07/04/2014 | Yazar: Kaos GL

Askerlik için eşcinsellik raporunu yeni almış ve rapor alacaklara yardımcı olmak istediğini belirten bir Kaos GL okurundan gelen tanıklığı yayınlıyoruz.

Kâğıdı aldım, arkasına baktım ve arkadaşıma dönüp “Tamamdır!” dedim çünkü kâğıdın arkasında yazan kodu ve anlamını biliyordum.
 
Askerlik için eşcinsellik raporunu yeni almış ve rapor alacaklara yardımcı olmak istediğini belirten bir Kaos GL okurundan gelen tanıklığı yayınlıyoruz.
 
Askerlikten eşcinselliğim dolayısıyla muaf olma başvurusunda bulunmadan önce herkes gibi ben de internette araştırmalar yapmıştım. Özellikle Kaos GL’de okuduğum “Rapor Sürecinde Zaten Eşcinsel Olduğunuzu Unutmayın” başlıklı yazının bana çok faydası olmuştu. Bu yüzden ben de belki başkalarına yardımı dokunur diye kendi sürecimi anlatmak istiyorum:
 
İstanbul Anadolu yakasında oturuyorum. Lisans mezunuyum, üniversiteden mezun olduktan sonra 2 sene tecil hakkımı kullandım ve evime askerliğe çağrı benzeri bir kâğıt gelmesini beklemeden Kasım sonu şubeye gittim. Benim askere gideceğim dönemin (Şubat 2014 dönemi) işlemlerinin henüz başlamadığını söylediler ve Aralık ayında gelmemi istediler. Aralık başı tekrar şubeye gittim, sıra aldım, sıramı beklerken herkesin doldurduğu bir form doldurdum. Formda askeri hastaneye sevk istediğime dair bir kutucuk işaretledim. Belgelerimi önceden hazırlamıştım. (Nüfus cüzdanı aslı ve fotokopileri, diploma aslı [üzerinde not ortalamanız yazmalı] ve fotokopileri, en az 24 adet vesikalık fotoğraf.) Sıram geldiğinde görevli kadının yanına gittim ve askerlik işlemleri için geldiğimi fakat askeri hastaneye sevk edilmek istediğimi söyledim. Görevli önce askere gidecekmişim gibi işlemlerimi yaptı ve bilgilerimi doldurdu. Daha sonra bana bir belge verip bunu aile hekimine onaylatmamı istedi. “Sorununu aile hekimine söyleyeceksin, o da sorununu koduyla beraber bu kâğıda yazıp imzalayacak” dedi.
 
Aile hekimine gittim, askerlik şubesinden gönderdiklerini, askeri hastaneye sevk edilebilmem için onayının gerektiğini söyledim. Doktor sorunumu sorunca eşcinsellik olduğunu söyledim. Önündeki psikolojik sorunlar listesini inceleyen doktor eşcinsellikle ilgili bir madde bulamayınca başka bir psikolojik sorunu koduyla beraber yazdı ve kâğıdı kaşeleyip imzaladı.
 
Doktorun verdiği kâğıtla beraber tekrar şubeye gittim ve başka bir kadın görevliye yönlendirildim. Fotoğraflarımı ve belgelerimi hazırlayıp bir zarfa koyan görevli, bu kapalı zarfla beraber 3 gün içerisinde GATA’ya gitmem gerektiğini söyledi. Ben bütün bu işlemlere sabah erkenden başladığım için hastane öncesi süreci 1 günde bitirmiş oldum ve ertesi sabah GATA’nın yolunu tuttum.
 
