31/05/2023 | Yazar: Kaos GL

LGBTİ+ kişilerin cezaevinde, polis soruşturması, idari gözetim altında, göçmenlik ve diğer gözaltı ortamlarında işkence veya zalimane, insanlık dışı veya aşağılayıcı muameleye maruz kalma riskine karşı devletin sorumlulukları var.

“Şikayet mekanizmaları gözaltındaki LGBTİ+ kişilerin de faydalanması için güvenli olmalı” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Kaos GL Derneği’nin “Özgürlüğe Yürüyelim” üst başlığıyla hazırladığı araştırma raporu 2022 yılında LGBTİ+’ları hedef alan insan hakları ihlallerini bir araya getirdi.

Raporun işkence ve kötü muamele yasağı ile kişisel bütünlük hakkını inceleyen bölümünde 612 ihlal raporlandı. Barışçıl gösterilerde şiddet kullanılarak yapılan toplu gözaltı işlemleri gibi aynı eylemde birden fazla hak sahibine karşı gerçekleşen ihlallerin de bu sayıya dahil olduğu bağlamda; 26 Haziran 2022’de kötü veya onur kırıcı muamele uygulanarak gözaltına alınan 373 kişi, 20 Mayıs 2022’de darp edilerek gözaltına alınan 70 Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi ile plastik mermilerle yapılan polis saldırısı eşliğinde gözaltına alınan 42 Orta Doğu Teknik Üniversitesi öğrencisinin olayın etkilediği hak sahibi sayısını göstermesi bakımından ayrı bir yerde durduğu belirtiliyor.

İhlallerin tamamına yakını negatif yükümlülük ihlali, başka bir ifadeyle polis veya bazen de cezaevi görevlileri tarafından gerçekleştirilen şiddet kullanımı. Bundan ayrı olarak gözaltı öncesinde veya gözaltı sırasında kötü muamele on; soruşturmaya konu edilmeyen kişisel bütünlüğe dönük tehdit yedi; cezaevinde uygunsuz tutulma ise üç ayrı olayda raporlandı. Kaos GL, pozitif yükümlülüğün ihlalinin bir sonucu olan soruşturmama veya etkisiz soruşturma durumlarını da usul yönünden kişisel bütünlük hakkı ihlali olarak ele alıyor.

Devletin sorumlulukları neler?

Uluslararası hukuka göre devletlerin herkesi işkenceden ve diğer zalimane, insanlık dışı veya aşağılayıcı muameleden koruma yükümlülüğü var. Bu, işkence ve diğer kötü muamele biçimlerini yasaklama ve bu tür fiiller için tazmin sağlama yükümlülüğünü kapsıyor.

İşkence faillerinin soruşturulmaması ve adalete teslim edilmemesi başlı başına uluslararası insan hakları hukukunun ihlali. Bu haklar, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 5. maddesi, Kişisel ve Siyasal Haklar Uluslararası Sözleşmesi’nin 7. maddesi ve BM İşkenceye Karşı Sözleşme’nin 2. maddesi ile güvence altına alınmış olan haklar.

Uluslararası insan hakları standartları, Devletleri, tüm mahpusların korunmasını ve sosyal entegrasyonlarının etkin yönetimini sağlamakla yükümlü kılmasına rağmen LGBTİ+ kişilerin cezaevinde, polis soruşturması, idari gözetim altında, göçmenlik ve diğer gözaltı ortamlarında işkence veya zalimane, insanlık dışı veya aşağılayıcı muameleye maruz kalma riski özellikle endişe verici.

Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi (UNODC), Özel İhtiyaçlara Sahip Mahpuslar Üzerine El Kitabı’nda LGBT mahpuslardan, karşılaştıkları ayrımcılık, aşağılama, cinsel istismar, tecavüz ve diğer şiddet biçimlerine ve haklarındaki işkence ve kötü muamele ihbarlarına rağmen özel durum ve ihtiyaçları çok az dikkat çeken özellikle savunmasız bir grup olarak bahsediyor.

