31/03/2020 | Yazar: Kaos GL

“LGBTİ+’ların korunması yükümlülüğü, korona virüs salgını kapsamında alınacak tedbirler ile ortadan kaldırılamaz.”

SPoD Hukuk Ekibi: HSK kararından derhal dönülmelidir Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

SPoD Hukuk Ekibi, Hakim ve Savcılar Kurulu’nun (HSK), LGBTİ+’ların da korunmasının askıya alındığı 30 Mart 2020 tarihli ve “COVID-19 Kapsamında İlave Tedbirler” başlıklı genelgesini değerlendirdi.

Değerlendirmenin tam metni şöyle:

“Hakim ve Savcılar Kurulu (“HSK”), 30 Mart 2020 tarihli ve “COVID-19 Kapsamında İlave Tedbirler” başlıklı genelgesiyle, korona virüs pandemisiyle ilgili bir dizi tedbir almış ve bu genelgeyi ilgili yargı birimlerine dağıtmıştır. Genelgenin 10. maddesinde “6284 Sayılı Kanun kapsamında verilen tedbir kararlarının yükümlülerin korona virüs kapsamında sağlığını tehdit etmeyecek şekilde değerlendirilmesi gerektiğine” ibareleri yer almaktadır.

“6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun, İstanbul Sözleşmesi ve İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi paralelinde toplumsal cinsiyet kavramını merkeze alan bir koruma sağlamaktadır. Kanun, bu sebeple LGBTİ+’ları kapsayarak, şiddete karşı koruyucu ve önleyici en önemli mekanizmalardan biridir.

“Korona virüs salgını tedbirleri sebebiyle özel alanlarda sürekli olarak bulunmaya zorunlu olan LGBTİ+’lar, gerek ailelerinden, gerek partnerlerinden, gerek bu alanlardaki ilgili diğer kişilerden gelebilecek homofobik, bifobik, transfobik ve cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği temelindeki her türlü şiddete karşı risk altındadır.

“HSK’nin aldığı söz konusu tedbir, LGBTİ+’ların başvurabilecekleri en önemli koruyucu ve önleyici tedbir mekanizmasını ciddi ölçüde zayıflatmaktadır.

“6284 sayılı Kanun’da sayılan tedbir kararları, şiddet faillerinin sağlığı göz önünde tutularak verilemez. Faillerin uzaklaştırılması, onlara mekân sağlanması ve olanakların geliştirilmesi devletin yükümlülüğüdür. Şiddet uygulayanların sağlığı, şiddet görenlerin yaşam haklarından ve fiziksel ve ruhsal bütünlüklerinden hiçbir şekilde üstün tutulamaz. Bu anlamda doğrudan ya da dolaylı olarak şiddete maruz kalan, şiddete maruz kalma tehlikesi altında bulunan ya da şiddetten etkilenen LGBTİ+’ların korunması yükümlülüğü, korona virüs salgını kapsamında alınacak tedbirler ile ortadan kaldırılamaz ya da bu tedbirler göz önüne alınarak değerlendirilemez.

“HSK’nin almış olduğu karar, Anayasa’ya, 6284 sayılı Kanun’a ve Türkiye’nin taraf olduğu İstanbul Sözleşmesi ve İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’ne aykırıdır ve LGBTİ+’ları halihazırda risk altında bulundukları şiddete karşı daha da savunmasız durumda bırakmaktadır. Hukuka aykırı HSK kararından derhal dönülmelidir.”


Etiketler: insan hakları
nefret