23/05/2019 | Yazar: Ali Erol
Homofobik ve Transfobik Nefret Söyleminin Nisan Ayı İnternet Seyri: LGBTİ+ dostu belediyeler, cinsel sağlık afişi ve Suriyeli LGBT mülteciler…
Homofobik ve Transfobik Nefret Söyleminin Nisan Ayı İnternet Seyri: LGBTİ+ dostu belediyeler, cinsel sağlık afişi ve Suriyeli LGBT mülteciler…
Medya çalışmaları kapsamında sosyal medya mecrasını izleyen Kaos GL, internet yayıncılığında dikkat çeken, sosyal medya ortamlarında öne çıkan Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans ve İnterseks (LGBTİ) odaklı homofobik ve transfobik nefret söylemi üreten ve yayan haberler ile mesajların takibini yaparak kaydını tutuyor.
Cinsel yönelim, cinsiyet kimliği ve cinsiyet ifadesi ile LGBTİ (Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans, İnterseks) varoluşlara yönelik ayrımcı yaklaşım, nefret söylemi üreten, yayan, teşvik eden, savunan ya da haklı gösteren ifadeler içeren haber ve yorumları aylık dosyalarla ele alıyoruz.
Homofobik ve Transfobik Nefret Söyleminin Nisan Ayı İnternet Seyri için, yerel seçimlerin ardından LGBTİ+ dostu seçilmiş belediye başkanları, İstanbul Tabip odası’nın cinsellik panellerinin “afiş”i ile Türkiye’de yaşayan Suriyeli LGBT mülteciler konularının sosyal medya yansımalarını seçtik.
“Sapıklık belediye ile yayılacak”
Yerel seçimler öncesi sosyal medya ve internet ortamlarında yükselen cinsiyetçi ve homofobik nefret söylemi, seçimlerin ardından Nisan ayında da devam etti.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik saldırıların cinsiyetçi ve homofobik nefret söylemli hattını Akit açtı. Akit’in, “İmamoğlu “herkesi kucaklayacağım” demişti! İlk kucakladığı eşcinseller oldu” haberini twitter’da, Akgazete, SiyasetCafe yaydı. Nefret söylemi üretme, yayma ve teşvik yayın organı Akit’in “LGBTİ+ sapkınlığına destek veren 27 başkan adayından dördü belediye başkanı oldu” haberini, bir okuru, “Ben diyorum bu ülkede cok i.ne var temizlik sart.” yorumuyla karşıladı.
Euronews Türkçe ise aynı gelişmeyi, Akit’in cinsiyetçi ve homofobik söyleminin tam tersine, “LGBTİ+ dostu dört aday belediye başkanı oldu” başlığıyla geçti.
Euronews’in, “LGBTİ+ Dostu Belediyecilik Protokolü'nü imzalayan dört aday belediye başkanı seçildi” başlığıyla twitter hesabından yaptığı gökkuşağı bayraklı paylaşım, cinsiyetçi ve homofobik nefret söylemleriyle karşılandı:
“Sapıklık belediye ile yayılacak”
“İbneliğe prim verenler tam sıralı listesi yayınlanmış koşun!”
“Tuncelililer net götçüdür”
Euronews’in aynı haberi paylaştığı facebook sayfası ise yüzü geçen “yorum” aldı.
“Şuna güt veren dostu desen lut kavmi”
“fıtrata aykırısınız.iki cinsiyet var kadın ve erkek.”
“Biyolojik rahatsızlıklarınızın ortaya çıkardığı eşcinselliğin tedavisi için çaba sarfetmek yerine, toplum ifsatına yol açacak sapıklıkları yaygınlaştırma çabanızı kınıyor, Allah'ın yollarınızı kapamasını niyaz ediyorum.”
