23/02/2023 | Yazar: Aslı Alpar
Ankara’da bir belgesel çekimi sonrasında evine yapılan operasyonla göz altına alınıp, tutuklanan belgesel yönetmeni Sibel Tekin’in duruşması bugün görüldü. Dava 8 Haziran Perşembe günü saat 11:00’a ertelendi.
Ankara’da bir belgesel çekimi sırasında ihbarda bulunması üzerine evine yapılan operasyonla göz altına alınıp, tutuklanan belgesel yönetmeni Sibel Tekin’in duruşması bugün (23 Şubat) Ankara 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Dava 8 Haziran Perşembe günü saat 11:00’a ertelendi.
Duruşmada Ankara Barosu’ndan çok sayıda avukat, Sibel Tekin’in öğrencileri, meslektaşları ve gazeteciler hazır bulundu.
Hakim iddianamedeki suçlamayı okudu, ardından SibelTekin savunmasını gerçekleştirdi.
Tekin savunmasında mesleki kariyerini, belgeselciğin hususlarını anlattı ve iddianamede bulunan tutuklanmasına da konu oluşturan çekimi neden yaptığını gerekçeleriyle anlattı.
Tekin’in belgesel sinopsisi şekilindeki savunmasının ardından iddianameyi hazırlayan Savcı, Tekin’e bu çekimi yaparken izin alıp almadığını sordu.
Tekin, uluslararası gazeteci kimliği olduğunu ve kamusal alanda çekim yaparken herhangi bir izin alma zorunluluğu olmadığını hatırlattı, “Hiçbir örgüte üye değilim dijital materyallerimi almayı talep ediyorum” dedi.
Sibel emniyette bile olan bu görüntüleri çektiği için yargılanıyor, beraatini talep ediyoruz
Tekin’in avukatlarından Cenk Yiğiter, “Çekim yapmanın yasaklanmadığı bir bölgede, özel hayata müdahale yoksa askeri bölge yoksa, çekim yapmak için yazılı başvuru şartı diye bir şey yok” dedi. Keşif yaptığına dair iddialara teknik açıklamalar yaparak savunmayı sürdüren Yiğiter, “Belgesel için 1 saatlik malzeme için 10 saatlik çekim yapılabilir. Kurgu aşamasında çoğu çöp olur. Bu amaçla plan proje beklenmez” dedi.
Savcı Sibel Tekin'in yaklaşık 6 ayrı örgütün etkinligine dair cekimi oldugunu soyledi ve bu örgütlerin etkinliklinlerinden nasıl haberi olduğunu sordu. Salonda gülüşmeler oldu. Sibel daha önce sağ görüşlü grupların hatta spor taraftarların da eylemlerini çektiğini incelemenin belirli bir gruba yönelmiş oldugunu düşündüğünü söyledi.
Av. Yiğiter “Savcılık el koyulan dijital materyallerin incelenmesinde sadece belli eylemleri almış soruşturmasında. Bu materyallerdeki eylemlerin tamamı önceden duyurulmuş, kamusal alandaki eylemlerdir. Kendisi bağımsız gazeteci olarak gitmiştir. Sibel Tekin'in çektiği görüntüler kamusal alandadır, onceden duyurulan eylemlerdir. Hatta Sibel'in arkasında muhtemen emniyet de bu görüntüleri çekmiştir. Sibel şimdi emniyette bile olan bu görüntüleri çektiği için yargılanıyor. Beraatini talep ediyoruz.
“Savcı beyin belgeselin nasıl çekildiğini öğrenmesi lazım”
Yiğiter’in ardından konuşan Av. Murat Yılmaz “Bir başkası için aynı hatanın yapılmasını istemiyoruz o yüzden bugün bu savunmayı yapıyoruz. Savcı beyin belgeselin nasıl çekildiğini öğrenmesi lazım. Soruyoruz, Tekin’in hangi görüntüsünde uzman çavuşlar, kamu görevlileri vardır? Yoktur” dedi ve örgüt suçlamaları üzerine savunmaya şöyle devam etti:
“Sibel Tekin’i 16 Aralık 2022’de, 01:40ta gözaltında sonra dijital materyallere dair tutanaklar tutulurken yazılan örgütler var. Savcı da kolluk da Sibel’in bu örgütlerle bağlantısının olmadığını biliyor. Akademisyen ve belgeselci olduğunu biliyor. Dahası karanlıkta işe gidenler üzerine çekilen bir belgesel için Savcı “kişilerin yüzlerinin daha net olduğu aydınlık ortamlarda da çekilebilir” diyor. Bu iddianamenin iade edilmesi gerekiyor, dijital materyallerin iadesini istiyor ve Sibel Tekin’in beraatini bekliyoruz.”
Söz alan Av. Mehtap Sakinci, Sibel Tekin'in dosyaya konunolan videosundan 1 dakikasını izlenmesini talep etti, mahkeme heyeti videoyu izlerken Av. Sakinci, “Sibel’in semtin en işlek meydanında saatlerce elinde kamerayla çekim yaptığını görüyoruz. Bunun kriminal bir şey olmadığı ortadadır, bunun keşif olmadığı nettir. Kendisi belgeselidir, akademisyendir bu dava onun itibarını zedelemektedir” dedi.
Avukat Faruk Çayır ise savunmasında “Savcılık ve kolluk bir hukuk katliami yaptı. Dijital delili arama ve el koyma için Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) 134’te açıkça belirtilir ki, başka bir delil alınamaması durumunda dijital dökümanlara el koyulur. Yargıtay kararları da var bu konuda.
“Sibel Tekin’in her türlü haberi yayma hakkı bir özgürlük ve görevdir”
Ankara Barosu avukatları da duruşmada söz aldı: “Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ifade özgürlüğünü kişileri ya da kurumları rahatsız etse de geniş yorumlanması gerektiğini belirtir. İzin almadan çekim yapma hakkına sahip olduğunu AİHS kararlarıyla korunan bir hak. Bu Sibel Tekin’in mesleki görevidir, her türlü haberi yayma hakkı bir özgürlük ve görevdir. Biz neden Ankara Barosu olarak insan haklarını savunmak adına buradayız. CMK’nın 223. Maddesi beraat hükümlerini 223’e 9’da derhal beraat hükümlerini düzenler. Suç yoktur derhal beraat hükümlerinin gerçekleştirilmesi gerekir.”
Duruşma günü 8 Haziran Perşembe, saat 11:00’a verildi. Sibel Tekin’in yurt dışı yasağı sürerken adli kontrol şartı kaldırıldı. İncelemesi biten dijital dökümanların Tekin’e iade edilmesine karar verildi.
Etiketler: insan hakları