29/05/2011 | Yazar: Varujan Tigran
“Karakolda polislerden biri bana, sen burayı bilmiyor musun, küpeni çıkar, saçını da kes ne olacak, dedi.”
“Karakolda polislerden biri bana, sen burayı bilmiyor musun, küpeni çıkar, saçını da kes ne olacak, dedi.”
Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde okuyan üç öğrenci, dün akşam saat on sularında, Trabzon’un en işlek caddesi olan Uzun Sokak’ın orta yerinde önce sözlü tacize sonra da fiziksel şiddete maruz kaldı.
Mağdurlardan Botan Zorlu ve ismini vermek istemeyen arkadaşları D.A. ve O.F. arkadan yaklaşmakta olan 6-7 kişinin sözlü taciziyle karşı karşıya kaldılar. “Siz travesti misiniz, top musunuz? Neden saçınız uzun.” gibi sözleri tekrar tekrar söyleyen saldırganlara karşılık vermeden yürümeye devam etmelerine karşın saldırganlar tacizi sıklaştırdı. Sonrasında Botan Zorlu’ya yaklaşarak uzun saçını gerekçe gösteren saldırganlardan biri “Kardeş senin cinsin ne?” diyerek sözlü tacize devam etti. Sakin bir şekilde cevap vermeye çalışan Zorlu arkadaşlarından birinin hasta olduğunu canlarının da sıkkın olduğunu ve olay çıkmasını da istemediklerini söyledi. Buna rağmen küpelerini çıkarmasında ısrarcı olan saldırganlara karşı çıkamayacaklarını anlayan Zorlu küpelerini çıkarmayı kabul etti. Ancak Zorlu ve arkadaşları tam o esnada fiziksel saldırıya maruz kaldı. Saldırganlar üç öğrenciyi ağır şekilde darp ettiler. Etrafta saldırıyı seyreden insanlar uzun bir süre hiç bir müdahalede bulunmadı. Sonrasında çevreden bir kişinin bağırması ve yapmamalarını söylemesi sonucu olay yerinden koşarak uzaklaşan saldırganlar “burası Trabzon” diye bağırdı.
Polis saldırganları serbest bıraktı
Olay yerindeki insanların yardımıyla güçlükle yerden kalkan Botan Zorlu ve arkadaşları polislerce saldırganların kaçtığı yöndeki bir sokağa götürülerek saldıran kişileri teşhis etmeleri istendi. Teşhis edilebilen iki kişiyle birlikte olayın mağdurları da Trabzon Merkez Karakolu’na götürüldü ve saldırganlardan şikayetçi oldular. Karakoldan sonra da Numune Hastane’sine götürülen üç öğrencinin çeşitli yerlerinde morluklar ve kırıklar tespit edildi. Zorlu’nun kulağının arka kısmında yırtık ve vücudunun çeşitli yerlerinde morluklar ve ezilmeler olduğu belirtildi. Saldırıya uğrayanlardan D.A.’nın ise bir hafta önce kalp damarlarındaki tıkanıklık nedeniyle ameliyat olduğunu öğrendik. Ayrıca olay nedeniyle yaşadığı travmadan kaynaklı D.A.’nın tansiyonun çok yüksek çıktığı, burun kemiğinde ise çatlak olduğu ve çeşitli yerlerinde darp izine rastlandığı belirtildi. O.F. ise kalçasına aldığı darbelerden dolayı ağrı hissettiğini onun dışında olayı küçük sıyrıklarla atlattığını ifade etti. İkisinin adları Murat Pehlivan ve Hüseyin Türkmen olan saldırganlar ise olayın yaşandığı gece ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldı.
Olay mobese kameralarının ve çevre iş yerleri kameralarının sürekli olarak izlendiği bir yerde gerçekleti. Karakola ilk götürüldüklerinde kendilerine mobese kayıtlarının gösterileceğinin söylendiğini belirten mağdurlar sonrasında kameranın zaman zaman farklı yöne döndüğü gerekçe gösterilerek polislerin ellerinde görüntü olmadığını söylediklerini ifade ettiler.
