14/07/2016 | Yazar: Kaos GL
Bazı ülke ve bölgelerdeki yasal savunma çalışmaları ve ilerlemeler dışında, LGBTİ’ler küresel olarak damgalanma, ayrımcılık ve dışlanma ile karşılaşmaya devam ediyor. LGBTİ’lere yönelik fiziksel ve psikolojik şiddet, dünyanın dört bir yanında belgelenmiş durumda.

Bazı ülke ve bölgelerdeki yasal savunma çalışmaları ve ilerlemeler dışında, LGBTİ’ler küresel olarak damgalanma, ayrımcılık ve dışlanma ile karşılaşmaya devam ediyor. LGBTİ’lere yönelik fiziksel ve psikolojik şiddet, dünyanın dört bir yanında belgelenmiş durumda.
Clifton Cortez, Kaos GL dergisinin “Sosyal İçerme” dosya konulu 146. sayısı için yazdı:
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP), Politika ve Program Destek Bürosu, HIV, Sağlık ve Kalkınma ekibinde Yönetim ve İnsan Hakları Global Takım lideriyim.
Bildiğiniz üzere, 2015’in Eylül ayında, Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ni (SKH) içeren yeni bir küresel kalkınma programı başlatıldı. Bu yeni küresel hedefler, son 15 yıldır dünyanın kalkınma önceliklerine kılavuzluk eden Binyıl Kalkınma Hedefleri’nin halefi niteliğinde. SKH’ler, dönüşümsel bir evrensel kalkınma gündemi etrafında toplanmak açısından uluslararası topluluklar için çok önemli bir fırsat. ‘Kimseyi geride bırakma’ sloganı, SKH’lerin mottosu haline geldi. Kulağa ne kadar hoş gelse de, insan hakları ve sosyal içermeye gereken önemi vermeden bu mottoyu hayata geçirmek imkansız.
Adil yasa ve politika uygulamalarını teşvik ettiğimiz ve sorumlu ve kapsayıcı kurumlar yaratmayı hedeflediğimiz çalışmalarımıza tüm dünyadan Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans ve İnterseks birliği (LGBTİ) bireylerini de dahil etmeliyiz. Bazı ülke ve bölgelerdeki yasal savunma çalışmaları ve ilerlemeler dışında, LGBTİ’ler küresel olarak damgalanma, ayrımcılık ve dışlanma ile karşılaşmaya devam ediyor. LGBTİ’lere yönelik fiziksel ve psikolojik şiddet, dünyanın dört bir yanında belgelenmiş durumda. Özellikle genç LGBTİ’ler ve lezbiyen, biseksüel ve trans kadınlar fiziksel, psikolojik ve cinsel şiddet açısından aile ortamı ve kendi çevrelerinde bile risk altındalar.
76 ülkede yetişkinler arası rızaya dayalı eşcinsel ilişkinin suç kapsamında sayılması, rastgele tutuklama, takibat, hapis cezası ve hatta en az beş ülkede idam cezası riskini de beraberinde getiriyor. Ayrımcılık ve şiddet LGBTİ’lerin marjinalleştirilmesine ve HIV de dahil olmak üzere pek çok sağlık sorunuyla karşı karşıya kalmalarına neden oluyor; çoğunlukla önleyici tedavi, bakım ve destek hizmetlerinden faydalanmak istediklerinde reddediliyor, sağlık hizmetlerinde de damgalama ve ayrımcılığa maruz kalıyorlar.
Üç yıl önce UNDP bünyesinde toplanan Küresel HIV ve Hukuk Komisyonu, gerekli yasa ve politikaların yürürlüğe girmesi ve diğer girişimlerle birlikte, 2031 yılına kadar tüm dünyada yetişkinler arası yeni enfeksiyonların neredeyse yarı yarıya azaltılabileceğini ortaya çıkardı. Yeni SKH’lerle birlikte, daha da iyisini başarmalıyız. Bunun için de, daha hızlı geri dönüş yapmalı ve özellikle LGBTİ’ler için insan hakları ilkeleri ve sağlık hizmetlerine erişim konularında daha güçlü bir tutum sergilemeliyiz.
Yakın zamanda bir araya gelen 12 BM programı ve birimi, LGBTİ yetişkin, ergen ve çocuklara yönelik şiddet ve ayrımcılığı sonlandırmaları için tüm devletlere çağrıda bulundu. Özellikle UNDP ve uluslararası topluluklar, dünyadaki tüm LGBTİ’lerin haklarını korumak ve savunmak için yorulmadan çalışmaya hazır. Ancak, BM Ailesi’nin, hükümetlerin ve en önemlisi sivil toplumun iştiraki olmadan bunu başaramayız. UNDP, sivil toplum ve hükümetler arası ilişkileri güçlendirmek için yardım etmeye ve teknik destekte bulunmaya daima hazırdır. Sorumlu tüm kurumların bir araya gelip çeşitlilik, sosyal içerme ve cinsiyete dayalı sorunları tartışmasının ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal içerme üzerine kuvvetli bölgesel tartışmaların yapıldığı bu gibi uluslararası konferanslar gelecek için umut vaat ediyor.
Etiketler: insan hakları