29/03/2024 | Yazar: Emir Monajed

Yerel seçimlere sayılı günler kala LGBTİ+ mülteciler, duydukları güvenlik endişelerini ve seçim kampanyalarının etkilerini KaosGL.org’a anlattı.

“Seçim süreçlerinde evimden çıkmıyorum” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Yerel seçimlere günler kala; seçim kampanyaları, mültecileri ve LGBTİ+’ları hedef almaya devam ediyor. Söz konusu kampanyalar, ayrımcılığı arttırıyor. LGBTİ+ mülteciler ise hem LGBTİ+ karşıtlığının hem de artan mülteci karşıtlığının olumsuz sonuçları ile karşı karşıya.  

Yeni bir ülkeye umutla bağlanmaya çalışan LGBTİ+ mülteciler, bu umudu besleyerek önceki yaşadıkları zorlukları aşma çabası içindeler ancak, ırkçılık, sığınma başvurularının reddedilmesi, ülkelerinden gelen olumsuz haberler, barınma sorunları, dil engelleri, kültürel uyum zorlukları ve toplumsal desteğin eksikliği gibi faktörler, mültecilerin bu umutlarına zarar vererek hayal kırıklığına uğramalarına neden oluyor.

Kaos GL’nin “Türkiye’nin LGBTİ Mülteciler ile İmtihanı” başlıklı raporuna göre; LGBTİ+ mültecilerin yüzde 48’i komşularının veya diğer insanların göz tacizine maruz kaldığını belirtiyor. Katılımcıların yüzde 21’i ise toplumsal hayatın her alanında ayrımcılıkla karşılaştığını ifade ediyor. Toplum tarafından cinsel yönelimi ve ırkı nedeniyle damgalandığını ifade edenlerin oranı ise yüzde 10.  Rapora göre; kendini güvende hissetmediği için bulunduğu kentte dışarı çıkmak konusunda endişe duyanların oranı yüzde 26. Kimliklerini gizlemek zorunda kalanların oranı ise yüzde 54.

Raporun dikkat çektiği bir diğer husus ise LGBTİ+’ların karşı karşıya kaldığı ayrımcılığın psikolojik etkileri. Rapora göre; LGBTİ+ mültecilerin yüzde 26’sı toplumda yerinin olmadığını düşünüyor. Yüzde 30’u sosyal izolasyondan dolayı psikolojik durumunun kötüye gittiğini ifade ederken yüzde 20’si yalnız hissediyor.

“Seçim kampanyaları Türkiyeli ve Suriyeli halklar arasında düşmanlığa yol açıyor”

LGBTİ+ mülteciler, seçim dönemlerinde karşıt kampanyalar nedeniyle daha fazla ayrımcılığa maruz kalıyor. Söz konusu kampanyalar; Türkiye’de yaşayan LGBTİ+ mültecileri, seçimlere sayılı günler kala daha da endişelendiriyor.

25 yaşında Suriyeli bir genç olan Wesim, Türkiye’de yaşıyor. Seçimlerin yaklaşmasıyla endişe ve korku hissettiğini ifade eden Wesim, şunları söylüyor:

"Özellikle mültecilere karşı düşmanlık kampanyaları Suriyeli ve Türkiye'de yaşayan eşcinsel biri olarak, beni derinden etkiliyor. Suriyelilere yönelen sınır dışı edilme tehdidinden dolayı endişelerim artırıyor, özellikle ülkemde haklarım olmadığı ve homofobi orada yaygın olduğu için. Hayalim, ırkçılık olmaksızın herkes için eşit bir yaşam sürmek. Seçim kampanyaları ve nefret söylemleri toplumun tamamını olumsuz etkiliyor. Türkiyeli ve Suriyeli halklar arasında düşmanlığa yol açıyor."

Sara, cinsiyet uyum sürecinde  ve 10 yıldır Türkiye’de yaşayan trans bir kadın. 28 yaşındaki Sara, şunları aktarıyor:

“Seçim süreçlerinde evimden çıkmıyorum. Yaşadığım mahalle Arap mülteci kimliğimi biliyor ve kötü ifadeler kullanmaya başlıyorlar, 'Sizi sınır dışı edeceğiz, nereden geldiyseniz geri döneceksiniz, ülkemizde Lut Kavmi istemiyoruz' gibi birçok şey. Bunu gördüğümde korku ve dehşet hissediyorum. Son zamanlarda seçimler, kaderinizi belirleme meselesi haline geldi, yaşamak ya da ölmek. Hormon tedavimi alıyorum ve bu ilaçları alırken bana psikiyatristin verdiği bazı sakinleştiricileri alıyorum, çünkü haftada yaklaşık iki güne kadar bir psikiyatriste gidiyorum ve bazen üç güne kadar ulaşıyor. Gerilim noktasındayım. Mültecileri sınırdışı etme meselesi, 'Bana oy verin ve mültecileri sınırdışı edeceğim' haline geldi, işler bizim açımızdan kötüye gidiyor."


Etiketler: insan hakları, mülteci, nefret suçları, yerel seçim
İstihdam