Şarkılar bizi söyler – Barış’ı söyleyen şarkılar

Bazen bir şarkının nakaratında, bazen bir dizesinde… Aşık olduğumuzu ilk anladığımız anda, aşkımızı bir sır gibi içimizde tuttuğumuzda, terk edildiğimizde, terk ettiğimizde, olmadığında, olamadığında ama hep şarkılarda! Aşkımız da şarkılarda hayal kırıklıklarımızda; suskunluğumuz da bağıra bağıra ağlayışlarımızda…

 

“Şarkılar bizi söyler” dedik ve şarkılarımızı paylaşmaya karar verdik. Sen de seni söyleyen şarkını ve sende yarattığı hisleri, neden seni söylediğini veya şarkıyla ilgili anılarını birkaç fotoğrafla birlikte web@kaosgl.org’a gönder, yayınlayalım. Şarkılarımızla anlatalım hallerimizi…

 

Şarkıların söylediği beşinci konuğumuz Barış Azar. Bakalım şarkılar onu nasıl söylemiş…

 

Selamlar melamlar efendim ilk şarkımızla hızlı bir giriş yapalım diyorum. Ferhan Şensoy’un “Ferhangi Şeyler” oyununu izleyenler bilecektir (zibilyon kere zibilyon farklı yerde oynandı oyun hala mı izlemediniz efendim) oyunda Ferhan Şensoy sazıyla bir şarkı çalar yarı Türkçe yarı Fransızca (sanırım artık Fransızca söylemiyormuş) evet Ütopyalar Güzeldir’den bahsediyorum. Ama Ceylan Ertem versiyonundan. Öncelikle Ceylan Ertem’in kendi evinde çektiği klibiyle şarkının bir buçuk dakikalık versiyonu var ki Ceylan Ertem kafasının damıtılıp hap haline getirilmiş hali gibi. Tabi işin içinde Ceylan Ertem olunca kendisinden bir şeyler eklemesi kaçınılmaz oluyor. Öncelikle şarkının ilk kısmında “düşten de mor bir aşkı yaşadın da gittin yar” kısmını tekrar ederken “düşten bemol” olarak söylemesi basit bir kelime değişikliğinin ne kadar güzel olduğunu gösteriyor. İkinci Ceylan Ertem değişikliği ise en sevdiğim kısmı şarkının orijinalinde yer alan “ben bir kadın sevdim ki evim artık gül kokar” kısmını ikinci söyleyişte “ben bir adam sevdim ki evim artık gül kokar” şeklinde söylüyor. Bu kadar basit bir müdahaleyle bu kadar derin anlamlar ifade etmek... (Şarkının Ceylan Ertem versiyonuyla tanışmamı sağlayanın da sevdiceğim olduğuna değinmeden edemeyeceğim)

 

Dipnot: “Hayat Ütopyalar Güzeldir Kadar Biseksüel” – Bir arkadaşımın not defterine yazdığım bir not

 

 

İkinci şarkının yeri ise bambaşka benim için. Sesiyle müziğiyle yaşadığımız dünya için fazla iyi olduğunu gösteren ama hak ettiği değeri hiç bulamayan Sibel Alaş’ın Adam şarkısı... Öncelikle albümlerine verdiği isimlerle heteroseksüel, çocuklu bir aile kuran (Adam, Fem(Kadın) ve Çocuk) sonrasına bu mutlu yuvayı bozmamak için mi bilinmez müziğe uzun süre ara veren arkasında 2006’da Carpe Diem diye bir garip albüm çıkaran (ben hala gerçek Sibel Alaş’ın kaçırıldığını aslında bu albümü Yossi Kohen’in çıkardığını falan düşünüyorum) ve şu sıralar kitap çevirmenliği yapan sevgili Sibel Alaş’ın ilk albümüne ismini veren şarkısı adam. Bugüne kadar izlediğim en güzel kliplerden birine sahip olan ve şiirle başlayan şarkılar listesinde benim açımdan birinciliğe kimseyi yaklaştırmayacak bir şarkı.

 

Bir “adama” duyulan aşkın acısını ve kavuşmanın imkansızlığını anlatan bu güzide eseri sanırım doğrudan kendimle özdeşleştirdiğim için bu kadar seviyorum. (ilk dinlediğimde 13-14 yaşındaydım) Ayrıca şarkıda bu kavuşmaya engel olan ve canlarını acıtan birileri var. (benim için pis homofobikler) “Yanıma korlar mı adam seni, koparıp, acıtmazlar mı beni, nafile, yanar elim dudağım, seni bana yar ederler mi?” kısmı bir erkek tarafından söylense “genel ahlak” baskısından bıkmış bir eşcinselin haykırışı şeklinde marşlaşabilecek bir şarkıymış. Şarkının doğduğum yıl çıkmış olması da ayrıca güzel oldu tabi. (yaşımı belli ettim)

 

Dipnot: Şarkıyı Bedük, Serhat Bedük olduğu zamanlarda söylemişti.(bu şarkıyı söyleyen erkekler genelde adamı kadın olarak değiştirip söylüyorlardı Bedük değiştirmemiş) Fena da olmamış yani ama başındaki şiiri söylememiş.