09/04/2019 | Yazar: Ali Erol

Sosyal medya ortamlarından derlediğimiz homofobik nefret söylemi Mart dosyası: Siyasetten medyaya, çalışma hayatından toplumsal cinsiyete…

“Sapık supuk şeyler” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Sosyal medya ortamlarından derlediğimiz homofobik nefret söylemi Mart dosyası: Siyasetten medyaya, çalışma hayatından toplumsal cinsiyete…

Medya çalışmaları kapsamında sosyal medya mecrasını izleyen Kaos GL, internet yayıncılığında dikkat çeken, sosyal medya ortamlarında öne çıkan Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans ve İnterseks (LGBTİ) odaklı homofobik ve transfobik nefret söylemi üreten ve yayan haberler ile mesajların takibine ve irdelemesel kaydını tutmaya devam ediyor.

Cinsel yönelim, cinsiyet kimliği ve cinsiyet ifadesi ile LGBTİ (Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans, İnterseks) varoluşlara yönelik ayrımcı yaklaşım, nefret söylemi üreten, yayan, teşvik eden, savunan ya da haklı gösteren ifadeler içeren haber ve yorumları ele aldığımız Mart ayı dosyamız siyasetten medyaya, çalışma hayatından toplumsal cinsiyete bir seyir izledi.

“Bu solcuların ibne sevgisi nereden geliyor”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Beyoğlu Belediye Başkan Adayı Alper Taş’ın, seçildiğinde belediye çalışmalarında LGBTİ Meclisleri kuracaklarını söylemesine yönelik nefret söylemi dalgası yetmedi; ardından Saadet Partisi’nin kanalı TV5’te konuk olduğu “Çağlar Cilara ile Gündemdekiler” programında “LGBTİ’ler” dediği için kanal sunucunun işine son verildi ve programı yayından kaldırıldı.

TV5’in işten attığı gazeteci Çağlar Cilara, twitter hesabından yaptığı “Türkiye'de gazeteciler siyasi kutuplaşmanın, kavganın, gürültünün arasında kalıyor. Ben sorumu sorarım, haber çıkarırım, 8 yılda 3 binin üzerinde program yaptım. On binin üzerinde programlarımdan haber çıktı. Soru sormaya devam edeceğim merak etmeyin.” Paylaşımına yüzlerce destek mesajı gelirken araya karışan tanıdık bir “yorum” şöyleydi: “Haklar hususundaki fikir nedir bilemem lakin sapkınlık olarak gördüğümüz aşikâr”

Programının kaldırılmasının ardından “mizah en iyi cevaptır” paylaşımı yapan Çağlar Cilara’ya twitter hesabında, “Yahu bu ibneliği yaymaya ne kadar meraklı insanlar grubu var siz ne ara çoğaldınız” takipçi yorumuna, künyesinde “yeni medya ve gazetecilik” yazan bir başka takipçi devam ediyordu: “DW Türkçe yolu sana görüldü. Maşallahın var. Nevşin’le harika ikili olursunuz Orada Alper Taş hafif bile kalabilir direk LGBT özel yaparsınız, bu konuda malum halk olarak bilgi açığımız var. Hatta programın ismi direkt “LGBT” olsun. Yav ne meraklısınız arkadaş sapık olmaya, sapıklık yapmaya.”

TV5’in, Alper Taş'ın “LGBTİ'lerin insanca yaşamalarını sağlayacağız” dediği programı yayından kaldırması haberini, “İnsanca yaşamamaları mı gerekiyormuş?” notuyla paylaşan gazeteci Nevşin Mengü’nün twitter sayfasına “Dincinin demokratlığı da LGBTye hak/hukuk söz konusu olana kadarmış..” yorumuyla birlikte geleneksel nefret söylemleri de sıralandı:

“Sapkın mahluk onlar, insan değildir”

“İnsanca yaşamadıkları için insanca yaşamamaları gerekiyor.”

“La yaşayın buna kimsenin itirazı yok ki, sadece ahlaklı olun bunu sıradanlaştırmayın. Lut kavmi diye birşey var inceden tetikliyorsun nevşo.”