Yanımda en yakın kız arkadaşımla Haydarpaşa GATA’ya gittik. Psikoloji (Psikiyatri) binasını bulduk ve içerideki görevliye zarfı verdim. Görevli bana bir sıra numarası verdi. İçerisi çok kalabalıktı ve sıra numaralarını gösteren numeratör çok yavaş ilerliyordu. Öğlene doğru adım okundu ve içeride bir doktorun odasına girdim. Doktor sorunumu sordu ve “Eşcinsellik” dedim. Birkaç genel soru sorduktan sonra aile görüşmesi yapılacağını belirtti. En yakın arkadaşımla beraber geldiğimi söyledim, onay aldıktan sonra dışarıda bekleyen arkadaşımı aile görüşmesini yapan doktorun odasına yönlendirdim. Beş dakika kadar sonra doktorun odasından çıkan arkadaşım özetle şunları söylemiş: “Emre feminen bir insandır ve bu durumunu saklayamaz. Cinselliğini açıkça yaşar ve sık sık seks yapar. Geçmişte denedi ama bir kişiye bağlanamaz, tek eşli değildir. Zaman zaman makyaj yapar hatta kadın reyonlarından da giysiler alır. Bir süredir de ailesiyle görüşmüyor.” Bu ifadeleri kâğıda yazan doktor, arkadaşıma, çizim testi için ilgili binaya gitmem gerektiğini söylemiş. Biz de öyle yaptık.
 
Yazılı testlerin yapıldığı binaya gittiğimizde oradaki doktor bana bir kurşun kalem ve birkaç kâğıt verdi. Kâğıtlardan boş olanına bir ev, bir ağaç ve bir insan çizmem gerektiğini ve kâğıtlarda yazan soruları da o çizimlere göre yanıtlamam gerektiğini söyledi. O bina da kalabalıktı, yaklaşık 10 kişi aynı anda aynı testi yaptık. Hatta arkadaşım da yanımda bekledi. (Çok sorulu Minnesota testini göremeyince şaşırmıştım, sorunca testin kalktığını öğrendim.) Çizimleri yaptım, soruların cevaplarını yazdım ve kâğıtları doktora teslim ettim. Çizimlerle ya da cevaplarla ilgili bir şey tavsiye edebilir miyim bilmiyorum, kendiniz gibi olun, sadece biraz daha naif, renkli ve feminen düşünün. :)
 
Tekrar zarfı ilk teslim ettiğim binaya döndüm ve adımın okunmasını bekledim. Adım okununca yine benimle görüşen doktorun odasına girdim, yanında bir doktor daha vardı ve o yeni doktor bana sorunumu sordu, “Eşcinsellik” dedim. Biraz kızgın bir tavırla “Eşcinsellik hastalık mı ki?” dedi, ben “Bence hastalık değil fakat askerlik yapmama engel oluşturan bir durum” derken kâğıdıma bir şeyler yazdı ve “Al” diyip çıkabileceğimi söyledi. O an “hayır” aldığımı düşünerek üzülmüştüm. Doktorun ne yazdığı da pek okunaklı değildi. Kâğıdı danışmadaki görevliye verince konseye çıkacağımı söyledi ve bana konsey için gün verdi. Tam 4 ay sonrasına. Yine de ilk denememde konsey randevusu aldığıma sevinmiştim çünkü orada “hayır” aldıkları için itiraz edip ikinci kez gelen insanlarla tanışmıştım.
 
Aldığım konsey randevusu belgesini hastanedeki ilgili kişiye onaylatarak ertesi gün tekrar şubeye gidip bu kâğıdın bir kopyasını teslim ettim. 4 ay sonraya randevu aldığım için, bu esnada aranmamam, kaçak durumuna düşmemem adına şube bu kâğıdı kütüğümün bulunduğu şubeye yollayacağını söyledi.
 
