19/06/2010 | Yazar: Kaos GL

Kaos GL Derneği, Dünya Mülteciler Günü için “Göç Suç Değildir! Sınırsız Bir Dünya İstiyoruz!” açıklaması yaptı. 

Kaos GL Derneği, Dünya Mülteciler Günü için “Göç Suç Değildir! Sınırsız Bir Dünya İstiyoruz!” açıklaması yaptı. 

Kaos GL, İçişleri Bakanlığını, “yaşam koşullarının iyileştirilmesi, sığınma evlerinin oluşturulabilmesi, lezbiyen, gey, biseksüel ve trans mültecilerin temel insan haklarından yararlanabilmesi için sağduyulu davranmaya, mültecilerin lehine koşullarda iyileştirmeler yapmaya” davet etti.
 
“Mülteciyim, buradayım! Haklarımı İstiyorum!”

20 Haziran'da Mülteciler Günü’nde, mültecilerin yine haklarından mahrum olduğunu belirten Kaos GL Derneğinin 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü için yaptığı basın açıklamasının tam metni şöyle:
 
“Göç Suç Değildir! Sınırsız Bir Dünya İstiyoruz! 
Mülteciyim! 20 Haziran'da Mülteciler Günü’nde Yine Haklarımdan Mahrumum!
 
Türkiye, 28 Temmuz 1951 tarihinde “Mültecilerin Statüsüne Dair Birleşmiş Milletler Sözleşmesi” ve “Mültecilerin Hukuki Statüsüne İlişkin 1967 Protokolü”nü imzalamıştır.
İşbu sözleşmeler, dünyanın her yerinden mülteci ve sığınmacı kabul edebilmeyi sağlamasına rağmen, Türkiye Cumhuriyeti bir coğrafi çekince ortaya koyarak sadece Avrupa ülkelerinden gelen mültecileri kabul etmekte, doğu ülkelerinden gelen sığınmacılara ise sadece başka bir ülkeye gidene kadar burada geçici bir koruma sağlamaktadır. Bu nedenle, bu çekince nedeniyle sığınmacılar temel haklarından; örneğin eğitim, sağlık ve iş bulma gibi insani haklarından yararlanamamaktadır.
 
Türkiye, en çok yakın doğudan göçlerin hedef noktasıdır. Hassas gruplar olarak kabul edilen, lezbiyen, gey, biseksüel, trans sığınmacılar ve mülteciler de, en çok bu bölgelerden özellikle İran’dan ülkeye sığınmaktadırlar. Çünkü İran’da eşcinsellik yasaktır ve sadece cinsel yönelimi nedeniyle her gün onlarca lezbiyen ve gey, yüzlerce kırbaç ile cezalandırılmakta ve hatta idam edilmektedir. Bu nedenle, cinsel yönelimleri sebebiyle ceza görmekten ve hapse atılmaktan korkan ya da daha önce bu nedenle hapse atılmış eşcinsel sığınmacılar trenle veya at sırtında ülkelerinden ayrılmak zorunda bırakılmaktadır. Ayrıldıkları zaman yerlerini, yurtlarını ve tüm birikimlerini de bırakan bu sığınmacılar, Türkiye’de ciddi maddi sıkıntılar yaşamaktadır. Barınma konusunda ev bulamadıkları için sıkıntı yaşamaktadırlar ve hatta bir kısmı sokakta yaşamaktadır. Dahası devlet tarafından mültecilerin geçici koruma için yerleştirildikleri uydu kentler, zaten normal şartlar altında ülkede yaşayan eşcinsellerin bile rahat edemeyeceği, olanaklara erişim bakımından kısır olan kentlerdir. Bu kentlerde mülteci olarak yaşamak zorken, bir de LGBTT mülteci olmak bu zorluğu iki kat artırmaktadır. Maddi ve psikolojik sıkıntılara ek olarak, bu mültecilerin önyargılara ve şiddete maruz kalma oranı bu kentlerde oldukça fazladır.
 
Bu nedenle yaşam koşullarının iyileştirilmesi, sığınma evlerinin oluşturulabilmesi, lezbiyen, gey, biseksüel ve trans mültecilerin temel insan haklarından yararlanabilmesi için İçişleri Bakanlığını sağduyulu davranmaya, mültecilerin lehine koşullarda iyileştirmeler yapmaya davet ediyoruz.
 
Mülteciyim, buradayım! Haklarımı İstiyorum!”
 

Etiketler: insan hakları, mülteci
İstihdam