“Nevşin hanım yani bunu sizde biliyorsunuz ki lgbt vs bir hormonal rahatsızlıktır ve tedavi yöntemleri vardır dünyanın bir çok yerinde de tedavi merkezleri kurulmuştur..ne konuştu adam bilmiyorm ama bundan bahsetmiş olabilir rehabilitasyon merkezleri kurulabilir...”

“Evinde misafir etde onları insan gibi yaşat sende onlarda bizden uzak şeytana yakın olun.”

“İbnelik insanca olan bir tutum mudur? Topunuz sapıksınız! Sapık!”

“Fıtratını reddetmiş birisi insanlığını reddetmiş demektir. LGBT sapkın ve sapık bir topluluktur. Elbette yaşamaya hakları yok demiyorum. Allah, onlara nefes alma hakkı vermişse vardır bir hikmeti. Ama saygı duymak, tasvip etmek ve onlara göre kamuya ayar çekmek beyinsizliktir.”

“Hayvanca bile yaşayamazlar!!Çünkü hayvanlarda bile böyle davranış yok!!”

“Hadi diyelim ki bu lgbt liler sizin savundunuz sekilde kucuk aklinizla sunudami dusunemiyorsunuz doganin bir kanunu var uremek icin eee ureyemeyen toplumlar nolacak dunya nolacak? Kim kimle ne nedir belirsizligi ahlaki cokusun temellerini aticak dini mini gectim! Kaldiki az saygi”

“Nevşin sana bir soru, dürüstçe cevap lütfen... Kendi erkek çocuğunu 2 Transeksüel'in veya homoseksüellerin arasında büyütür müsün?”

“Nevşin sen lezbiyenmisin lezbiyenleri severim”

“bu solcuların ibne sevgisi nereden geliyor”

“Küresel şeytanların sapıklık koalisyonu : LBGTİ”

Ovacık Belediye Başkanlığının ardından Tunceli Belediye Başkanlığına seçilen Fatih Mehmet Maçoğlu’nun, Dersim Demokratik Halk Dayanışması (DDHD) adayları olarak “LGBTİ+ Dostu Belediyecilik Protokolu”nu imzaladığını duyurduğu facebook sayfası çok sayıda beğeni, paylaşımla birlikte cinsiyetçi ve homofobik nefret “yorum”u da aldı.

“lgbti yi bende sevmem fakat bu bi tercih meselesidir adamin yaptiklarida ortada”

“siktir ibne..gayları,leizbiyenleri meşrulaştıracak kadar düşmüşsünüz.”

“Toplumun ahlakını bozan bu ibneleri meşrulaştiracak kadar alçaksınız . Lgbtliler ile haşr eylesin sizi Allah..”

“bırakın bu ayakları sosyalistlik totoş pofpoflama değildir işiniz gücünüz popülizm”

“Her olay toplum yapısına uymuyor bu anadolu kültürüne yakışmıyor”

“Başkan degerini kaybettin Madem yavşaklarla takılacaksın Artık takip etmem”

“Burası Türkiye gaylar asker polis olmaz olamaz... Yallah Almanya'ya”

“Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkındaki Kanun"dan hareketle, Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulu kararıyla, “Bir kimseyle gayri tabii mukarenette bulunmak yahut bu fiili kendisine rızasıyla yaptırmak” gerekçesiyle meslekten atılan polis memuru haberi Mart ayında medya geniş yer buldu.

Deutsche Welle Türkçe’den Burcu Karakaş’ın, “eşcinsel ilişkiye girdiği için ihraç edilen polis memuru” haberinin DW Twitter paylaşımlarında, geleneksel dinsel kaynaklı homofobik nefret söyleminden “Lut kavmi vardı ne çabuk unutulmuş” bildik hatırlatmasının devamı görülmezken, gene alışıldık, “Böyle bir sapıklığı meşru görme çabalarınız hayret ile karşılıyorum. Ne çok homoseksüel varmış memleketimde.” yorumuyla, “memleket ibne olmuş” söylemi karşılık görmemiş.

