20/05/2024 | Yazar: Oğulcan Özgenç
Ankara’da trans kadın seks işçisi D.D’ye saldırarak hayati şekilde yaralayan ve ölüm tehlikesi atlatmasına neden olan failin yargılandığı dosyanın karar duruşması, 21 Mayıs Salı günü (yarın) saat 10:20’de Ankara 33. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.

Davayı takip eden Kırmızı Şemsiye Cinsel Sağlık ve İnsan Hakları Derneği’nden avukat Nergiz Görnaz, dava sürecinde yaşananları KaosGL.org’a anlattı.
Görnaz, söz konusu davada trans kadınlara yönelik ayrımcı pratiklerin tekrar tekrar üretildiği bir yargılama süreci geçirdiklerini ifade etti. D.D’nin uğradığı saldırının failin nefret saikiyle tasarlayarak işlediği bir saldırı olduğunu vurgulayan Görnaz şu ifadeleri kullandı:
“Doğrudan D.D.'nin hayatına kastedilmiş, ölümcül darbelerle defalarca kez bıçaklanmıştır. Tüm bunlara rağmen, failin de kendi meydana getirdiği saldırısında yaralanmış olması nedeniyle D.D. de dosyada "sanık" olarak yer almıştır. Üstelik bugün geldiğimiz noktada savcılık mütalaası her iki taraf için de "kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan cezalandırma talep ediyor. D.D.'nin engelli olması nedeniyle faili yaralamasının mümkün olmadığı bu denli açıkken her iki taraf için eşit derecede kusur tahlili yapmak inanılır gibi değil.”
Mahkemenin, mütalaadan farklı bir karar vermesini umduklarını ifade eden Görnaz, “Herhangi bir erkek fail söz konusu olduğunda haksız tahrik, meşru müdafaa değerlendirmesi her fırsatta yapılır, iyi hal ve hakkaniyet indirimleri ile tamamlanır. Belki bu celse verilecek olan kararda fail lehine yine bu hukuk garabetleri ile karşılaşacağız. Mahkemenin mütalaadan farklı bir karar vermesini ve fail Halil G.'nin hak ettiği cezayı almasını umuyoruz. Aksi yönde bir karar olursa da elbette D.D.'nin yanında hukuk mücadelemiz devam edecek” dedi.
İddianamede ne vardı, ne olmuştu?
Yıldız Tar, “İki dava, bir kamerada adalet” başlıklı yazısında iddianamede yer alanları şöyle aktarmıştı:
“İddianameye göre, Halil G., sokakta müşteri bekleyen D.D. ile görüştü. Birkaç mekan gezdiler. Ardından D.D.’nin evine gitmekte ısrarcı oldu. Evine gittiler. Burada “Evde kamera var mı” diye sordu. Kamera olmadığını duyunca cebinden çıkardığı bıçakla D.D.’yi bıçaklamaya başladı. D.D., göğsünden ve karnından ağır yaralandı.
Halil G.’nin iddiasına göre, D.D. de kendisini bıçakladı. Sağ eline aldığı bıçakla Halil G.’ye saldırdı. Ancak D.D. sağ elinden yüzde 80 engelli. Bırakın bıçak kullanmayı, sağ eliyle gündelik işlerini bile yapamıyor.
D.D., Halil G.’yi bıçaklamadığı konusunda ısrarcı. Saldırıya uğradığı sırada kendisini savunduğunu, Halil G.’nin bıçak tutan elini ısırarak kendisini kurtarabildiğini, Halil G.’nin yerdeki kana basarak düştüğünü, bu sırada kolundan yaralanmış olabileceğini söylüyor.
Saldırıdan sonra Halil G., evden yürüyerek çıkarken; D.D. bir hafta boyunca hastanede yatıyor. Adli tıp raporu, saldırının D.D.’nin hayatını tehlikeye sokacak nitelikte olduğunu ortaya koydu. Ki, D.D., birden fazla ameliyat olmak zorunda da kaldı.”
26 Mart Salı günü Ankara 33. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen son duruşmada Savcı, esas hakkındaki mütalaasını dosyaya sunmuştu. Savcı mütalaasında, sanık Halil G.’nin kasten öldürmeye teşebbüsten ve “Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun”a muhalefetten dolayı cezalandırılmasını istese de; D.D.’nin sağ elinin yüzde 80 engelli olmasını dikkate almamış ve D.D.’nin de “kasten öldürmeye teşebbüs” suçundan cezalandırılmasını istemişti.
Ayrıca; davanın ilk duruşmalarında Ankara Barosu LGBTİQ+ Hakları Merkezi ve Kırmızı Şemsiye Cinsel Sağlık ve İnsan Hakları Derneği’nin davaya katılma talepleri reddedilmişti.
Etiketler: insan hakları, kadın, nefret suçları