“Tunceliyi travestiler bassın o zaman görürüz başkanın ne kadar ciddi olduğunu”
“Destekleyen de yapanda Allah belasını versin Lut kavmi demeki komple helak olmamış”
“psikolojik sapkinları şirin göstermeyin”
“İstanbul Tabip Odası'ndan eşcinsel ilişkiyi 'normalleştiren' afiş”
Homofobik ve Transfobik Nefret Söyleminin Nisan Ayı İnternet Seyrinde bir diğer gelişme, İstanbul Tabip Odası’nın yürüttüğü “Cinselliğin Farklı Yüzleri” panel dizisine yönelik üretilen, yayılan ve yeniden üretilmesine aracı olunan nefret söylemi oldu.
“Toplumsal cinsiyet eşitliği”ne karşı nefret kampanyasını Mart ayında yükselten Kadın ve Demokrasi Derneği KADEM, twitter hesabından, eşcinselliğin “insanlık değerlerine aykırı” olduğunu paylaştı: “İstanbul Tabip Odası’nın düzenleyeceği panel için seçtiği görsel, eşcinselliği işaret ederek kadına ve erkeğe kendi varoluş gerçekliği dışında bir anlam yüklemektedir. KADEM olarak, inancımıza ve insanlık değerlerine aykırı olan bu kasıtlı normalleştirme çabasını kabul etmiyoruz.”
KADEM’in ayrımcı, cinsiyetçi ve homofobik nefret söylemini haberleştiren AHaber’in “KADEM'den İstanbul Tabip Odası'na afiş tepkisi” başlıklı paylaşımı ise “Bu derneklerin topunun Allah belasını versin feminist seküler yaratıklar.” tepkisi aldı.
Nefret söylemi üretme, yayma ve yeniden üretilmesine aracılık etme konusunda hayli ilgi gören “afiş”i, “tasarımda kadın ile kadın ve erkek ile erkek figürlerinin yan yana kullanılması dikkat çekiyor” tasviriyle veren memurler.net sitesi, takipçilerinden önce kendisi İstanbul Tabip Odası'nın söz konusu afişle “eşcinsel ilişkiyi normalleştirdiğini” paylaştı.
memurlar.net sitesinin takipçilerinin “afiş tepkisi” ise şöyle oldu:
“Gördük ki odalar bozuk yakın buraları”
“En ağır cezaları verelim. Kafir fasık hayvandan da aşağı yaratıklar.”
“Bunu meşrulaştıranlar cezalandırılmalı kamu düzenini bozan fiillerdir bunlar... Toplumu ifsat edenler hakkında gereken yapılmalı...”
“Sapığa sapık demek yasak olmuş. Zinanın adı aşk olmuş. Sapıklar özgür, kendini korumak isteyen namuslular suçlu olmuş. Kopsun kıyamet.”
“Bu ülkenın bütün odaları mı sıkıntılı kardeşm ya !”
Genç Stratejistler Kulubü adlı facebook sayfası, “Anlayacağınız İstanbul Tabip Odası İB..LİK peşinde !!” paylaşımıyla, “göreve çağrı” mesajı yayınladı: “Bu Tür Faaliyetlere devletin müdahale etmesi ve izin vermemesi gerekiyor. Bugün gelinen siyasi durumda bu tür faaliyetlerin önüne geçilmiyor olması büyük bir zaaf olup, geleceğimizle oynanmasına seyirci kalınması demektir.”
Anadolu Haber facebook sayfasındaki “İstanbul Tabip Odası'nda eşcinsel ilişkiyi 'normalleştiren' afiş” başlıklı paylaşıma gelen takipçi “tepki”leri ise geleneksel nefret söylemi ve saydırılan küfürler ile sıralanıyor: “184 sağlık Bakanlığını arayıp tabipler odasını şikayet ediyoruz onların hamlesine bizde böyle karşılık verelim meydanı boş sanmasın sapıklar”
“Sapkınlık sıradanlaştırılırken Müslüman kamuoyu sessiz: İstanbul Tabip Odası'ndan tepki çeken afiş” başlığıyla paylaşım yapan İslami Analiz facebook sayfası ise takipçilerinden beklediği nefret söylemli “tepkileri” ardı ardına sıralanan beddualarla alıyor: “Tabibler odası mı, aşağılık sapıklar odası mı?”
“Teessüf, Teesüf, Teessüfler.”