DW twitter takipçilerinin yorumlarında cinsel yönelim temelli ayrımcılığa maruz kalan polis memurunun işten atılmasına karşı değerlendirmelerin çokluğu dikkat çekerken, milliyetçi, cinsiyetçi ve homofobik söylemlerin nefret kardeşliği de arzıendam eyliyordu:   

“almanyaya davet edin.. olsun bitsin ..yabancılık cekmez orada hem..”

“Götünü koruyamayan vatanı nasıl korusun :D”

“Burası Türkiye gaylar asker polis olmaz olamaz...Yallah Almanya'ya”

İhraç edilen polis: “Özel hayatım olamayacaksa niye yaşıyorum?” diye DW'ye konuşan, ayrımcılığa uğradığını ve iş bulamadığını söyleyen polis memurunun DW facebook video paylaşımına 400’den fazla “yorum” düşüldü. Bir takipçinin, “Ülkemizde ne çok ipne varmış yorumlarda bile ibneliklerini gizllemeye gerek görmüyorlar mk ,))” yorumu, cinsel yönelim ayrımcılığına karşı görüşleri savunanların da, “olsa olsa ibnedir” kanaatini aşikâr eden bir özet olarak bir kez daha karşımıza çıkıyor.

Cumhuriyet’e konuşan ihraç polis memuru, “Benim kimle yatacağıma ben mi karar vereceğim yoksa başkaları mı? Özel hayatımı yaşayamayacaksam ben neden yaşıyorum? Soruşturma kapsamında görüştüğüm yetkililer bana, ‘bu ülkede polislik yapamazsın’ dediler. Neden yapamayacakmışım? Ben mesleğini düzgün yapan bir insanım. Şu an işsizim. İş arıyorum. Mağduriyetimin ise acilen giderilmesini bekliyorum” dedi. 

“Kiminle yatacağıma başkaları mı karar verecek?” tepkisiyle meslekten ihraç edilmesine itiraz eden “eşcinsel polis” haberini aktaran Yurt gazetesinin twitter paylaşımına düşülen takipçi yorumu: “Şerefsiz lanetli ibne. Onu işe alanıda ihraç edeksin.” T24’ün paylaşımına düşülen “yorum” ise: “E şimdi bu Polisi mesleğe alanlar için ne işlem yapılacak omlarında ihraç edilmesi gerekir bençe meslek yüzkaraları bunlar.”

“Sapık supuk şeyler”

Avrupa Birliği ve Türkiye tarafından finanse edilen ve 2014-2016 yılları arasında Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) koordinasyonunda yürütülen Eğitimde Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinin Geliştirilmesi Projesi’ne (ETCEP) yönelik muhafazakâr karşı çıkışlar, Mart ayında hızını alamayarak İstanbul Sözleşmesi’nin iptal edilmesi çığırtkanlığına dönüştü. 

“Toplumsal Cinsiyet Eşitliği”ne karşı geleneksel dinci-gerici yaklaşım işi, “Büyük Tehlike: Kadın Terörü” söylemine kadar vardırdığı görüldü. Akit’ten KADEM’e, “toplumsal cinsiyet eşitliği”ne karşı koroda, KADEM, son olarak, "'Cinsiyetsizlik' veya 'Cinsel Yönelim' kavramlarına ilişkin algı, KADEM olarak söylem ve projelerimizde bizzat karşısında durduğumuz bir başlıktır" açıklaması yaptı.

