13/03/2016 | Yazar: Kaos GL

5. Feminist Forum’un üçüncü oturumunda "Sanat Tarihinde Cinsiyetli Beden" ele alındı.

Sanatın beden çoğulluyla ilişkisi Feminist Forum’a taşındı Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

5. Feminist Forum’un üçüncü oturumunda "Sanat Tarihinde Cinsiyetli Beden" ele alındı.

Kaos GL Derneği’nin “Beden” temasıyla düzenlediği 5. Feminist Forum’un ikinci oturumunda sanat tarihinde cinsiyetli beden ele alındı. Kaos GL dergi editörü Aylime Aslı Demir’in moderasyonunu üstlendiği oturumda, konuşmacılar eserlerinde "beden" temasını mesele edişlerini performanslarla sundular.

Necla Rüzgâr “Sınırlardan Azade” başlıklı konuşmasında, hayvan-insan ilişkisini eserlerden neden kullandığını ele aldı.

“Hiç bakmadığım bir açıdan bakarak davet edildim. İnsan-hayvan kaynaşmasının cinsiyetlere de yansıyabileceği yönünde kafam açıldı. Bir arkadaşımın çok sevdiğim bir metaforuyla başlamak istiyorum aslında. Hayvanlar kafeslerde, türlere bölünmüş olarak yaşar, orda sınırlarını bilirler. Nerede güvende nerede rahat olduklarını bilerek yaşarlar. Ama insanlar aynı kafeste yaşarlar, karşısındaki kim olduğunu bilemezler. Ben de sanat serüvenimin başlangıcından beri hayvan metaforunu kullanıyorum. İnsanların kişilik ve davranışları çok değişken oluyor.”

“Bana sıkça, geyikleri ve kuşları niçin kullandığımı soruyorlar. Geyik de kuş da bizim kültürümüzde sessiz sessiz kutsal olarak anlamlandırdığımız şeyler aslında. Ve en çok da bu kutsal dediğimiz şeyleri öldürürüz. Aynı şey “kadın” için de geçerli. Kadın kutsal, cennet onun ayaklarının altında. Ama öldürülüyor. Doğurganlık şiddet ve kutsallık arasında sıkı bir ilişki olduğunu düşünüyorum. Günlük hayatta çok üretken insanların sürekli şiddet gördüğünü fark ederiz.”

“Kullandığım malzemeler hayvan ürünü olmasına rağmen, her acıyı ve dramatik durumu insan üzerinden kurmamız yansıdı anlayışıma. Sonraki dönem eserlerimi sık sık acıyı ancak kendisi üzerinden tanımlaması gibi kurmuştum.”

Gizem Aksu “Organik Bilgelik: Her Bedenin Bilgeliği Üzerine” başlıklı sunumunda performanslarından kesitlerle “beden” temasının çoğulluğu üzerinde durdu.

“İşlerimi iki bölümde anlatmak istiyorum. Dövüşerek dönüşüyorum ve büyülerle büyüyorum” diyen Aksu, sunumuna “dövüşerek dönüşüyorum” performansıyla devam etti. Performansın ardından “Ben dansa üniversitede başlayıp, üniversite sonrası profesyonelleştim. Bu dönem beni derinden etkileyen iki konu var: biri üniversite yıllarında tanıştığım arkadaşım Heja Türk’ün şu an tutuklu olması diğeri ise Artvin’deki direniş. Bu performans ile her ikisine de selam vermek istiyorum.”

“Organik kanama buluşmaları” performansından bir kesitin gösterimiyle devam eden sunumda, Gizem bu performansla kadın-pazar ilişkisini tüketim kültürü üzerinden bir eleştiride bulunduğunun altını çizdi.

Gösterdiği bir sonraki performans videosunda, yıllar önce 2011'de Homofobi Karşıtı Buluşma’da neden “vedalaşamamak” temasını işlediğini şöyle anlattı: “O dönemde yeniden transların nasıl gömüleceği ve o bedeni kim sahipleneceği meselesi gündemdeydi. Ve tüm bu prosedürlerden dolayı biz arkadaşlarımıza veda edemiyorduk. Burada ben, kendi veda semahımı performe etmiş oldum. Dışlanan bedenler dışlanan inançlara çok benziyor çünkü. Ankara’nın göbeğinde yapılıyor olması ayrı ilgi çekici kılmıştı.”

“Hayata bakarken beden benim için hep referans oldu. Çünkü bedenin katmanları var. İster kaslar diyelim, ister organlar, ister kaslar… Ruh ve ruh hareketleri üzerinden bakmak mümkün. Organik bilgelik, her şeyin kendiliğine ve tüm olasılıklara açık olup hangisini yaşamaya hazırsam bunu yaşamak kimseden izin almamak benim için. Ben de bedenimizin bilgeliğine güvenelim istiyorum. Sadece biraz içimizi dinlemek, bedenle hareket ederken ruhun hareketini hissedebilmek belki. Biraz olsun buna alan açabilirsek çok güzel olabileceğine dair bir inancım var.”

Haber fotoğrafları: Ateş Alpar


Etiketler: kadın
İstihdam