Twitter hesabında kendini “İç Hastalıkları Profesörü, Şair ve Yazar.” olarak tanıtan Hüsrev Hatemi de “afiş” tartışmasına katılıyor. İstanbul Tabip Odası’nın panel dizisini “cinsel sağlıkla ilgilenmek?” diye eleştiren Hatemi, “teessüf” ediyor:
“Tabip Odası afişi böyle olmamalı. Ne tehdit ne de teşvik etme içermeli. Sadece cinsellik demeliydi. Teessüf, Teesüf, Teessüfler. Tabip Odası genel sağlık sorunlarını çözmeğe uğraşmalı. Bu konu psikiyatri seminerlerinin konusu.”
Hüsrev Hetemi “teessüf” etmekle yetinirken, takip edenler, lanet ve küfürleri saydırıyorlar.
“Op. Dr. Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı. Yakında Larende Akademi Hastanesinde Hasta Kabulüne Başlayacak Konya İHH İl Başkanı” Hasan Hüseyin Uysal, Hatemi’yi cevaplıyor: “Helâke dolu dizgin! Sapkınlar Batı'da uzun plânlı bir yöneliş/yönlendirme ile psikoloji kulüplerini ele geçirip sapkınlığı "normal" olarak nitelediler. Böylece sapkınlığa meşruiyet(!) zemini sağladılar AB uyum mevzuatları da hep aynı zemine çalışıyor; Derhal sonlandırılmalıdırlar”
“Aile Hekimliği Uzmanı” Dr. Serpil Özsaray; “Bunların derdi sağlık falan değil, eşcinselliği normalleştirip artırarak ahlakı çürütmek, aile kurumunu yerle yeksa etmek. Ne kadar sapıtırsak o kadar barışıyız ve medeniyiz onlara göre”
Cinsiyetçi nefret kampanyasından Sema Maraşlı da, İstanbul Tabipler Odası’nın afişine “tepki” gösterirken, lanet okuyup küfür etmek, cinsiyetçi ve homofobik nefret saçmak takipçilerine kalıyor.
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi’nden (KSÜ) “Sosyal Çağrı” grubu ise twitter’daki “afiş” paylaşımı üzerine Maraşlı’yı, “sizi KahramanMaraş'taki ANTİ-LGBT etkinliğimize davet ederiz :)” mesajıyla, “LGBT Gerçekleri – Eşcinsellik Tercih midir, Hastalık mıdır?” etkinliğine “davet” ediyor.
“İnsanlar arasında eşcinselliği sinsice yaymaya ve normalleştirmeye çalışan bu örgüte” karşı “LGBT Gerçekleri” konferansını gerçekleştirdiği duyuran “KSÜ Sosyal Çağrı”, instagram hesabından, Doç. Dr. Bülent Köstü ve Dr. Mustafa Çiçek ile “konferansta öğrendikleri çok faydalı bilgiler”in videolarını youtube kanallarından paylaştılar.
İstanbul Tabip Odası’nın panel dizisinin “afiş”ine karşı kampanyada, nefret söylemi üretme, yayma ve teşvik yayın organı Akit tabii ki gene geri kalmadı. “Biri artık dur desin! Eşcinselliği teşvik görevi bu kez doktorlara verildi”, “Eşcinsellik propagandası yapan Tabipler Odasına tepki yağıyor”, “Tabibler Odası mı, sapkınlar odası mı?” haberleriyle Nisan ayında hızını alamayan Akit son olarak İTO ile yetinmeyip kapanışı “TTB sapıklığa özendiriyor” ile yaptı. Akit takipçilerinin nefret söylemli “yorumları” ise her haberin altında kopyala-yapıştır formundan tekrar etti.
“Eşcinsellik, gizli servis oyunudur”
Nefret söylemi üretme, yayma ve teşvik yayın organı Akit’in Nisan ayında bir başka yayını ise “Eşcinsellik yeni nesli yok etme projesi” başlıklı “haber”i oldu.
Akit’ten Harun Sekmen, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yener Özen’den, “Müslüman Türk milletinin ahlaki normlarını hiçe sayan homoların insan neslinin devamı açısından büyük tehlike arz ettiğini ve neslin devamını durdurma projesi olduğunu söyledi”ğini geçti.