Toplumsal cinsiyet eşitliğine karşı çıkanların çığırtkanlığında işi “Birileri aileye savaş açtı”ya vardıran Akit’ten Abdurrahman Dilipak, 8 Mart vesilesiyle, Feminist Gece Yürüyüşü için “önce feminist gösteriye, ardından gay ve lezbiyenlerin, fahişelerin sokaklara çıktıkları bir gösteriye döndü”ğünü yazdı. Dilipak’ın bıraktığı yerden bir Akit takipçisi şu “yorum” ile devam etti:

“Cumhuriyet Gazetesi de Dilipak kadınlara saldırdı diye yazmış. Onlara göre gaylik, fahişelik normallik hatta özgürlük demek zaten. AKP din düşmanlarına gereken cevabı vermiyor. Gerek feminizmi destekleyerek, gerek laikliği savunarak zaten seçimde AKP kazansada işin özünde CHP kazanıyor. Solcular çok kızıyorlar ama gayet özgür yaşıyorlar ülkemizde. Üniversite yıllarımda bir hocam sürekli eşcinselliği savunur ve öğrencilerine empoze ederdi. Allah koca bir kavmi helak etti eşcinsellik konusunda.”

Toplumsal cinsiyet eşitliğine karşı Akit’ten bu kez Murat Alan’ın dezenformasyon ve nefretinin odağında gene LGBTİ’ler vardı. Nefret söylemi üretme, yayma ve teşvik yayın organı Akit’in haber müdürünün yazısına düşülen yorumlardan ikisi:

“Milli Eğitim okullarda yoga vs. gibi sapık supuk şeylerle uğraşacağına öncelikle din dersinin müfredatını genişletmelidir, bu gençlik, çocuklarımızhiç iyi yöne gitmemektedir!”

“Bütün bunlar olurken hükümet ne yapıyor? Beka sorunu var oy verin. Bizim bekamıza gençliğimize ÇÖKMÜŞ ibnelere bakmayıp, çıkar bekasının derdine düşmüşler.”

“Kasnak yuvarlandı elek oldu eski homolar melek oldu”

Eski manken Yaşar Alptekin’in Posta gazetesine verdiği röportajda “sokakta sigara içen kadın ucuzdur” sözüyle ifade ettiği cinsiyetçi söylemini muhalif basından Evrensel ve BirGün gazeteleri okurlarına aktardı.

Yaşar Alptekin’in cinsiyetçi sözünün haberini facebook sayfalarında paylaşan Evrensel yüzlerce etkileşim ve yorum alırken, BirGün’ün facebook paylaşımı ise okur ve takipçilerinden binlerce etkileşim ve yorum aldı.

Evrensel facebook yorumlarında açılışı yapan bir kadın takipçinin “Kasnak yuvarlandı elek oldu eski homolar melek oldu” yorumunun 100’e yakın takipçiyi pek eğlendirdiği görülüyor. 200’e yaklaşan okur ve takipçi yorumundan cinsiyetçi ve homofobik nefret söylemi ile saçılmış “yorum”lardan birkaçı şöyle:

“Önce jigolo idi sonra ibne oldu simdide tövbekar ahkam kesiyor hadi len”

“90 li yillarin sex furyasinda daracik silip don giyip sahilde ibne guruyusu yapan yasar bugun ahlak dersi veriyor.. sakalina işedigim topu” 

“ibne sende oğlana benziyorsun biz sana birşey diyormuyuz bırak ucuz pahalı işlerini siktir git arabistana orda yaşa”

“Bu ibne taytla fitness yaparken ucuz olmuyormuydu!!!”

Gene bir kadın okur/takipçi tarafından düşülen “kasnak yuvarlandı elek oldu eski gavatlar melek oldu” yorumu ile eğlenen BirGün gazetesinin facebook takipçi sayısı “881” olmuş.

“Türkiyenin pis aşağlık geyi bir aynaya bak ondan sonra o iğrenç azını aç aşalık ibneee”

“Bu kesin gay dir kadınlara karşı içindeki kin bundan olsa gerek.”

Kaos GL’den aylık nefret söylemi takibi

Kaos GL, sosyal medya ortamları ile internet yayıncılığında cinsel yönelim, cinsiyet kimliği ve cinsiyet ifadesi ile LGBTİ varoluşlara yönelik ayrımcı yaklaşım, homofobik ve transfobik söylem içeren haber ve gelişmeleri takibe alıyor.

