Şarkılar bizi söyler – Çağdaş’ı söyleyen şarkılar

Bazen bir şarkının nakaratında, bazen bir dizesinde… Aşık olduğumuzu ilk anladığımız anda, aşkımızı bir sır gibi içimizde tuttuğumuzda, terk edildiğimizde, terk ettiğimizde, olmadığında, olamadığında ama hep şarkılarda! Aşkımız da şarkılarda hayal kırıklıklarımızda; suskunluğumuz da bağıra bağıra ağlayışlarımızda…

 

“Şarkılar bizi söyler” dedik ve şarkılarımızı paylaşmaya karar verdik. Sen de seni söyleyen şarkını ve sende yarattığı hisleri, neden seni söylediğini veya şarkıyla ilgili anılarını birkaç fotoğrafla birlikte web@kaosgl.org’a gönder, yayınlayalım. Şarkılarımızla anlatalım hallerimizi…

 

Şarkıların söylediği dokuzuncu konuğumuz Çağdaş Bilir. Çağdaş, en lubunya 20 şarkıyı okurlarımız için seçti…

Biraz uzun olsa da hayatımın soundtrack’i olabilecek bütün şarkıları  bu kadar daraltabilmek mümkün değil ama ben en lubunya bulduğum ve son zamanlarda en sık dinlediğim 20 şarkıyı nadide klipleriyle hizmetinize sunmaya karar verdim. İyi seyirler...

 

Azis- Zabravi Me: Queer bir megastara dönüşmeden önceki hallerinden eski bir hiti. Erken dönem gender bender halleriyle yakıyor adeta. Sarı sakallarıyla çalkaladığı klibi sonrakiler kadar sansasyonel olmasa da daha Çingene, daha Bulgar, daha kendi...

Julia Boutros- Shou i Helou Fik: Arapça bossanova nasıl olurmuş gösteriyor büyük üstad. Hizbullah için söylediği marşlarla uluslararası bir üne kavuşan Lübnanlı divanın bu parçası, sözleri ve "Heydaaaa heydaaaa heydaaaa" diye şakıdığı kısımla beni benden alıyor. 

Sıla- Canım Sıkılıyor: Büyük usta Kayahan’ın hiç bilmediğim bu parçasını, toplama albümünde Sıla’nın müthiş yorumuyla keşfettiğimden beri dinliyorum sürekli.  Hani koyup gidiyorsun ya beni; canım, canım sıkılıyor geceleri...

 

Gülşen- Gel Çarem: Gülşen bence Türkçe pop’un belkemiği bugün. İlk çıktığında o pijamalı kezbanın bugün bir beste fabrikatörüne dönüşeceğini kim bilebilirdi ki? Onlarca şarkısını yazabilirdim buraya aslında ama en damar parçasını seçtim özellikle. Bendeki yeri çok ayrıdır bu şarkının. Özellikle de tokalı cıvır halleriyle süzüldüğü ve tersane kazalarına dikkat çeken klibiyle. 

 

Nancy Ajram- Men Al Yawm: Nancy gibi kadınların varlığı Arap dünyası açısından çok önemli bence. Arap kadınının özgürleşmesinde önemli rol modellerden biri bugün kendisi. Her şarkısıyla ayrı bomba patlatıyor. Son albümünden pek patlayamamış bu parçası benim için özel biraz. Sevgilimi tavlamamda önemli payı var zira. 

 

Ceca- Djurdjevdan: Sırbistan’ın nam-ı diğer Kraljica Balkana’sı Ceca, Balkan popu için efsane bir kadın. Djurdjevdan ise belki de en ünlü türkü o coğrafyada. Bizde Hıdırellez, Çingenler’de Ederlezi ve diğer tüm Balkan haklarında aynı geleneğe atıfta bulunan bu aşk ve barış türküsünün ben en çok bu versiyonunu severim. Bu klibinin beni vuran tarafı, savaştan önceki son bayramlardan birinde Yugoslavya devlet televizyonunda ülkenin birliği için söylüyor olması. 

 

Carole Samaha- Wachsani Bladi: Lübnanlı kadınlara zaafımdan olsa gerek, listeyi Lübnanlı divalarla doldurdum. Arabeskin en cool hallerini icra edenlerden biri de bu ablamızdır. Carole Samaha’nın bu parçası, Arap Baharı göndermeleriyle dolu klibinden ötürü de favorim.

 

Sirusho- Pregomesh: 24 Nisan 1915’te idam edilen aydınlardan olan efsanevi Ermeni halk ozanı Komitas’ın çok eski bir bestesinin modernize edilmiş halini, etno, tekno, disko bir versiyonla icra ediyor Sirusho. Sözleri ve müziğiyle hem mistik hem kıpır kıpır. 