LGBT mahpusların kendi haklarına engelsiz erişimi

Uluslararası insan hakları standartları, devletleri, tüm mahpusların korunmasını ve sosyal entegrasyonlarının etkin yönetimini sağlamakla yükümlü kılıyor. Bu amaçla UNODC, cezaevi yetkililerinin ve sosyal yardım hizmetlerinin, cezaevi ve sosyal hizmet personelinin görevlerini etkin bir şekilde yerine getirmelerine yardımcı olmak ve LGBT mahpusların kendi haklarına engelsiz erişimlerini sağlamak için kapsamlı yönetim politikaları ve stratejileri geliştirmelerini ve uygulamalarını tavsiye ediyor. İşkenceyi Önleme Derneği/Uluslararası Ceza Reformu (APT/PRI) ortak raporu, gözaltındaki LGBT kişilerin insan hakları ihlaline ilişkin sekiz risk faktörü ve durumunu öne çıkarıyor: tutuklama ve polis nezareti; polis sorgusu; trans tutukluların tahsisi; üst aramaları; tutuklular arasında şiddet; koruyucu bir önlem olarak tecrit ve hücre hapsi ve hizmetlere ve faydalara erişimde ayrımcılık.

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği’nin Özgür ve Eşit Yaşamak kitapçığı bu bağlamlarda suistimalleri önlemek amacıyla etkili sistemlerin kurulması özellikle önemli olduğunu söylüyor. Örneğin Amerika Birleşik Devletleri Adalet Bakanlığı, cezaevlerinde istismarın önlenmesine yönelik ulusal standartlarında; eğitim ve tarama yöntemlerinde “lezbiyen, gey, biseksüel, trans, interseks ve toplumsal cinsiyete uymayan mahpusların kendilerine has savunmasızlıklarının” ele alınması çağrısında bulunuyor.

Amerika Birleşik Devletleri ulusal standartları, cezaevi yetkililerinin bir trans veya interseks mahpusun erkek ya da kadın tesisine yerleştirileceğine karar verirken, vakaya göre hareket etmesini ve mahpusun “genital durumu” yerine kendine atfettiği cinsiyet kimliğini dikkate alarak duruma göre karar vermesini gerektiriyor. Trans kadın mahpuslar, genel cezaevi nüfusuyla birlikte barındırıldıklarında orantısız şiddete maruz kaldıklarından en az bir ABD cezaevi tesisinde trans kadınlar için ayrı bir barınma birimi bulunuyor. Önceleri uluslararası insan hakları standartlarının ihlalinde bunun tek alternatifi, sonunda hücre hapsine varan koruyucu gözaltıydı.

Bu koruma tedbirlerinin mağdurların insan hakları üzerindeki etkilerini değerlendirmek ve kişinin genel cezaevi nüfusundan tecrit edilmesi nedeniyle diğer faaliyetlerde daha fazla ötekileştirilme veya kısıtlamaya maruz kalmamasını sağlamak için bu tür girişimleri dikkatle izlemek önemli. Şikayet mekanizmaları gözaltındaki LGBTİ+ kişilerin de faydalanması için güvenli olmalı. Mahpusları misillemeye karşı korumak için önlemler alınmalı ve cezaevi yetkilileri, cezasızlıkla mücadele etmek için personel ve diğer mahpuslar tarafından yapılan ihlallerin etkili bir şekilde soruşturulmasını ve kovuşturulmasını sağlamalı. Mahpusları kısastan korumak için önlemler alınmalı ve cezaevi yetkilileri, cezasızlıkla mücadele etmek için personel ve diğer mahpuslar tarafından gerçekleştirilen ihlallerin etkili bir şekilde soruşturulmasını ve kovuşturulmasını yerine getirmeli.

Kaos GL Derneği’nin Türkçeye kazandırdığı Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği’nin Özgür ve Eşit Yaşamak – Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans ve İnterseks Kişilere Karşı Şiddet ve Ayrımcılıkla Mücadele için Devletler Ne Yapıyor? kitapçığını buradan okuyabilirsiniz.


Etiketler: insan hakları, yaşam, mülteci, eğitim
2024