05/06/2007 | Yazar: Kaos GL

‘Şimdi gidip Eskişehir Anadolu Üniversitesi rektörlüğüne başvurup bu durumu soracak olsak alacağımız cevap ihtimalle şöyle olacaktır: "gençlerimizi, çocuklarımızı korumak ve topluma zarar verilmesini önlemek adına gerekli gördüğümüz için yaptık..." Bu bir nevi klasik açıklamadır. Yani kendince önlem almıştır. Oto-kontrollü olan bilim yuvası bilinçli olarak sansürcü konumuna düşüyor.’ Ayşegül Savaşta’nın yorumu.

‘Şimdi gidip Eskişehir Anadolu Üniversitesi rektörlüğüne başvurup bu durumu soracak olsak alacağımız cevap ihtimalle şöyle olacaktır: "gençlerimizi, çocuklarımızı korumak ve topluma zarar verilmesini önlemek adına gerekli gördüğümüz için yaptık..." Bu bir nevi klasik açıklamadır. Yani kendince önlem almıştır. Oto-kontrollü olan bilim yuvası bilinçli olarak sansürcü konumuna düşüyor.’ Ayşegül Savaşta’nın yorumu.

KAOS GL

Ayşegül Savaşta

Eskişehir Anadolu Üniversitesi'nde okuyan öğrencilerin üniversite yerleşkesinde bulunan ve internete bağlı bilgisayarlardan bir tesadüf sonucu fark ettikleri durum, belli ki yine "sansür" tartışmalarını beraberinde getirecek. Fakat bu kez Türkiye'de sansürün otosansüre evriminin bir göstergesi olarak tartışılacağa benziyor.

MorEl Eskişehir Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Travesti ve Transeksüel Oluşumu'ndan öğrenciler, üniversitenin internet erişiminde kullanılan bilgisayarlarda gey, lezbiyen ve eşcinsellik kelimeleri aratılarak ulaşılması gerekilen www.lambdaistanbul.org ve www.kaosgl.org internet sitelerine ulaşılamadığını belirtiyorlar.

İçerisinde "eşcinsellik, lezbiyen, biseksüel, travesti, transseksüel" vb kelimelerinin de geçtiği en son yazımı 18 Nisan'da yazmıştım. Radikal İki'nin 22 Nisan ve Birgün Gazetesi'nin 26 Nisan tarihli sayısında da yayınlanan yazılar kısaca şöyleydi: CNN Türk'te yayınlanan Cosmopolis programı eşcinseller, travestiler ve geylerle röportajlar yapmış sorunlarını ve taleplerini öğrenmiş ve bunu ilk programlarında ekranlara yansıtmış, sonraki hafta geri kalan bölümü vereceklerini belirtmelerine rağmen aniden programın yayından kaldırılmasıyla ilgiliydi. Bu durumu de "Eşcinsellik = Sansür Mü?"(ı) (2) sorusuyla ifade etmeye çalışmıştım. Ama ne kanaldan ne program yapımcılarından bir ses çıkmadı bugüne kadar...

Şimdi düşünüyorum ve bu iki yaşanan olayı bir puzzle'ın parçalarıymışçasına birleştirince görüyorum ki, TBMM'de 4 Mayıs 2007'de 5651 no ile kabul edilen "İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi Ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun Tasarısı"(3) zaten hayatımızdaki bazı kurumlar tarafından çoktan içsel-leştirmiş ve uygulanmaya konulmuş bir otosansürü gösteriyor.
Bunun adı ise artık sansürden değil otosansür demektir. Ki sansürden daha tehlikelidir otosansür. Kişinin veya bir kurumun otokontrol olarak algılamasıyla otosansür arasında çok fark yoktur.

Şimdi gidip Eskişehir Anadolu Üniversitesi rektörlüğüne başvurup bu durumu soracak olsak alacağımız cevap ihtimalle şöyle olacaktır: "gençlerimizi, çocuklarımızı korumak ve topluma zarar verilmesini önlemek adına gerekli gördüğümüz için yaptık..." Bu bir nevi klasik açıklamadır. Yani kendince önlem almıştır. Oto-kontrollü olan bilim yuvası bilinçli olarak sansürcü konumuna düşüyor.

