18/03/2025 | Yazar: Kaos GL

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası, Dünya Sosyal Hizmet Günü’nde açıklama yayınladı. Sendika, açıklamasında Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın LGBTİ+’ları hedef almasına tepki gösterdi.

SES’ten Dünya Sosyal Hizmet Günü açıklaması: “Hak temelli sosyal hizmet için mücadelemizi büyütüyoruz!” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), 18 Mart Dünya Sosyal Hizmet günü için açıklama yayınladı. Sendika açıklamasında, “‘Aile yılında’ insan odaklı hak temelli sosyal hizmet için mücadelemizi büyütüyoruz!” diyerek şu ifadeleri kullandı:

“2025 yılını ‘’Aile Yılı’’ ilan eden bakanlık genç nüfusun arttırılması için bütünlüklü, her yaşı ve hak sahibini gören bir politika üretmektense, üreme odaklı bir politikayı tercih etmiştir. Boşanmaların artmasını, evlilik yaşının yükselmesini var olan sosyoekonomik hak kayıpları ya da tercihler üzerinden yorumlamak yerine aile bütünlüğünün korunamamasını LGBTİ+ ‘ları hedef göstererek nefret dili ile dinci gerici muhafazakâr söylemleri yükselterek çözmeye çalışmaktadır.”

Açıklamadan satırbaşları şöyle:

“Kamusal bir hizmet olarak sunulması gereken sosyal hizmetler, ihtiyaç duyan herkesin ayrımsız şekilde, ücretsiz, eşit, nitelikli ve anadilinde hizmete ulaşmasının sağlanması için politikalar üretilmelidir. Politikalar siyasi ihtiyaçları değil, ihtiyacı göz önünde bulundurularak yürütülmektedir.

Oysa sosyal hizmetler alanı bir yandan sürdürülen politikalarla giderek piyasaya açılır duruma getirilmekte, kamusal hizmet olarak kamu tarafından verilmesi gereken sosyal hizmetler özelleştirilip, özel kurumlara devredilmekte; bir yandan ise imzalanan protokollerle kamu bünyesindeki hizmetler de denetimsiz ve sınırsız bir şekilde kamu dışında birtakım dernek ve cemaatlere terk edilmektedir.

Politika belirleme ve idareciler uzun yıllardır sosyal hizmet alanının prensiplerini bilmeyen, mesleki yeterliliği olmayan, sosyal hizmet alanından gelmeyen, liyakatin zaten olmadığı yöneticiler eliyle yürütülmektedir. Temel insan hakkı kapsamında devletin asli görevi olma yaklaşımından uzaklaşılıp siyasal iktidarın kendini güçlendirecek bir araç olarak görülmesi, toplumun sosyal yapısına zarar verdiği gibi, sosyal hizmet emekçilerinin mesleki çalışmalarına olumsuz etki etmekte, personel rejimi ve ücret rejiminde de hak kayıplarına neden olmaktadır. Kamu personel rejiminde yaşanan değişimlere ek olarak devletin sosyal hizmetlerde yaratmış olduğu yozlaşma biz sosyal hizmetler emekçilerinin çalışma alanlarında insan haklarına aykırı çalışma düzenleri ile karşı karşıya bırakmıştır.”

“Bakanlık, LGBTİ+’ları hedef gösteriyor”

“Sosyal yardımlar ülkemizde sosyal hizmetlerde önemli bir yer tutmaktadır. Sosyal hizmetlerin neredeyse yardımlara indirgendiği bir ortamda sosyal yardımlar yoksulluğun siyasal destek sağlamak amacıyla kullanıldığı, yardım alanları bağımlı hale getiren bir uygulamaya dönüşmüş durumdadır. Sosyal hizmet, bir hak olmaktan çıkartılmış, “yardım” ve “lütuf” haline getirilmiştir. Ekonomik krizle birlikte sosyal yardımlar ayrı bir sorun alanı olarak durmakta, sosyal yardımlar çeşitli gerekçelerle kesilmek istenmektedir. “Sosyal yardım-istihdam ilişkisi” sağlanacağı iddiası ile ve reklamı ile hazırlanan yönetmelik ise yeni bir emek sömürüsü alanı açacak, sosyal yardımlara muhtaç durumda bırakılanların en ucuz, en güvencesiz işgücü olarak çalıştırılmaya mahkûm bırakılacağı bir uygulamaya zemin oluşturmaktadır.

Sosyal Hizmet Gününde, sosyal hizmet emekçileri de biriken sorunlarla karşılamaktadır. Sendikamız tarafından daha önceden yapılan anket çalışmasında açıkça işaret ettiği gibi sosyal hizmet emekçileri personel eksikliği ile az çalışan ile çok fazla iş yaparak, uzun sürelerle çalışarak, güvencesiz biçimde ve farklı istihdam biçimleri altında çalıştırılarak, yetersiz ücretlerle, yaygın biçimde şiddete uğrayarak, mobbing problemi altında, yemek ve yol sorununun dahi çözülmediği bir ortamda, yetersiz ekonomik sosyal haklarla, mesleki anlamda ihtiyaçları karşılanmadan ve çalışma koşulları giderek kötüleşerek çalışmaktadırlar.

2025 yılını ‘’Aile Yılı’’ ilan eden bakanlık genç nüfusun arttırılması için bütünlüklü, her yaşı ve hak sahibini gören bir politika üretmektense, üreme odaklı bir politikayı tercih etmiştir. Boşanmaların artmasını, evlilik yaşının yükselmesini var olan sosyoekonomik hak kayıpları ya da tercihler üzerinden yorumlamak yerine aile bütünlüğünün korunamamasını LGBTİ+‘ları hedef göstererek nefret dili ile dinci gerici muhafazakâr söylemleri yükselterek çözmeye çalışmaktadır.”

Açıklamanın tamamı için tıklayın.


Etiketler: insan hakları, sosyal hizmet, sağlık, sağlık hakkı
İstihdam