“Ben Trabzonluyum öyleyse buna tepki göstermem gerekir gibi düşünüyolar”
Olayın mağdurlarından üniversite okumak için Trabzon şehrine bu sene gelen Botan Zorlu ile yaptığımız görüşmede şunları söyledi.
“Darbelerin tespitinden sonra tekrar karakola götürüldüğümüzde sürekli saldırganlarla yüzyüze geldiğimizden tedirgin oluyorduk. Meydan’da (Trabzon şehir merkezi) karşılaştığımızda tekrar sıkıntı yaşayabileceğimizi düşündüğümüzden hâlâ biraz korku var. Çevredikilerin söylediğine göre bize saldıranlar her zaman aynı sokakta dolanan serseri tiplermiş. Uzun saçlı biri gördüklerinde sen travesti misin yoksa top musun gibi söylemlerle saldırıyorlar. Uzun saçlı olan insanlara tahammülleri yok. Ben Trabzonluyum öyleyse buna tepki göstermem gerekir gibi düşünüyolar. Olmaları gerektiğini düşündükleri kalıba uygun davranmaya çalışıyorlar. Türkiye’de en batısından en doğusuna birçok ile gittim ama hiç böyle bir olayla karşılaşmadım. Elbet tüm Trabzon’a mal edemem bu olayı ki Trabzonlu çok samimi arkadaşlarım var.”
“Medyanın tutumu kilit rol oynuyor”
“Bir kaç ay önce Meydan’da yine uzun saçlı birine benzer bir saldırı gerçekleştirildi ama yerel basına yansımadı. Bu tarz haberlerin yapılması gerekiyor ki bu saldırılar son bulsun. Medyanın tutumu kilit rol oynuyor belki de. Bir kısım medya Trabzon’un imajına zarar gelmesin diye düşünüyor diğer bir kısım medya ise yaşananları halkın doğal tepkisi olarak görüyor. Bu rutinleşen olaylar basında yer bulmadıkça insanlar saçından, sakalından veya herhangi bir farklılığından dolayı dayak yemeye devam eder.”
Polisin önerisi: “Küpeni çıkar, saçını da kes ne olacak!”
“Karakolda polislerden biri bana sen burayı bilmiyor musun, küpeni çıkar, saçını da kes ne olacak, dedi. Ayrıca diğer polisler de keşke üstlerine gitmeseydiniz, kavga etmeseydiniz gibi sözler ettiler. Oysa biz zaten kavga etmedik sadece saldırıya uğradıktan sonra kendimizi koruma amaçlı mücadele ettik. Ayrıca bize saldırıda bulunanlarla polisin gülerek eğlenerek sohbet etmesi de çok can sıkıcı bir durumdu. İfadelerini bile gayet samimi bir ortamda alyorlardı. Sohbet havasında geçen ifade alımı sırasında bir şey kullandınız mı diye soran polise içtik abi işte bişeyler gibi rahat cevaplar verebiliyorlardı. Polisin zanlılara bu kadar iyi davranması bizi şoke etti. Acaba biz orda olmasak iyi yapmışsınız diyerek sırtlarını da sıvazlarlar mıydı diye düşünmeden edemedik. Bizimle otur, kalk, ne oldu gibi kısa cümlelerle diyalog kuran polisin saldırganlarla tabiri caizse gırgır, şamata yapması moralimizi çok bozdu.”
Saldırı ve yaşadıklarıyla ilgili basın açıklaması yapacaklarını söyleyen Zorlu, işin peşini bırakmayacaklarını, hukuksal süreci başlattıklarını ve hakklarını sonuna kadar arayacaklarını belirtti.
Fotoğraflar: Arjen Özgür Yalçınkaya
Fotoğraflar: Arjen Özgür Yalçınkaya
Etiketler: insan hakları