05/10/2011 | Yazar: Kaos GL

"Eğer yıllardır yenilenen bu tezkereler bir çözüm olabilseydi, yenilenmelerine ihtiyaç kalmazdı. Bunca deneyimden sonra, bu tezkere oylaması özü itibari ile ’daha fazla yaşam mı?’ yoksa ’daha fazla ölüm mü?’ oylamasıdır"

Savaş İçin Değil Barış İçin Tezkere Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
Sınır ötesi operasyon için Hükümet’e verilen yetkiyi bir yıl daha uzatan tezkere, bugün TBMM’de oylanacak.
 
Hükümet Sözcüsü ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç 27 Eylül’de tezkerenin Bakanlar Kurulu’nda imzalanarak TBMM’ye gönderildiğini açıklamıştı.
 
İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin de 14 Eylül’de yaptığı açıklamada, Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ndeki PKK kamplarına yönelik kara harekatının "her an yapılabileceğini" söylemişti.
 
Bugüne dek 2008 ve 2009’da iki kez uzatılmış olan tezkerenin süresi 17 Ekim’de doluyor.
Kadınlar barış istiyor
TBMM’nin açıldığı gün, AKP’nin savaş politikasını eleştiren kadınlar savaşın bedelini en fazla kendilerinin ödediğini vurgulamış ve barış isteklerini dile getirmişlerdi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı gün Başbakan Erdoğan’a seslendiklerini söyleyen kadınlar, Kürt halkının meşru temsilcilerini çözüm dışında tutarak çözümün gerçekleşemeyeceğini, BDP’nin uzlaşma arayışlarına cevap verilmesi gerektiğini hatırlattılar.
 
Meclis’in acil görevi ’Barış Tezkeresi’ olmalı
BDP ve Emek, Demokrasi, Özgürlük Bloku milletvekillerinin yemin ederek meclis çalışmalarına başlamasının ardından Eş Başkan Selahattin Demirtaş, Meclis’in en acil görevinin savaş tezkeresi değil barış tezkeresi olması gerektiğini söylemişti.
 
Leyla Zana barış için Meclis’te
1991’de Milletvekili yeminini ettikten sonra kürsüden Kürtçe olarak ’Bu yemini Türk ve Kürt halklarının kardeşliği adına ediyorum’ dediği için Meclis’ten atılan ve 10 yıl hapis cezasına mahkûm edilen Leyla Zana Meclis’e dönerken, yaptığı açıklamada, "Barışa olan umudumdan ötürü bugün buradayım, onun için geldim." demişti.
 
Barış Meclisi: "Savaşa Hayır, Barış Hemen Şimdi"
1 Ekim TBMM’nin açılış gününde, Barış Meclisi Ankara’da bir eylem düzenlemiş ve TBMM’yi barış için adım atmaya çağırmıştı.
Barış Meclisi adına açıklama yapan Metin Bakkalcı şunları söylemişti: “Evet, gerçekten artık yeter, bu kan dursun! Ne asker, ne PKK’li, ne de sivil hiç kimse ölmesin! Artık yeter, barış hemen şimdi”
 
BDP’nin Meclis’e girmesi nedeniyle 1 Ekim tarihinin önemine vurgu yapan Bakkalcı, TBMM’nin tarihsel bir sorumluluk üstlenerek akan kanı durdurmaya yönelik somut adımlar atması gerektiğini söylemiş ve sınır ötesi operasyon için tezkerenin tekrar Meclis gündemine getirilmeye çalışılmasını eleştirmişti.
 
"Eğer yıllardır yenilenen bu tezkereler bir çözüm olabilseydi, yenilenmelerine ihtiyaç kalmazdı. Bunca deneyimden sonra, bu tezkere oylaması özü itibari ile ’daha fazla yaşam mı?’ yoksa ’daha fazla ölüm mü?’ oylamasıdır"
 
8 Ekim’de Ankara’da Barış Nöbeti
Taksim’deki barış nöbetinde Kardeş Türküler barışın diyolog ve müzakerede olduğunu vurguladı. 8 Ekim Ankara mitingine çağrı yapıldı.
 
Kardeş Türküler’in solisti Feyyal Öney, "Umutlarımız bir kez daha kırıldı. Savaş yeniden başladı. Savaş işçilerden, öğrencilerden, kadınlardan, Kürtlerden, Türklerden, azınlıklardan, dindarlardan, sanatçılardan, en başta yaşamı, ama mutlaka bir şeyleri alıp götürüyor." diye konuştu.
 
Çözümün diyalogda ve müzakerede olduğuna vurgu yapan Öney, herkesi 8 Ekim’de Ankara’da ’Barışalım Yeter’ demeye çağırdı.
"Barış isteyen, ölüm değil çözüm isteyen, hangi nedenle olursa olsun savaşa hayır diyen, çatışmaların tek bir canı bile bizden kopartıp almamaya kararlı insanlar olarak bir araya geldik. Kurumlar, sendikalar, sanatçılar, gazeteciler, aydınlar, kadınlar, eşcinseller, dindarlar, demokratlar, demokratlar, çocuklar, yaşlılar, Kürtler, Türkler, Ermeniler...
Barış için bir araya geldik ve Ankara yürüyüşünü başlatıyoruz.” 

Etiketler: yaşam, siyaset
İstihdam