29/03/2006 | Yazar: Kaos GL

SORU: AIDS'in dünyada yeni yeni duyulmaya başladığı sırada hastalığın daha çok homoseksüel ilişkiler nedeniyle yayıldığı söyleniyordu? KORTEN: O zaman yapılan araştırmalarda homoseksüellerin eş sayılarının çok fazla olduğu belirtiliyordu. Yıllık rakamlar inanılmaz fazlalıktaydı. Nitekim daha sonra yoğun bir eğitimle Kuzey Amerika'da eş sayıları azalınca hastalığın yayılma hızı da kesildi. Şu anda hastalığın en hızlı yayıldığı gruplar heteroseksüel nüfus.

SORU: AIDS'in dünyada yeni yeni duyulmaya başladığı sırada hastalığın daha çok homoseksüel ilişkiler nedeniyle yayıldığı söyleniyordu?

KORTEN: O zaman yapılan araştırmalarda homoseksüellerin eş sayılarının çok fazla olduğu belirtiliyordu. Yıllık rakamlar inanılmaz fazlalıktaydı. Nitekim daha sonra yoğun bir eğitimle Kuzey Amerika'da eş sayıları azalınca hastalığın yayılma hızı da kesildi. Şu anda hastalığın en hızlı yayıldığı gruplar heteroseksüel nüfus.

SORU: Prezervatif, AIDS'e karşı yüzde yüz bir koruyucu olabiliyor mu?

ÇETİN: Prezervatif, eğer uygun biçimde kullanılıyorsa, iyi bir marka prezervatifse, hiçbir deliği, çatlağı yoksa tabii korur. Prezervatif, bunun içindir. Sağlam bir kılıf olduğu için dışardan içeriye ya da içeriden dışarıya herhangi bir mikro organizmanın geçmesine engel olur.

SORU: Gelişmiş, Batı ülkelerinde AIDS ortaya çıktıktan sonra bir AIDS hukuğu oluşturulmuştu. Hastaların bildirimi, hamile kadınlarda AIDS virüsü taşıyıp taşımadıklarının saptanması için belli tahlillerin yapılması öngörülmüştü. Türkiye'de böyle bir uygulama var mı?

ÇETİN: Sağlık Bakanlığı'na bağlı AIDS Yüksek Kurulu var. AIDS Yüksek Kurulu dönem dönem toplanmaktadır. Bu toplantılarda seropozitif olanlar ya da AIDS hastalarının durumu, bunların toplumla ilişkileri, kendilerine test yapılıp yapılmaması düşünceleri işlenmiştir. Ancak, bazı ülkelerde AIDS kanunları çıkarılmıştır. Türkiye'de ise böyle bir kanun çıkarılmamış, Böyle bir teklif de yapılmamıştır. Ama birçok ülke bunun gerektiğine inandığı için sırası geldiğinde bu kanunları çıkarmak zorunda kalmışlardır. Örneğin ülkemizde seropozitif olan kişi ya da hasta olan bir kişi çalışamaz duruma geldiğinde bunun geçimini kim sağlayacaktır? Ya da ilacını kim bulabilecektir? Hastane masrafları nasıl karşılanabilecek ya da ailesini kim geçindirebilecektir? Bu konular, daima gündeme gelmektedir. Bu toplumun halledilemeyen, herkesi de çok yaralayan bir sorunu olarak ortada durmaktadır.

SORU: Peki, Türkiye'de hangi hastaneler AIDS hastalarına bakıyor?

ÇETİN: Enfeksiyon kliniği bulunan hastaneler AIDS hastalarını kabul edip yatırıyorlar. Yatırmaları da lazım, çünkü Sağlık Bakanlığı'nın genelgesi var. AIDS'i iyi bilen hekimler AIDS'ten korkmaz. Çünkü AIDS'in bulaşma ve bundan korunma yollarını iyi bilirler. Son yıllarda dünyada artık AIDS'lilerin ayrı yatırıldığı enfeksiyon klinikleri bile söz konusu olmuyor. AIDS tıbbın her kliniğini ilgilendirdiğinden AIDS hastaları da ABD ve bazı Batı ülkelerinde her türlü kliniğe yatırılmakta.


''* Cumhuriyet Gazetesi'nin 26 Haziran 1994 tarihli sayısında, "Pazar Konukları" sayfasında yer alan Leyla Tavşanoğlu’nun röportajından alınmıştır. Soruları yanıtlayan kişiler Prof. Dr. Enver Tali Çetin (Mikrobiyoloji Uzmanı) ve Yrd. Doç. Dr. Volkan Korten’dir (Enfeksiyon Uzmanı).''


Etiketler: insan hakları, sağlık
İstihdam