2 günde ilk aşamayı bitirmiştim. İlk gün askerlik şubesi, ikinci gün de hastane. Size tavsiyem her iki yere de sabah erken bir saatte gitmeniz çünkü her iki yerde de bolca beklemeniz gerekebiliyor. Ben günlük hayatımda tarz olarak pek efemine bir tip olmasam da şubeye ve hastaneye biraz renkli giyinerek, saçlarımı boyatarak gittim ve biraz da kadınsı davranmaya çalıştım ama kadın kıyafetleri giymedim, makyaj yapmadım ya da herhangi bir aksesuar takmadım. Bu durum psikolojinizi biraz sarsabiliyor, “Geyim ve gey görünmek için taklit yapıyorum” gibi düşünebiliyorsunuz. Fakat herkes aynı şeyi söylüyor: Biraz kadınsı davranmalısınız… Dış görünüşüm yüzünden şubede benim gibi bekleyen gençler tarafından sözlü ve fiziksel tacizlere uğrayıp korku dolu dakikalar yaşamış olsam da hastane pek öyle değildi. Hastanede birçok eşcinsel vardı, bir ara bir grup travesti geldi, sohbet ettik, espriler yaptık hatta arkadaş olduk. Bir diğer tavsiyem, bu süreç içerisinde mümkünse yanınızda biri olsun. Kendinizi daha rahat ve daha güvende hissedersiniz. (Hastaneye zaten yanınızda sizi anlatacak biriyle gitmeniz lâzım.) Ve, ne yaşarsanız yaşayın, iyi düşünün. Çünkü bu sürecin biteceğini ve belki de ilk seferde muafiyetinizi kazanacağınızı biliyorsunuz…
 
Nisan başı kestirmeye kıyamadığım saçlarımla tekrar şubeye gittim. :) Çünkü ertesi gün hastanede konseye çıkacaktım ve benim tekrar hastaneye sevkimi almam gerekiyordu. Şubede sıram gelince ilgili görevliye gittim, yeni tarihli sevk evraklarımı hazırlayıp zarfa koydu. O zarfla ertesi gün tekrar GATA’ya gittim.
 
Yine yanımda en yakın kız arkadaşımla sabah 8’de GATA’daydık. Danışmaya zarfı verip kayıt yaptırdık ve beklemeye başladık. Bir-iki saat sonra doktor X Bey ile görüşmek için odasına girdim. Biliyordum, bu konsey öncesi tekli görüşmeydi ve kısa sürecekti. Beş dakika kadar doktorla sohbet ettik. İlk cinsel deneyimimin ne zaman olduğu, ailemin bilip bilmediği, gey ortamlara takılıp takılmadığım gibi günlük sorular sordu. Cevaplarken kırık konuşmaya özen gösterdim, o da cevaplarımı kısa kısa notlar halinde yazdı. Görüşme bitince binanın diğer tarafında beklemem gerektiğini, konseye ismimle çağırılacağımı söyledi.
 
Konseyi beklerken kalabalık gey grubumuzla sohbet ederek, espri yaparak vakit geçirdik. O sabah arkadaş olmuştuk ve işlerimizi hep beraber hallediyorduk. Derken isimler okunmaya başlandı ve bana da sıra geldi. İçeri girdiğimde asistanlar da dâhil yaklaşık on kişilik bir konseyin karşısına oturdum. Doktorla yaptığım tekli görüşmedeki soruların benzerleri soruldu. İki, üç dakika sonra çıktım ve başka bir arkadaşım girdi.
 
Konsey, düşünürken beni en çok heyecanlandıran görüşmeydi fakat içerideyken o kadar da heyecanlı geçmedi. Kimse kötü davranmıyor ya da sizi zorlamıyor. Sadece birkaç soru sorup bırakıyorlar. Arkadaşlarla konsey görüşmelerimizi değerlendirince hepimize benzer sorular sorulduğunu gördük. Fakat bana eşcinsellik hastalık mıdır ya da epilasyon yaptırıyor musun gibi sorular sorulmamıştı, sanırım imajım yeterli gelmişti.
 
