23/11/2012 | Yazar: Kaos GL
Solfasol, okuyucularını Solfasol hakkında / üzerinde konuşmaya-tartışmaya çağırıyor. 24 Kasım 2012 Cumartesi, yarım gününüzü Solfasol’a ayırmanızı istiyor.
Solfasol, okuyucularını Solfasol hakkında / üzerinde konuşmaya-tartışmaya çağırıyor. 24 Kasım 2012 Cumartesi, yarım gününüzü Solfasol’a ayırmanızı istiyor.
Solfasol’den yapılan davet:
"Sizi bir kez daha, Solfasol hakkında / üzerinde konuşmaya-tartışmaya çağırıyoruz. 24 Kasım 2012 Cumartesi, yarım gününüzü bize ayırmanızı istiyoruz. O gün, çağrımıza cevap veren Solfasolcülerle Solfasol’ü, Solfasol’e ve Ankara’ya ilişkin hayallerimizi konuşacağız ve bunları hayata geçirebilme yollarını arayacağız.
22 Eylül’de tayfa kitapkafe’de yapılan ilk Solfasol değerlendirme buluşmamız, büyüklük bakımından, ne “Ankara’da ne biçim bir heyecan yaratmışız!” dedirtebilecek cinsten, ne de, “bunca uğraşa rağmen, hala sen-ben-bizim oğlan kalıyoruz” dedirten cinstendi. İkisinin arası. Dolayısıyla bu, ne iyi, ne de kötü. Ancak “Solfasol varlığını fark edenler de var ve daha çok uğraşmamız gerekiyor demek ki…” dedirtecek cinsten, umut ve çalışma azmi yükleyen bir gösterge, diye yorumlanabilir belki…
Öyle yaparsak, yani, Solfasol’ü daha etkili ve Ankara kent toplumu için daha çok anlam taşıyan bir yere getirmek istiyorsak, nasıl davranacağız? Toplantının amacı da zaten, bunu aramak ve bulmaktı. Toplantıyı yaptık, tamam. Ama ne bulduk? Bulduğumuzu nasıl anlamlandıracağız ve anlamlandırdığımız bulgulardan hareketle nereye doğru ve nasıl bir yol alacağız? Bunlar zor sorular. Ama zorlukları, öyle aşılmaz bir zorluk değil.
Aslında, daha da büyük bir zorluk var: Solfasol, öylesine çok özelliğin bileşkesi ve bu nedenle de öylesine hassas ve kırılgan ve çabucak dağılabilir/ yok olabilir bir yapı özelliği taşıyor ki, böylesi çoğul ve türdeş olmayan yapı özelliği taşıyan bir ortamda, geleceğe yönelik kararları nasıl alacağınızın ve bunları nasıl uygulayacağınızın bilgisini de üretmeniz gerekiyor. Bu bilgi, ancak çoğul bir yaklaşımla ve kimsenin aklında zedelenmişliğine dair bir gölgenin bulunmadığı tam bir demokrasiyle, ast-üst ilişkilerinin söz konusu olmadığı ve her düşüncenin ve önerinin kendine yer bulabildiği bir işleyişle oluşturulabilir.
Ne demokrasi konusundaki deneyimleri fazla olan bir olan ülkede yaşıyoruz, ne de doğduğumuz günden beri demokrasinin tam olarak işleyebilmesinin ne kadar müthiş ve yaratıcı sonuçları olabileceğine tanıklık ettiğimiz bir kültürden geliyoruz. Hepimizin ayrı bir öyküsü, ayrı bir dünyası var. Gazetecilik/ ya da yerel bir kent gazetesinin ne olabileceği konusunda fazla bir deneyimimiz de yok. Bütün bunlara rağmen, çoğulcu, demokratik bir örgütlenme ve karar yapısı olan, kentle/ Ankara’yla ilgilenen ve onunla ilgili tartışmalar yapmak isteyen insanların anlamlı bulabileceği bir gazete yapmak ve bu yapma bilgisini el yordamıyla örmek çabasındayız.
Gördüğünüz gibi işimiz çok zor. Yine de bu, kimseyi yıldırmıyor. Zaten bu nedenle, bir buçuk yıldır bu gazeteyi yapabildik ve yapma isteğini hep taze ve heyecanlı/ coşku dolu tutabildik.
Şimdi ilk toplantının herkese sunduğu, bin-bir ayrıntıyı doğru okumak, doğru değerlendirmek, yapılacak işler haritasına doğru yerleştirmek ve bu işleri yaparken de, doğru- düzgün bir yaklaşım içinde olabilmeyi nasıl geliştirebileceğimizin yolunu, yine çoğul ve samimi bir yaklaşımla, olanca saydamlığı ve güvenilirliği ile belirleyebilmek için, 24 Kasım 2012 Cumartesi günü saat 12:00’de Sarkaç Kafe’de, oturup birlikte konuşmamız ve tartışmamız gerekiyor.