Sansürün sadece Türkiye'de değil dünyanın değişik ülkelerinde de benzer sorunları yarattığını yapılan araştırmalardan görebiliyoruz. İngiliz ve Amerikan üniversitelerinin bazıları ortakça 40 ülkede internet konusunda araştırma yapmış ve bu ülkelerden 26'sının interneti ve internet yayınlarını, paylaşılan verileri san-sürlediğini belirleyerek, özellikle son yıllarda internette giderek sansürün yaygınlaştığını böylelilikle siyasi, dini, sosyal ve kültürel bilgilere ulaşımın engellendiğini ifade etmişler.

Öyle ki, Harvard Üniversitesi hukuk profesörü John Palfrey, "İnternet geliştikçe belli bir düzenleme beklenir, ancak filtreleme ve denetim, özel hayat ve özgürlüklere ciddi şekilde zarar verebilir, dünyada iletişimi engelleyebilir" şeklinde uyarıda bulunuyor. (4)
Belki biraz ironik olacak ama bir yandan da Türkiye'de ve dünyada bu tür uygulamaları görünce sansüre sanki biraz da insanın "razı olası" geliyor. En azından sansür edildiğini biliyorsun haliyle sansüre karşı mücadele etme olanağını var olan mekanizmalar içerisinde sürdürerek sansürü ortadan kaldırmaya çalışabiliyorsun. Fakat otosansürde bunu yapmak olanaklı bile değil. Çünkü o fark edilip mücadele edilebilecek bir olgu değil.
Belki bilmeyenler vardır diye tam da bu aşamada kısa bir hatırlatma yapmakta fayda olacak, www.lambdaistanbul.org ve www.kaosgl.org Lambdaistanbul Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Travesti, Transseksüel Kadın ve Erkekler Arası Dayanışma Derneği ile Kaos Geyve Lezbiyen Kültürel Araştırmalar ve Dayanışma Derneği isimli yasal derneklerin resmi web siteleridir. Bu ülkenin Dernekler Kanuna göre kurulmuş olan bu derneklerden kısa adı Kaos GL olanı ise yaklaşık 12 yıllık bir geçmişe sahip olup Türkiye'nin bu alandaki ilk kuruluşu. Bugün, bu derneklerin ikisi üzerinde de kapatma veya faaliyetlerinin durdurulmasına yönelik hiçbir mahkeme kararı da bulunmamakta.

Bugün karşı karşıya olduğumuz vahim durum ise tam da budur. Sansürün otosansüre dönüşmesinin tehlikeleri ile karşı karşıyayız. Üstelik içinde bulunduğumuz uzay, bilgi ve teknoloji çağında. Ve bizler vatandaşlar olarak hala ülkemizde ifade özgürlüğünün bile kapılarını ne kadar aralayabildiğimizi konuşup, tartışmamız gerekirken sağ olsun yönetenler bizim adımıza da fazladan düşünerek sansürü yasalaştırıyor. Akabinde otosansür kendiliğinden geliveriyor zaten.

Tekrar başa dönersek eğer, hiçbir hukuki dayanağı olmamasına rağmen Eskişehir Anadolu Üniversitesi fakültelerinin internet erişimi sağlayan bilgisayarlarında karşılaştıkları "BU SİTEYE ERİŞİM ENGELLENMEŞTİR" yazısına karşı MorEl Eskişehir Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Travesti ve Transeksüel Oluşumu'ndan öğrenciler herkesi duyarlı olmaya çağırıyor.

(*) kronikmuhalif.com yazarı, istanbul.cg@hotmail.com

1- http://www.radikal.com.tr/ek_haber.php?ek=r2&haberno=6974

2- http://www.birgun.net/bolum-64-haber-40124.html

3-http://haber.tobb.org.tr/uploads/1377_20070523-1.htm

4- http://www.netgazete.com/NewsDeta-il.aspx?nlD=706407

Kaynak: Birgün, 4 Haziran 2007

*Konuyla ilgili haberler

[[Bu siteye erişim Engellenemez]]


Etiketler: medya
İstihdam