Tüm konsey görüşmeleri bitince herkesin doktoru sırayla çıktı ve evrakları sahiplerine yani bizlere dağıttı. Ben ve diğer üç arkadaşım sağlık kuruluna yönlendirilirken, bir arkadaşımız direkt şubesine yollandı (çünkü “hayır” aldı), bir arkadaşımızdan tekrar aile görüşmesi istendi, diğer arkadaşlar ise tekrar test çözmek üzere test binasına yönlendirildiler. Bir arkadaşımız da öğlen gelerek geç kalmıştı ve konsey randevusu Haziran’a ertelendi. Sağlık kuruluna yönlendirilen biz dört kişi o binanın yolunu tuttuk.
 
Sıra aldık ve “beklemeye” başladık. Sıra gelince içeri girip ilgili memurdan bir evrak aldım ve iki başparmağımı bastım. O evrağı doktorum X Bey’e götürdüm. Okuduklarımdan bildiğim kadarıyla, her şey şimdi netlik kazanacaktı, heyecan doruktaydı. Doktor evrağın arkasına bir şeyler yazdı ve hemen alt kattaki heyette onaylatmamı istedi. Kâğıdı aldım, arkasına baktım ve arkadaşıma dönüp “Tamamdır!” dedim çünkü kâğıdın arkasında yazan kodu ve anlamını biliyordum. Kâğıdı heyete götürdüm, ilgili memur işlemleri yaptı ve ertesi gün gelip sağlık heyeti binasından kesin sonucumu alacağımı söyledi.
 
O gece zar zor uyudum ve ertesi gün, öğlen 1 gibi tekrar GATA’daydık. Büyük bir kalabalık sağlık heyeti önünde bekliyordu. İsimler beşer onar okunmaya başlandı, sıra bana gelince odaya girdim, U şeklinde bir masada doktorlar oturuyordu ve hızlı hızlı kâğıt imzalıyorlardı. Masanın başındaki doktor kâğıdımın arkasına bakıp “Askere gitmiyorsun” dedi ve yandaki doktora yönlendirdi, bir kez daha iki başparmağımı bastım ve odadan çıktım, sonuç kâğıtları bir-iki saat sonra dağıtıldı. Tek bir sayfa kâğıtta, “Cinsel kimlik bozukluğu, askerliğe elverişli değildir” notu vardı. Mesai bitimine az kalmıştı, yetişemeyeceğimden, şubeye ertesi gün gittim. Sıram gelince işlemlerimi yaptırdım. Hastane raporunun bir örneğini, bir de “Askerlikle ilişiği yoktur” belgesini verdiler ve oradan, bir daha dönmemek üzere çıktım. Bu belgede sadece “Askerliğe elverişli değildir” yazıyor, herhangi bir kod ya da hastalık açıklaması yok. Yani iş yerinize rahatlıkla verebileceğiniz bir kâğıt.
 
Her şey bitmişti. Aylardır heyecanla beklediğim süreç sonuçlanmıştı ve ben, belki de hayatımda ilk kez, hiçbir gecikme ya da sorun yaşamadan bu süreci başarıyla tamamlamıştım.
 
Bu raporu almak isteyen diğer eşcinsel arkadaşlarıma söylemek isterim ki, imaj oldukça önemli. Sakallı ya da günlük kıyafetlerle gitmeyin. Kadın kılığına da girmeyin fakat kendinizi belli edin. Yürüyüşünüze ve konuşmanıza da biraz “özen” gösterin. Çünkü o insanların sizi orada dinlemek için kısıtlı zamanı var lâkin sizin verdiğiniz imaj daha çok şey anlatacaktır. En önemli 3 aşama ise bence aile görüşmesi, konsey öncesi tekli doktor görüşmesi ve konsey görüşmesi.
 
Son olarak, eğer mümkünse yanınızda sevdiğiniz biriyle gidin, size güç verecektir. Ya da orada diğer eşcinsellerle arkadaşlık kurun, yalnız kalarak heyecanınızı yükseltmeyin. İyi düşünün, doğal görünmeye çalışın. “Hayır” alsanız da itiraz edebileceğinizi bilin.
 
Darısı başınıza.

Etiketler: insan hakları, askerlik
nefret