15/09/2006 | Yazar: Kaos GL

‘Bireysel düzeyde bile hayatımızla ilgili hemen her alanda olduğu gibi cinsellikte de bir 'resmi' dilimiz, görüşümüz, ezberimiz var. Çoğu kez gerçeklikle taban tabana ters olan resmi görüşü, ezberi dillendirerek asıl halimizin üstünü örtermiş, onu düzeltirmiş, dönüştürürmüş gibi yaparız. Bu da açığı, çelişkiyi, arızayı, acıyı daha da katmerlendirir, yakıcılaştırır. Günahkârlık, suçluluk, utanç ve arzu, açlık, arayış sarmalında ikili hayatlar çıkar karşımıza.’ Zeki Coşkun’un kaleminden.

‘Bireysel düzeyde bile hayatımızla ilgili hemen her alanda olduğu gibi cinsellikte de bir 'resmi' dilimiz, görüşümüz, ezberimiz var. Çoğu kez gerçeklikle taban tabana ters olan resmi görüşü, ezberi dillendirerek asıl halimizin üstünü örtermiş, onu düzeltirmiş, dönüştürürmüş gibi yaparız. Bu da açığı, çelişkiyi, arızayı, acıyı daha da katmerlendirir, yakıcılaştırır. Günahkârlık, suçluluk, utanç ve arzu, açlık, arayış sarmalında ikili hayatlar çıkar karşımıza.’ Zeki Coşkun’un kaleminden.

KAOS GL

Zeki Coşkun

En doğrusu galiba Radikal'deki başlıktı: "Benim cinsel bilgim iyi de toplum cahil!" Cinsel Eğitim Tedavi ve Araştırma Derneği'nin yürüttüğü çalışmadan çıkan sonuç bu. 20 ilde, 16 yaş üstünden 1537 kişiyle yapılan görüşmelerde hemen herkes kendini cinsellik konusunda bilgi (ve belki deneyim) yönünden yetkin, yeterli görüyor. Toplum çoğunluğunun cahil, eksik, yetersiz olduğunu düşünüyor.

Öyledir herhalde. Bireysel düzeyde bile hayatımızla ilgili hemen her alanda olduğu gibi cinsellikte de bir 'resmi' dilimiz, görüşümüz, ezberimiz var. Çoğu kez gerçeklikle taban tabana ters olan resmi görüşü, ezberi dillendirerek asıl halimizin üstünü örtermiş, onu düzeltirmiş, dönüştürürmüş gibi yaparız. Bu da açığı, çelişkiyi, arızayı, acıyı daha da katmerlendirir, yakıcılaştırır. Günahkârlık, suçluluk, utanç ve arzu, açlık, arayış sarmalında ikili hayatlar çıkar karşımıza.

Herkesin kendini cinsel bilgi yönünden yetkin, toplum çoğunluğunu cahil gördüğünü ortaya koyan araştırma, bu durumun tipik göstergesi. Araştırmaya göre, bekâret namusun simgesi; yüzde 75 gibi tartışmasız çoğunlukla. Doğru ve gerekli olan tekeşlilik. Bekâretin 'namus' olduğu toplumda, yedi yaşında çocuklara tecavüz ediliyor. Nikâh ve tekeşlilik, en doğru, zorunlu cinsellik biçimi ama ihanet, kaçamak, baskın vb. haberlerden geçilmiyor ortalık. Söz konusu araştırma, 'töre cinayetleri' konusunda, yüzde 40'a varan oranda doğrudan ya da dolaylı onayı koyuyor ortaya.

Bu verilerin aslı şu: Bizden biri (kadın) töreyi, namusu çiğnerse, cezası kesilir... Benim önüme biriyle yatma fırsatı çıkarsa, kaçırmam!

Kütahya'dan Antalya'ya uzanan, içine bol bulamaç din-tarikat, mümin kardeşliği, cemaatten ailelerarası birliğe, oradan paraya, oradan yasak aşka, oradan rızalı-tecavüzlü cinsel ilişkiye, oradan bir ucunda para, bir ucunda kıskançlık olan 'şeytan çıkarma' işkencesine uzanan 24 yaşındaki Meryem'le baba dostu, kerameti kendinden menkul din büyüğü M. K. kod adlı adamın hikâyesi, ne söylüyor bize?

Meryem, kendisinin ve ailesinin koruyucusu, dini bütün komşu, patronu, âşığından işkence görmeseydi de kurbandı. Ekonomik yıkımla Kütahya'dan Antalya'ya kaçtıkları sırada günlüğüne yazdıkları bunun kanıtı.

1 Ocak 2000: "İnşallah Allah bize yeni bir yıl ile birlikte sağlık, mutluluk, para ve huzuru artık verir. Bir gün kocamla birlikte mutluluk, huzur ve maddi rahatlık içinde çocuk hayalleri kurmak istiyorum. İnşallah çilelerimiz gerçekten bitmiştir ve yarın işe alınırım."
18 yaşında bunları kaleme aldığında. "Kocam" dediği adam evli. Önemli değil. Meryem'in annesiyle de aralarında bir şeyler olmuş adamın, o da önemli değil. Bilindiği kadarıyla 16 yaşında; ergenlikte başlayan, 'mutluluk, huzur ve maddi rahatlık içinde çocuk hayalleri kurma' beklentisiyle sürüp giden bir gizli-yasak hayat!

Ismarlama, kalıp, edinilmiş bir dil kullanıyor 18 yaşındaki kız günlüğünde, kendiyle konuşurken, kendine yazarken bile. Çünkü başka bir 'dil'e sahip değil. O yok. Kurbanlık buralardan başlıyor.

Zalim, işkenceci, 'Bir gün çok zengin olacağız' düşleri ve vaadleriyle iki-üç aileyi çekip çevirmeye çalışan adamın hali, kurbanı Meryem'den farklı mı? Bütün olan biteni korkuyla izleyip yaşayan Meryem'in annesi, tıp fakültesi öğrencisi kardeşininki? Toplu dilsizlik.
O dilsiz dünya, sanal âlemde-internette coşuyor, dilleniyor: En büyük arama motoru Google, dünyada en çok çocuk pornosunun Türkiye'den arandığını ortaya koyuyor!
Sadece 'merak', 'arayış' değil bu; çaresizlik, açlık, iktidarsızlık. Başta söylediğim 'ikili hayat'ın resmidir bu.

Kaynak: Radikal, 15 Eylül 2006


*İlgili Haberler:

[[‘Okullarda cinsel eğitim verilsin’]]

[[Türk olmaktan utanıyorum]] - Serdar Turgut

Etiketler: insan hakları
nefret