10/10/2019 | Yazar: Robin Mat

Urfa’dan Taha: “Merak edilen soru işaretlerini açıkça, özgüvenle cevaplayınca onlar da kendilerince bilgi sahibi olup aydınlanıyorlar.”

“Seksist sistemin yandaşı olduğunuz sürece güler yüzle karşılanıyorsunuz” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Türkiye de LGBTİ+’lara karşı ciddi bir baskı var. İnsanların insanlar için koymuş olduğu bütün yasalar, adaletsiz bir kalbur gibi. Tane eler, samanı tutar…

Bu toplumsal baskıya yaşadığım şehir olan Antep ve içinde yer aldığı Güneydoğu’dan bakmak istedim. Farklı şehirlerdeki LGBTİ+’larla görüştüm ve ortaya bir yazı dizisi çıktı.

Yaklaşık bir ay süren araştırmadan ve görüşmelerden şunu öğrendim: Ülkenin güneydoğusu Valiliklerin almış olduğu süreli ve süresiz yasak kararlarından sandığımızdan daha az etkilenmiş. Çünkü bu bölgede çoğu yerde LGBTİ+ hareketi görünür değil. Görünürlüğün başladığı yerde yasaklar da başlıyor. Fakat bu bölgede LGBTİ+’lara sürekli yaşatılan bir OHAL var ve bazen susmak en büyük çığlıktır…

TIKLAYIN - “Hep bir kuş olmak istemiştim”
TIKLAYIN - “Tenim güneş ışığına hasret kaldı”

Yazı dizisi kapsamında üçüncü konuğumuz Taha. Taha 39 yaşında, Urfa’da yaşıyor. “Seksist sistemin yandaşı olduğunuz sürece hep güler yüzle karşılaşırsınız” diyor ve ekliyor: “Fakat merak edilen soru işaretlerini açıkça, özgüvenle cevaplayınca onlar da kendilerince bilgi sahibi olup aydınlanıyorlar.”

İşte Taha’nın sorularımıza yanıtları…

Öncelikle seni tanıyabilir miyiz?

Selam ben medeniyetler diyarından, Urfa’dan Taha. 39 yaşındayım. Hayata 13 yaşında tutundum. Yaşama hevesim yokken bir hastane odasında yaşamı küçük bir poşetin içinde görünce at gözlüğünü çıkarıp ben de yaşama nedenim ve sebebim olduğunu anladım. Ve şimdi hayattan tat ve zevk almaya devam ediyorum. Ayrıca bugüne kadar yaşadığım artı ve eksi varsa siz LGBTİ dostlarımla paylaşıyorum.

Yaşadığın kentten biraz bahseder misin?

Yaşadığım kent Güneydoğu'nun ve GAP vadisinin incisi. Tam anlamıyla tarih kitabı. En eski uygarlık, güneşin ve suyun kalbi.

Güneydoğu insanı genellikle sıcakkanlı, misafirperver ve iyicil yönleriyle bilinir. Söz konusu LGBTİ+’lar olunca da böyle mi sence?

Urfa’nın gelenek ve göreneklerine aykırı söylemlerde bulunmadığınız, seksist sistemin yandaşı olduğunuz sürece hep güler yüzle karşılaşırsınız. Aksi takdirde sert yüzler size eşlik eder.

Peki ya Güneydoğu’da LGBTİ+ aktivizmi yürütmek nasıl bir duygu?

Güneydoğuda LGBTİ aktivizmi yürütmek aslında zor olduğu kadar kolay da. Çünkü herkes merak ediyor ve herkes kendisinden bir pay katıyor. Şimdiye kadar kör sağır ve dilsiz bir şekilde neyin ne olduğunu bilmeden, siyahı beyaza, sarıyı kırmızıya karıştırıyorlardı. Fakat merak edilen soru işaretlerini açıkça, özgüvenle cevaplayınca onlar da kendilerince bilgi sahibi olup aydınlanıyorlar. Mesela en azından LGBTİ’nin artık ne olduğu, kim olduğu biliniyor. Biz varız.

Biliyorsun ki İstanbul Onur Yürüyüşü 5 yıldır Valilik tarafından yasaklanıyor. Bunun yanı sıra Ankara Valisi’nin süresiz yasak kararı vardı. Bu yasak Mersin, Antalya ve İzmir’e de sıçradı. Senin yaşadığın şehir olan Urfa bundan nasıl etkilendi? Etkilendi mi?

Yaşadığım kentte LGBTİ örgütü ve hareketi yok. Dolayısıyla burada gözlemlediğim bir etkilenme de yok ama o kentlerdeki yasaklar zaten kapalı olan bu şehir için kapı açılmasını, insanların bir araya gelmesini daha da zorlaştırıyor.


Etiketler: yaşam
İstihdam