Böylece Kaos GL, internet yayıncılığında dikkat çeken, sosyal medya ortamlarında öne çıkan Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans ve İnterseks (LGBTİ) odaklı homofobik ve transfobik nefret söylemi üreten ve yayan haberler ile mesajların aylık takibini ve irdelemesel kaydını tutuyor.

Ayrımcı, ırkçı, homofobik, transfobik unsurlar taşıyan ifadelere nefret söylemi denilmektedir. Bir gruba ya da o gruba üyeliği nedeniyle bir kişiye yönelik düşmanlıktan kaynaklanan ve o gruba yönelik düşmanlığı gösteren veya cesaretlendiren ifade biçimleridir. Nefret söylemi, nefret suçuna teşvik ya da eşlik edebileceği için, bu iki kavram birbiriyle bağlantılıdır.

Nefret söylemi, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tavsiye kararında, “nefret biçimlerini yayan, teşvik eden, savunan ya da haklı gösteren her tür ifade biçimi” olarak tanımlanıyor.

Sosyal Psikolog, Prof. Dr. Melek Göregenli, nefret söyleminin kurulmasında ve yaygınlaştırılmasında en etkili araçlardan birinin medya olduğuna dikkat çekiyor:

“Medya, dünyada ve ülkemizde nefret suçlarına yol açan ayrımcılığı oluşturan ve besleyen kalıpyargıların, önyargıların kısaca nefret söyleminin kurulmasında ve yaygınlaştırılmasında en etkili aracılardan biridir. Medyanın nefret suçları kapsamında ele alınabilecek eylemleri haberleştirme, kullanılan dil ve mağdurları ya da olayı sunma şekli, eylemi meşrulaştırmaya ve suçun altında yatan ayrımcılığı gizlemeye yol açabilir; sıklıkla böyle olmaktadır. Örneğin, Türkiye’de bütünüyle nefret suçları kapsamında görülmesi gereken eşcinsellere, travesti ve transseksüellere yönelik saldırılar, genellikle mağdurların yarattığı tahrik sonucunda oluşan eylemler gibi sunulmaktadır. Açık bir saldırı ve çoğunlukla cinayete varan ya da bizim ülkemizde ancak ölümle sonuçlandığında ‘haber’ değeri taşıyabilen suçlar, mağdurların çıkardıkları ‘olaylar’ sonucunda gerçekleşmiş, ‘doğal’ sonuçlar olarak ele alınmaktadır. Genellikle mağdurlar, faillerin ‘hassasiyetlerine’ dokunur ve cezalarını bulurlar; oysa failin hassasiyetinin tek kaynağı ayrımcılık ideolojileridir. Bu yaklaşım, sadece şiddeti meşrulaştırmakla kalmaz, aynı zamanda kendini ifade etme ve gerçekleştirme hakkının, bir toplumda kimlere ait bir ayrıcalık olduğunu da tarif eder; bu doğrudan herkesin sadece insan olmak bakımından eşit olduğu ön kabulüne dayanan çoğunu bizim de kabul ettiğimiz evrensel hukuk normlarının çiğnenmesi anlamına gelir.” 

Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans ve İnterseks (LGBTİ) terimleri ile tanımlarını, LGBTİ’lere yönelik ayrımcılık ideolojileri ve anlamlarını, insan hakları ve ayrımcılıkla ilgili terimler ve tanımlarını ve daha fazlasını, Kaos GL Derneğince yayınlanmış “LGBTİ Hakkında Sıkça Sorulan Sorular ve Cevapları” kitapçığında bulabilirsiniz.

Not: Bu dizide, internet ortamı ile sosyal medyadan yapılan alıntıların yazım hatalarına dokunulmuyor; olduğu gibi alınıyor.

İlgili bağlantılar

ŞUBAT - “Ne bu şiddet bu celal?”

OCAK - “Şimdi bana ayrımcı vs gibi laf eden olacaktır”

Kaos GL 2018 Sosyal Medya Raporu

Kaos GL Derneği, “Homofobik ve Transfobik Nefret Söyleminin İnternet Seyri” başlıklı “2018 Sosyal Medya Raporu”nu yayımladı.


Etiketler: medya
nefret