22/02/2013 | Yazar: Kaos GL

Akdeniz Belediyesi Çocuk ve Gençlik Merkezi’nden Dr. Gelegen Mersin’e pasaportsuz gelen Suriyelilerin yoksullukla mücadele ettiklerini, çocuklarının eğitim gibi haklarından yoksun bir yaşam sürdüklerini söyledi.

Akdeniz Belediyesi Çocuk ve Gençlik Merkezi’nden Dr. Gelegen Mersin’e pasaportsuz gelen Suriyelilerin yoksullukla mücadele ettiklerini, çocuklarının eğitim gibi haklarından yoksun bir yaşam sürdüklerini söyledi.
Bianet’ten Yüce Yöney’in haberi
 
Akdeniz Belediyesi Çocuk ve Gençlik Merkezi’nden Dr. Didem Gelegen Mersin’e kaçan Suriyeli ailelerin yardım alamadıklarını, çocukların eğitim gibi haklarından yoksun kaldığını bildirdi.
 
"Suriye’deki savaştan kaçan, Kilis’teki kampa gitmeyip kendi olanaklarıyla Mersin’e gelen çok sayıda kişi ve onların çocukları var. Çocuklar hiçbir eğitim alamıyor."
 
Gelegen’in verdiği bilgilere göre, Suriye’den kaçan bu aileler Mersin’de daha çok Kürtçe konuşulan mahallelere yerleşmiş durumda, ki bu iletişim sorununu büyük ölçüde çözüyor.
 
Barınma da büyük bir sorun oluşturmuyor. Ancak Gelegen birden fazla ailenin bir arada kaldığını da ekliyor.
 
"Aynı evde 20 kişi kalanlar var."
 
Kayıt yoksa sen de yoksun
 
Yoksulluk ise büyük bir sorun. Dr. Gelegen Gıda Derneği’ne bağlı gıda bankasının 150 aileye yardım yaptığını anlatıyor.
"Bunlardan 20’si Somalili ve Afgan, 130’u ise Suriyeli aileler.
 
"Suriyeli ailelerin bildirdikleri çocuk sayısı 417. Ancak sadece pasaportu olan çocukları söylemişler ki büyük çoğunluğunun pasaportu yok.
 
"Bu çocuklar ve aileleri kayıtlı değiller. Pasaportsuz geldikleri için yabancılar şubesine gidip kayıt yaptıramıyorlar."
 
"Burada kimliksiz, kayıtsız yaşıyorlar. Ne eğitim için, ne gıda için yardımlara başvuramıyorlar."
 
Savaştan uzakta
 
Gıda bankasından yapılan yardım bir kereye mahsus yapılmış...
 
"Çünkü bu gıda bankasından hali hazırda yararlanmakta olan, sırada bekleyen yerleşik yoksul aileler var.
 
"Savaştan kaçan insanların gelmesiyle birlikte bir kereye mahsus yardım yapıldı ama bunun devamı gelemiyor."
 
Suriyeli aileler kampa gitmek istemedikleri için, devletten yardım almasalar da burada durabilmek istiyorlar.
 
Gelegen’in ifadesiyle "Savaşı düşünerek buraya geldiklerine şükrediyorlar. Hâlâ savaşın etkisi altındalar, sadece burada kalabilmek istiyorlar."
 
"Aralarında çok sayıda çocuk, hamileler, yaşlılar var; bir statüleri yok diye görmezden gelinemeyecek durumdalar."
 
Zorunlu tercihler
 
Didem Gelegen’in kayıt için yabancılar şubesine yönlendirilen hamile bir Suriyeli’ye dair anlattıkları sorunun çok boyutlu olduğunu gösteriyor.
 
"Hamile bir kadın ve kocası... Kocasının pasaportu vardı ama kadının yoktu.
 
"Kadının Antep’e kampa gönderileceği, kocanın pasaportlu olduğu için gönderilemeyeceği söylendi. Onlar da bunu kabul etmediler, kendi yaşamlarına geri döndüler."
 
Göçmenlerin derdi
 
Gelegen valiliğin de hali hazırda kayıtlı olan insanlara; Afgan, Somalili, İranlı göçmenlere de çok düzgün bir yardım sunamadığı aktarıyor.
 
"Sayısı iki bine yaklaşan Afgan, İranlı ve Somalili grup var."
 
"O çocukların bir kısmı okula gidiyor. Türkçe öğrenmiş olabilirler. Ama bana tercümanların aktardığı çocukların bir ayrımcılığı ister istemez yaşadığı yönünde."
 
"Ayakkabısı düzgün değildir, forması yoktur, vs... Kendi yaşadıkları eksikliklerden dolayı kendilerini farklı hissettikleri durumlarla karşılaşıyorlar."
 
"Ancak onlar, mesela Akdeniz Belediye Başkanı’nı ziyaret ederek dertlerini anlatacaklar. Mersin’de bir kamuoyu oluşturmaya çalışıyorlar."
 
"Suriyeli Kürtler ise hâlâ savaşın travmatik etkisi altında."

Etiketler: insan hakları, mülteci
İstihdam