 

Anna Vissi- Psihedelia: Yunanistan’ın Ajda’sı da Anna’dır malum ve herkes onu Türkçe’ye "Sevdim" diye çevrilen "Eleni" parçasıyla tanır biraz buralarda. Lakin ben en çok bu canlı söylediği rembetikoyu severim. Ouzoyu kırıp sahilde sirtakiliktir tam. 

 

Dandadadan- Kız: Dağıldıklarında üzülmüştüm baya ama saksafon yakışıklısı Korhan Futacı yoluna Kara Orkestra olarak pek güzel devam ediyor. Bu efkar dolu güzellikle, yakan Nükhet Duru coverı "Ben Gene Sana Vurgunum" arasında kalsam da bunu seçtim.

 

Golshifteh Farahani- Shahzadeye Ghseye Man: İran’ın dünya sinemasına armağanı bu taş bebeğin sesi de yüzü kadar güzel ve bu parçaya kattığı yorumla ve arkadaki muhteşem gitarla sizi alıp çöllere sürebilecek güçte bir naifliğe sahip. 

 

Googoosh- Ayrılıq: Golshifteh gibi ülkeye girişi yasaklı bir başkası da bir zamanlar İran’ın süperstarı olan Azeri kızı Googoosh. Kendi şarkılarındansa en çok bu klipteki performansına taparım. O kadar hasret dolu, o kadar kederli söyler ki bu meşhur türküyü. Sonunda gözlerinden dökülen damlalar herşeyi açıklıyor. 

 

Lara Fabian- Caruso: Histerik bir lubunya moduna girmenin olmazsa olmazlarındandır Lara Fabian coverlarıyla efkarlanıp içmek bence. Mustafa Ceceli ile düet yaptıktan sonra gözümden düşse de hala dinlerim bu muazzam performansını. 

 

Amy Winehouse- Valerie: Rahmetlinin kendi bestesi olmasa da çok severim bu lezbiyen ruhlu yorumunu. Belalı bir kadın için yazılmış bu Klaxons parçasını, yakışıklı Mark Ronson aranjesiyle ve kendi tarzıyla mükemmel yorumlamıştı. 

 

Tori Amos- Winter: Bir babaya yazılabilecek en güzel şarkılardan... ABD benim için çoktandır, bir zamanlar dinlediğim Tori Amos gibi güzel insanların memleketi olmaktan ibaret. Gün geçtikçe daha da kopsam da İngilizce müzikten, sık sık başvururum bu başucu şarkıma. 

 

Jaques Brel- Ne Me Quitte Pas: Fransızca yazılmış en güzel şarkı ne derseniz, tek geçerim bunu. Zeki Müren’in Türkçe coverı da ayrı histeriktir ama köpek gibi sevmenin güzelliğini gösterir Brel bu performansıyla. 

 

Harel Skaat- Kol Hatziporim: Ortadoğulu ve açık eşcinsel bir sanatçı olmak başlı başına seksi bir durumken, bir de Harel gibi bir sese ve fiziğe sahip olunca benim gibileri kendine hayran bırakıyor. İbranice güzel dil vesselam. Bütün kuşlara adanmış enfes bir piyano ziyafeti bu da. 

 

Mashrou’ Leila- Fasateen: Ortadoğulu bir başka açık eşcinsel olan kaytan bıyıklı Hamed Sinno’nun o bariton sesinden klibiyle nefis bir eğlencelik. Indie sevenlerin Arapça ile tanışmasını sağlayan bu grubun canlı performanslarını şiddetle tavsiye ederim. 

 

Haris Alexiou- Theos An Einai: Buraya bir Sezen şarkısı koyamamanın üzüntüsünü yaşadığım için karşı kıyıdaki kız kardeşini koymak istedim. Zira tek bir şarkısını seçmek bile hakaret olurdu Minik Serçe’ye. Sezen bu ülke için ne ise, Haris de Yunanistan için odur. Bu performansında resmen rüzgara karşı söylüyor ve ağıtlar yakıyor dolunaya.

 

Rafaella Carra- Rumore: Daha ortada kimsecikler yokken, koreografik dansı ve devasa gösterileri pop müziğe bu İtalyan Kraliçe getirdi. Bugün bile şarkılarıyla diskolarda her yaştan insanı dans ettirmeyi beceren bu efsane kadın, sesi ve yetenekleriyle ihtiyar bir çıtır hala.