Katılacak olanlar, binlerce ilişkilendirilmemiş sözden ve düşünceden başlayarak, daha kolay anlaşılabilir, bütünlüklü ve sade bir gelecek öngörüsünün nasıl örülebileceği çalışmasını, ilmek ilmek oluşturmaya katkıda bulunacaklar. “Her kafadan çıkan sesten” bir uygulama programına nasıl geçilebileceğinin atölyesinde buluşmak ve görüşmek üzere…
Öyle yaparsak, yani, Solfasol’ü daha etkili ve Ankara kent toplumu için daha çok anlam taşıyan bir yere getirmek istiyorsak, nasıl davranacağız? Toplantının amacı da zaten, bunu aramak ve bulmaktı. Toplantıyı yaptık, tamam. Ama ne bulduk? Bulduğumuzu nasıl anlamlandıracağız ve anlamlandırdığımız bulgulardan hareketle nereye doğru ve nasıl bir yol alacağız? Bunlar zor sorular. Ama zorlukları, öyle aşılmaz bir zorluk değil.
Aslında, daha da büyük bir zorluk var: Solfasol, öylesine çok özelliğin bileşkesi ve bu nedenle de öylesine hassas ve kırılgan ve çabucak dağılabilir/ yok olabilir bir yapı özelliği taşıyor ki, böylesi çoğul ve türdeş olmayan yapı özelliği taşıyan bir ortamda, geleceğe yönelik kararları nasıl alacağınızın ve bunları nasıl uygulayacağınızın bilgisini de üretmeniz gerekiyor. Bu bilgi, ancak çoğul bir yaklaşımla ve kimsenin aklında zedelenmişliğine dair bir gölgenin bulunmadığı tam bir demokrasiyle, ast-üst ilişkilerinin söz konusu olmadığı ve her düşüncenin ve önerinin kendine yer bulabildiği bir işleyişle oluşturulabilir.
Ne demokrasi konusundaki deneyimleri fazla olan bir olan ülkede yaşıyoruz, ne de doğduğumuz günden beri demokrasinin tam olarak işleyebilmesinin ne kadar müthiş ve yaratıcı sonuçları olabileceğine tanıklık ettiğimiz bir kültürden geliyoruz. Hepimizin ayrı bir öyküsü, ayrı bir dünyası var. Gazetecilik/ ya da yerel bir kent gazetesinin ne olabileceği konusunda fazla bir deneyimimiz de yok. Bütün bunlara rağmen, çoğulcu, demokratik bir örgütlenme ve karar yapısı olan, kentle/ Ankara’yla ilgilenen ve onunla ilgili tartışmalar yapmak isteyen insanların anlamlı bulabileceği bir gazete yapmak ve bu yapma bilgisini el yordamıyla örmek çabasındayız.
Gördüğünüz gibi işimiz çok zor. Yine de bu, kimseyi yıldırmıyor. Zaten bu nedenle, bir buçuk yıldır bu gazeteyi yapabildik ve yapma isteğini hep taze ve heyecanlı/ coşku dolu tutabildik.
Şimdi ilk toplantının herkese sunduğu, bin-bir ayrıntıyı doğru okumak, doğru değerlendirmek, yapılacak işler haritasına doğru yerleştirmek ve bu işleri yaparken de, doğru- düzgün bir yaklaşım içinde olabilmeyi nasıl geliştirebileceğimizin yolunu, yine çoğul ve samimi bir yaklaşımla, olanca saydamlığı ve güvenilirliği ile belirleyebilmek için, 24 Kasım 2012 Cumartesi günü saat 12:00’de Sarkaç Kafe’de, oturup birlikte konuşmamız ve tartışmamız gerekiyor.
Katılacak olanlar, binlerce ilişkilendirilmemiş sözden ve düşünceden başlayarak, daha kolay anlaşılabilir, bütünlüklü ve sade bir gelecek öngörüsünün nasıl örülebileceği çalışmasını, ilmek ilmek oluşturmaya katkıda bulunacaklar. “Her kafadan çıkan sesten” bir uygulama programına nasıl geçilebileceğinin atölyesinde buluşmak ve görüşmek üzere…
24.Kasım.2012.Cumartesi
12:00
Sarkaç Kafe"
12:00
Sarkaç Kafe"
Detaylı bilgi için: https://www.facebook.com/events/396639540405372/?notif_t=plan_user_invited
Etiketler: medya