Akit’in yaydığı homofobik nefret söylemli komplo teorisini Gazete Duvar, Tele1TV, Cumhuriyet Gazetesi, Halktv, T24 ve GazeteHayır da gördü.
“Suriyenin ibnesi eksikti”
BBC Türkçe’nin “Kabul edildikleri İngiltere'ye gidemeyen Suriyeli LGBT mülteciler İngiliz hükümetine dava açtı: 'Türkiye'de tehlike altındayız'” haberi, İngiliz İçişleri Bakanlığı ve Hükümet’e eleştirel yaklaşan, mülteci haklarını gözetiyor. BBC’nin twitter ve facebook "okur/takipçi" yorumları ise ya haberin tıklanmadığını bile ya da "okunsa" da fark etmez nasılsa “BBC” değil mi, önyargısının çeşitlendirdiği ırkçı, cinsiyetçi ve homofobik nefret söylemleriyle karşılandığını gösteriyor.
BBC’nin “Suriyeli LGBT mülteciler: "Türkiye'de tehlike altındayız"” başlıklı twitter paylaşımına gelen ırkçı, cinsiyetçi ve homofobik nefret söylemlerinden seçtiklerimiz:
“Bunlara da yaranamadik abi.”
“Suriyeli ipneler tehlike altındamıymış”
“Arapça ipne nasil deniyor acaba”
“Alın ibneleri..”
“Adam gibi oturun oturduğunuz yerde, ibnelik yapmayın”
“Savaşın ibneleri”
“Tehlike altındalarsa gitsinler bi zahmet kendi ülkelerinde özgür özgür yaşasınlar . Hem gelip ülkemizde bedavadan yediler içtiler üstelik talan ettiler ... Asıl Türkiye halkı bunlar yüzünden tehlike altında”
“Siktirip gidebilirler”
“Suriyenin ibnesi eksikti”
“Normalleri bitti birde ibneleri çıktı”
“İngiltere’ye gitsinler orası sever ibneleri,kendilerine benzeyenleri !!”
“Acilen bizdekilerle baraber gönderilsin.”
“Belediye zehirlemedi diye dua edeceğine şikayet ediyor”
BBC Türkçe’nin Türkiye’de yaşayan Suriyeli LGBT mültecilerle ilgili haberinin facebook paylaşımına gelen okur/takipçi yorumlarından, “Bence onların tamamı ingiltereye gitmek için ibe taklidi yapıyolar” mesajının 195 etkileşim alması dikkat çekiyor.
Ayrımcı cinsiyetçi yaklaşımdan homofobik nefret söylemine varan hatta karşımıza çıkabilen “aşağılayan, alay eden, komik bulan, karikatürize eden, ciddiye almayan” ifadelere örnek teşkil eden paylaşımla etkileşime girenlerin hayli “eğlendikleri” görülüyor.
Yüzden fazla “etkileşim” alan ve gene herkesi “eğlendiren” bir benzer söylem ise “Suriyeli gay mi olur la” paylaşımı. BBC facebook sayfasındaki ırkçı, cinsiyetçi ve homofobik nefret söylemlerinden bazıları:
“Düşünsene hem gay hem de Suriyelisin”
“Suriyeli besleyeceğimize köpek besleseydk daha iyi. Köpekler bile bu kadar havlamazdı.”
“Keşke bir başka Hitler olsa da hem surilerin hem yahudilerin kökünü kurutsa..”
“Ulan Türkiye'deki "GÖTVEREN İBİNELER''den kurtulamadık, birde bunlar çıktı !”
“Honofobigiz lan var mi hastalikli ibneler”
Kaos GL’den aylık nefret söylemi takibi
Kaos GL, sosyal medya ortamları ile internet yayıncılığında cinsel yönelim, cinsiyet kimliği ve cinsiyet ifadesi ile LGBTİ varoluşlara yönelik ayrımcı yaklaşım, homofobik ve transfobik söylem içeren haber ve gelişmeleri takibe alıyor.
