01/02/2011 | Yazar: Kaos GL

Ruh Sağlığında İnsan Hakları Girişimi Derneği (rusihak) yayınladığı basın bülteninde 2010 yılı içinde, Sağlık Bakanlığı'nın, Türkiye Psikiyatri Derneği başvurusuna d

Sağlık Bakanlığı'ndan Bazı Özel Psikolojik Danışma Merkezlerine Kapatma Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
Ruh Sağlığında İnsan Hakları Girişimi Derneği (rusihak) yayınladığı basın bülteninde 2010 yılı içinde, Sağlık Bakanlığı'nın, Türkiye Psikiyatri Derneği başvurusuna dayanarak hazırladığı genelgeyle bazı özel psikolojik danışma merkezlerini kapattığını duyurdu.


"2010 yılı içinde, Sağlık Bakanlığı, Türkiye Psikiyatri Derneği’nin başvurusuna dayanarak hazırladığı genelge ile bazı özel psikolojik danışma merkezlerini kapattı. Kapatmanın yasal dayanağı 1928’deki tababet kanunu.
Türkiye Psikiyatri Derneği, özel danışma merkezlerinde yetkisiz kişilerin hizmet verdiğini; psikolojik tedavinin, (toplam sayısı 2000 olan) psikiyatrlarca ya da onların gözetiminde yapılması gerektiğini belirtiyordu.
EVET, TÜRKİYE’DE RUH SAĞLIĞI ALANINDA PEK ÇOK SORUN VAR:
·        Tahminlere göre her toplumda nüfusun yaklaşık beşte biri ömürleri boyunca en az bir kere ruhsal bir rahatsızlık yaşamaktadır.
·        Ülkemizde zihinsel ve ruhsal rahatsızlığı nedeniyle topluma dahil olmada sorun yaşayan bireylerin sayısı tahminen iki milyon kişidir.
·        Türkiye’de ruh sağlığı alanında çalışmakta olan meslek gruplarını, görev ve yetki alanlarını, denetleme meselesini tanımlayan hiçbir yasal düzenleme henüz bulunmamaktadır.
·        Ülkemizde resmi ruh sağlığı hizmetlerinde çalışan uzman sayılarının tümü, Avrupa ortalamalarının onda biri kadardır. Resmi kurumlarda verilen hizmetler oldukça kısıtlı ve yetersizdir.
·        Özel psikolojik ve psikiyatrik destek, çoğunlukla orta ve üst sınıftan insanların karşılayabileceği yüksek ücretlerle sunulmakta, bu destek sigorta kapsamına dahil edilmemektedir. 
·        Sağlıklı ve üretken biri olarak toplum içinde yaşayabilmek için gerekli destek alanlarında (bilgiye erişim, sosyal destek, istihdam, barınma/bağımsız yaşama, sosyal hayata) doğrudan bir hizmet sistemi bulunmamaktadır. Bu eksiklikler nedeniyle, tedavi kurumlarına aşırı yığılmalar olmakta ve ruh sağlığı sorunları tam olarak çözülememektedir.
BU NEDENLE HÜKÜMETİ, MESELEYE BÜTÜNLÜKLÜ BAKMAYA ÇAĞIRIYORUZ:
·          “Hizmet alan bireylerin ihtiyaçları ve hakları” temel alınarak, ilgili tüm mesleklerin, mesleki hak ve sorumlulukları tanımlanmalı ve ruh sağlığı hizmetlerinin sunulmasıyla ilgili diğer yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Bu düzenlemeler hizmet alan ve veren tüm tarafların katılımıyla hazırlanmalıdır.
·          Kurum temelli hizmetler yerine, toplum-temelli ruh sağlığı ve sosyal hizmetlere geçilmeli, hükümet içinde bununla ilgili acil olarak, özel bir çalışma grubu oluşturulmalıdır. İlgili tüm resmi (sağlık, sosyal hizmetler, milli eğitim, maliye, çalışma, içişleri, adaletle ilgili bakanlık ve müdürlükler ve yerel yönetimler) özel, sivil toplum kurumları ve sorunu bizzat yaşayan bireyler bu grupta temsil edilmelidir.
·           Uluslar arası belgelerde verilen sözler yerine getirilmelidir. (2008 Avrupa Birliği Katılım Ortaklığı Belgesi, orta vadeli öncelikler bölümü 28. Başlıkta (tüketicinin ve sağlığın korunması) ruh sağlığı alanında kurum temelli hizmetlerden toplum temelli hizmetlere geçişin sağlanması vurgulanmıştır. Tüm engelli kişilerin kendi seçimlerini yapma özgürlüğü, topluma tam ve etkili katılımı, farklılıklara saygı gösterilmesi gibi ilkelere dayanan Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi ise 28 Ekim 2009 itibariyle iç yasa hükmünde yürürlüğe girmiştir.)"
 


Etiketler: insan hakları, sağlık
İstihdam