09/04/2015 | Yazar: Kaos GL

İstanbul Film Festivali’nde LGBTİ (lezbiyen, gey, biseksüel, trans, interseks) sinemasına odaklanmak isteyenler için küçük bir liste.

Son dönem LGBTİ sineması İstanbul Film Festivali’nde Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
İstanbul Film Festivali’nde LGBTİ (lezbiyen, gey, biseksüel, trans, interseks) sinemasına odaklanmak isteyenler için festivalin resmî blogundan küçük bir liste:
 
1984 yılı Thatcher dönemi… Neoliberalizmin tohumları İngiltere’de atılıyor… Maden işçileri büyük bir grevdeler. LGBTİ örgütleri “ortak düşmana” karşı birlikte tavır almaya karar verir ve madencilerle dayanışma için bir kampanya başlatır. İngiliz LGBTİ hareketini yükselişe geçiren bu olay nihayet filmleşti. Matthew Marcus’un yönetmenliğini yaptığı Pride / Onur Akbank Galalarında gösterilecek. Cannes’da Kuir Palmiye alan film, Britanya Bağımsız Film Ödüllerinde de birçok ödülü toplamıştı. Filme ilham veren LGBT aktivistleri Gethin Roberts, Nicola Field ve Mike Jackson festivalde aramızda olacak. 10 Nisan Cuma akşamı Atlas, 11 Nisan Cumartesi akşamı Feriye’deki sunumları kaçırmayın!

Geçen sene Trans X İstanbul filmini izlediğimiz Maria Binder bu sene de Trans*BUT ile festivalde. Ulusal Belgesel Yarışmasına katılan film, Türkiye’de trans*ların durumuna dair parçalı bakışlar sunuyor. Trans X İstanbul, trans* aktivist Ebru Kırancı’nın peşinden kentsel dönüşüme, trans*ların evlerinden sürülmesine ve nefret cinayetlerine bakarken, Trans*BUT bu soruna farklı pencerelerden bakıyor. “Her şey yıkılırken insan nasıl hayata devam eder?” sorusundan yola çıkan film, Nazım Hikmet, Foucault, Benjamin, Zeki Müren gibi isimlerin sözleriyle kendine yol buluyor. 

2005 yılındaki Amu filmiyle dünya festivallerinde tanınan yönetmen Shonali BoseMargarita with a Straw / Hayatını Yaşa ile Antidepresan bölümünde yer alacak. Beyin felci geçirip tekerlekli sandalye kullanmaya başlayan üniversite öğrencisi Leyla’nın Hindistan’dan New York’a uzanan hikâyesinde cinselliğini ve kendisini yeniden keşfetmesini izliyoruz.

Antidepresan bölümünde yer alan Brice Cauvin’in L’art de la Fugue / Kaçış Sanatı’nda ise LGBTİ bir ana karakter yer alıyor. Üç kardeşin ilişkilerine odaklanan film Stephen McCauley’in Amerika’da geçen romanını Fransa’ya uyarlıyor. Film bir aile komedisi, daha doğrusu işlevini yitirmiş aile kurumuna dair bir taşlama.

Geçen yıl Hawaii filmini izlediğimiz Arjantinli yönetmen Marco Berger, bu sene de Butterfly / Kelebek filmiyle Aile Bağları bölümünde olacak. Paralel evrenlerde yaşayabileceğimiz farklı cinselliklere odaklanan film iki çiftin manevi sınırlarını zorluyor. Kelebek Etkisi teorisini bu kez farklı bir bağlamda izleyeceğiz.

New York’un efsanevi kuir gece kulübü “Studio 54” 1998 yılında Mark Christopher tarafından kurmaca bir filme konu oldu. Ancak filmden çok, filme uygulanan sansür gündeme geldi. Yönetmen filmini kesmek zorunda kaldı, bazı eklemeler yaptı, film ancak bu şekilde gösterildi. 17 yıl sonra yönetmenin ilk niyetlendiği gibi yeniden kurgulanan ve bütünlüğüne kavuşan film, 2015 Berlin Film Festivali’nde 54: Director’s Cut / Stüdyo 54: Yönetmen Kurgusu adıyla gösterildi. Yeni kuir sinemanın öncüllerinden sayılan Mark Christopher’ın filmi Dünya Festivallerinden bölümünde gösterilecek. İzlemek için belki de tek şansımız. 
 
Festivale dair ayrıntılara bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz. 

Etiketler: kültür sanat
İstihdam