09/05/2018 | Yazar: Aslı Alpar
Av. Dikmen, “İfade özgürlüğü ihlali” derken Av. Şahin, yasaların seks işçilerine karşı sopa gibi kullanıldığını vurguladı.
Samsun’da polis seks işçilerine ulaşmak için kullanılan internet site yöneticilerinin evine operasyon düzenledi. Av. Dikmen, “İfade özgürlüğü ihlali” derken Av. Şahin, yasaların seks işçilerine karşı sopa gibi kullanıldığını vurguladı.
Samsun’da polis seks işçilerine ulaşmak için kullanılan internet site yöneticilerinin evine operasyon düzenledi. Kentte yayınlanan Hedef Halk ve Gazete Arena isimli gazeteler operasyonu sayfalarına taşıdı.
İhlas Haber Ajansı imzalı haber Hedef Halk’ta “Eskort sitelerine operasyon” ve Gazete Arena’da “Fuhuş yapan eskort sitelerine operasyon” başlıklarıyla yer aldı.
Samsun Cumhuriyet Başsavcılığının emri ile başlatılan ve Samsun Emniyeti tarafından yürütülen operasyon, polisin internet arama motoruna “Samsun Eskort” yazarak tespit ettiği 5 kişinin evine baskın düzenlemesi ile gerçekleşti.
Gazeteler, baskın sonucu gözaltına alınan kişilerin işlemlerinin devam ettiğini belirtti. Gözaltına alınanlara ilişkin “eskort sitesi yöneticileri” ve “mağdur sıfatında olan 41 kadın ve 3 travesti” diye yazdı.
“Bu müdahale ifade özgürlüğü hakkının ihlali”
Kaos GL Derneği’nden Avukat Kerem Dikmen Samsun’da yapılan bu operasyonun hukuki dayanağının “fuhuşu kolaylaştıran görüntü, yazı veya sözlerin yayılmasını” da suç olarak düzenleyen TCK 227/3 olabileceğini belirtti.
Av. Dikmen internet arama motorundan ulaştıkları internet sitelerine bu operasyonun ifade özgürlüğü ve kişilerin özel alanına yönelik hak ihlalleri doğurabileceğini vurguladı.
“Yasalara göre, para karşılığı üçüncü kişilerle cinsel ilişkiye girmek suç değil. Ancak aynı yasalar, fuhuş olarak adlandırdığı bu eylem için mekân kullandırmayı uzun zamandır suç eylemi olarak düzenlemekteydi. 2016 yılının Kasım ayında ise bir yasal değişiklik yapılarak, bu amaçla hazırlanmış görüntü, yazı veya sözlerin yayılması da tek başına suç olarak düzenlendi. Muhtemelen Samsun'da yapılan bu operasyonun dayanağı bu yasa maddesi.
“Yasanın metni şu şekilde: ‘Fuhşu kolaylaştırmak veya fuhşa aracılık etmek amacıyla hazırlanmış görüntü, yazı ve sözleri içeren ürünleri veren, dağıtan veya yayan kişi bir yıldan üç yıla kadar hapis ve iki yüz günden iki bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.’
“Yasa maddesinin gerekçesi ise Meclis kayıtlarına şu şekilde geçmiştir: ‘Fuhşu kolaylaştırmak veya fuhşa aracılık etmek amacıyla hazırlandığı anlaşılan görüntü, yazı ve sözleri içeren ürünleri veren, dağıtan, veren veya elektronik ortam da dâhil olmak üzere her türlü şekilde yayan kişilerin cezalandırılması’. Başka bir ifade ile yasa, kendi ifadesi ile fuhuşu cezalandırmamakla birlikte bunun yapıldığının duyurulmasını yasaklamış oluyor.
“Burada, elektronik ortamda yayılan bilgiye yapılan bu müdahalenin ifade özgürlüğüne veya kişilerin özel alanına yönelmesi, bir hak ihlali sonucu doğuracaktır. Keza, el konulduğu söylenen paranın bu tip eylemlerle mi elde edildiği yoksa başka bir eylem sonucu mu elde edildiği saptanmamış iken bu tür bir kamusal müdahale, mülkiyet hakkı ihlali sorununu gündeme getirebilecektir.”
“Yasa seks işçilerine karşı sopa gibi kullanılıyor”
Pembe Hayat Derneği’nden Avukat Emrah Şahin ise olayı KaosGL.org’a şöyle değerlendirdi:
“Taslak halindeki Kabahatler Kanunu hükümleri ve bekçi istihdamının yanı sıra keyfileşen kolluk uygulamaları ile seks işçileri caddelerden uzaklaştırılmak istenmekte. Bu durumda seks işçileri merdiven altı mecralar ve ‘eskort siteleri’ gibi araçlarla çalışabiliyor ancak TCK 227 maddesi hükümlerinin seks işçileri açısından sopa gibi kullanılması yasa koyucunun planladığının aksine seks işçiliğini bitiren değil daha kontrolsüz bir alana çekilmesine yol açan uygulamalardır. Önüne geçilemeyecek olan bu olguyu yasaklarla daha kontrolsüz hale getirmekten ziyade akılcı politikalara başvurulması elzemdir.”
Etiketler: insan hakları, çalışma hayatı