Böylece Kaos GL, internet yayıncılığında dikkat çeken, sosyal medya ortamlarında öne çıkan Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans ve İnterseks (LGBTİ) odaklı homofobik ve transfobik nefret söylemi üreten ve yayan haberler ile mesajların aylık takibini ve irdelemesel kaydını tutuyor.
Ayrımcı, ırkçı, homofobik, transfobik unsurlar taşıyan ifadelere nefret söylemi denilmektedir. Bir gruba ya da o gruba üyeliği nedeniyle bir kişiye yönelik düşmanlıktan kaynaklanan ve o gruba yönelik düşmanlığı gösteren veya cesaretlendiren ifade biçimleridir. Nefret söylemi, nefret suçuna teşvik ya da eşlik edebileceği için, bu iki kavram birbiriyle bağlantılıdır.
Nefret söylemi, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tavsiye kararında, “nefret biçimlerini yayan, teşvik eden, savunan ya da haklı gösteren her tür ifade biçimi” olarak tanımlanıyor.
Sosyal Psikolog, Porf. Dr. Melek Göregenli, nefret söyleminin kurulmasında ve yaygınlaştırılmasında en etkili araçlardan birinin medya olduğuna dikkat çekiyor:
“Medya, dünyada ve ülkemizde nefret suçlarına yol açan ayrımcılığı oluşturan ve besleyen kalıpyargıların, önyargıların kısaca nefret söyleminin kurulmasında ve yaygınlaştırılmasında en etkili aracılardan biridir. Medyanın nefret suçları kapsamında ele alınabilecek eylemleri haberleştirme, kullanılan dil ve mağdurları ya da olayı sunma şekli, eylemi meşrulaştırmaya ve suçun altında yatan ayrımcılığı gizlemeye yol açabilir; sıklıkla böyle olmaktadır. Örneğin, Türkiye’de bütünüyle nefret suçları kapsamında görülmesi gereken eşcinsellere, travesti ve transseksüellere yönelik saldırılar, genellikle mağdurların yarattığı tahrik sonucunda oluşan eylemler gibi sunulmaktadır. Açık bir saldırı ve çoğunlukla cinayete varan ya da bizim ülkemizde ancak ölümle sonuçlandığında ‘haber’ değeri taşıyabilen suçlar, mağdurların çıkardıkları ‘olaylar’ sonucunda gerçekleşmiş, ‘doğal’ sonuçlar olarak ele alınmaktadır. Genellikle mağdurlar, faillerin ‘hassasiyetlerine’ dokunur ve cezalarını bulurlar; oysa failin hassasiyetinin tek kaynağı ayrımcılık ideolojileridir. Bu yaklaşım, sadece şiddeti meşrulaştırmakla kalmaz, aynı zamanda kendini ifade etme ve gerçekleştirme hakkının, bir toplumda kimlere ait bir ayrıcalık olduğunu da tarif eder; bu doğrudan herkesin sadece insan olmak bakımından eşit olduğu ön kabulüne dayanan çoğunu bizim de kabul ettiğimiz evrensel hukuk normlarının çiğnenmesi anlamına gelir.”
Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans ve İnterseks (LGBTİ) terimleri ile tanımlarını, LGBTİ’lere yönelik ayrımcılık ideolojileri ve anlamlarını, insan hakları ve ayrımcılıkla ilgili terimler ve tanımlarını ve daha fazlasını, Kaos GL Derneğince yayınlanmış “LGBTİ Hakkında Sıkça Sorulan Sorular ve Cevapları” kitapçığında bulabilirsiniz.
Not: Bu dizide, internet ortamı ile sosyal medyadan yapılan alıntıların yazım hatalarına dokunulmuyor; olduğu gibi alınıyor.
İlgili bağlantılar
ŞUBAT - “Ne bu şiddet bu celal?”
OCAK - “Şimdi bana ayrımcı vs gibi laf eden olacaktır”
Kaos GL 2018 Sosyal Medya Raporu
“Homofobik ve Transfobik Nefret Söyleminin İnternet Seyri”
Etiketler: medya