırakılan bir başka yazar, Hussein Ghrer’in serbest bırakıldığını duyurmuştu. Razan aynı zamanda SCM’de medya görevlisi olarak çalışmaktaydı.

Şimdiden bir Facebook sayfası kuruldu ve şimdiye kadar 3300 beğeni aldı. Sayfanın  kurulma amacı yazarın serbest bırakılmasını sağlamak. Diktatör rejimlerde blog yazarlarının tutuklanması alışmadık bir durum değil. Daha önce Mısır, Fas ve Sudi Arabistan’da bu tür olaylar yaşandı. Temmuz ayında Suriye’li Anas Maarawi yakalanmış ve iki ay sonra serbest bırakılmıştı. Facebook ve Twitter gibi sosyal medyalarda yazılanları inceleyecek olursak yıl bitmeden daha fazla tutuklamanın olabileceğini tahmin edebiliriz.


Etiketler: insan hakları
İstihdam