10/02/2025 | Yazar: Yusuf Çelik
KaosGL.org’un ulaştığı Suriyeli kaynaklara göre, görüntüler yeni olsa da HTŞ sene başından beri LGBTİ+’ları tutukluyor ve işkence ediyor. Yeni yönetim IŞİD yöntemleri kullanıyor, alıkoyduğu LGBTİ+’lara işkence ederek başka LGBTİ+’ların isimlerini vermesini istiyor.

Suriye’de Heyet Tahrir el Şam (HTŞ) güçlerinin yönetimi ele geçirmesinin ardından LGBTİ+’lar ve özellikle trans kadınların alıkonulup işkenceye uğradığına ilişkin görüntüler geçtiğimiz hafta sosyal medyada dolaşıma girdi.
KaosGL.org’un ulaştığı Suriyeli kaynaklar Alevilere dönük şiddet ve katliamlarla gündeme gelen yeni yönetimin, eş zamanlı olarak LGBTİ+’ları da hedef aldığını söyledi. Kaynaklara göre, görüntüler her ne kadar geçen hafta servis edilse de cihatçı HTŞ yönetimi sene başından beri LGBTİ+’ları hedef alıyor.
Yeni yetkililer, “gözdağı” amacını itiraf etti
Görüntülerin sosyal medyada dolaşıma girmesinin ardından BBC Arapça’ya konuşan ve ismini vermek istemeyen bir yetkili, 5 Şubat’ta 3 trans kadını tutukladıklarını itiraf etti. Yetkili, tutuklamaların “kapsamlı bir operasyon” olmadığını, “görünür olmamaları için gözdağı vermek istediklerini” söyledi.
Suriyeli LGBTİ+ örgütü GEM, saldırıları doğruladı
Suriye dışında örgütlenen Suriyeli LGBTİ+ örgütü Eşitlik Muhafızları Hareketi (Guardians of Equality Movement) ise görüntüleri doğrulayarak, güvenlik güçlerinin “cinsel azınlıkları hedef aldığını” belirtti.
GEM, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada Suriye’deki yeni güvenlik güçlerinin sene başından beri “transları, geyleri ve lezbiyenleri” tutukladığını söyledi. Bu durumun Suriye’deki LGBTQIA+ topluluğunun kaderi ve geleceğine ilişkin endişeleri arttırdığını belirten GEM, ülkedeki LGBTİ+’ları dikkatli olmaya da çağırdı.
Suriyeli kaynaklar: Saldırılar sene başından beri sürüyor
KaosGL.org’un ulaştığı Suriyeli kaynaklar da GEM gibi tutuklama ve işkencelerin son bir haftayla sınırlı kalmadığını aktardı. Çok sayıda LGBTİ+ kişinin hem ev baskınlarıyla hem de sokaklarda işkenceyle alıkonulduğunu aktaran kaynaklar, öldürülen LGBTİ+’lar olduğunu da iddia etti.
Suriye dışında yaşayan ancak gelişmeleri takip eden ve ismini vermek istemeyen bir gazeteci kaynak ise “Silahlı gruplar evleri basarak darp edip gözaltına alıyorlar” dedi. Kısa bir süre önce bir grup LGBTİ+’nın ev baskınıyla gözaltına alındığını ve bu gözaltıların sadece Şam’da değil, Humus, Hama, Tartus ve Lazkiye kırsalında da devam ettiğini ifade etti.
IŞİD yöntemleriyle LGBTİ+’ları tespit etmeye çalışıyorlar
Gazeteci kaynağın aktardıkları şöyle:
“İslamcılar şehri ele geçirdikten sonra Halep'te eşcinsellere yönelik saldırılar oldu, HTŞ bunu yalanladı ancak kıyafetleri yüzünden dövülen üç eşcinsel genci tanıyorum. Halep'te eşcinsellerin sokaklarda dövüldüğü, fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kaldığı, gelecekte daha sert ve aşırı muameleye maruz kalacakları yönünde tehditler olduğu bildiriliyor. Saldırıları, kaçırmaları ve işkenceleri gerçekleştiren kişiler Şam'daki yetkililere bağlı Genel Güvenlik'in araçlarını kullanıyorlar. Ayrıca, çekimlerin yapıldığı alanlar Genel Güvenlik'e bağlı merkezler ve tutuklamaları gerçekleştiren savaşçıların giydiği üniformalar da Genel Güvenlik'in kıyafetleri. Bu, dolaşıma giren bazı resim ve videolarda açıkça görülüyordu. Güvenlik güçleri dış görünüş ve kıyafetlerin yanı sıra sosyal medya iletişim araçları üzerinden de LGBTİ+’ları tespit etmeye çalışıyor. Ulaştıkları LGBTİ+’lara işkence ederek, başka LGBTİ+’ların isimlerini vermelerini istiyorlar.”
Irak ve Suriye’nin bir bölümünü kontrol ettiği dönemde IŞİD de, gazeteci kaynağın anlattığına benzer yöntemler kullanmış ve yakaladıkları LGBTİ+’ları kentin en yüksek binasından atarak öldürmüştü.
Öte yandan Suriyeli kaynaklar, ülkedeki İslamcı grupların oluşturduğu WhatsApp gruplarında işkence görüntülerinin paylaşıldığını da aktardı.
Suriyeli Devrimci Kuir Hareketi’nden tepki
Marksist.org’un aktardığına göre ise saldırıların ardından Suriye’deki “Devrimci Kuir Hareketi” bir açıklama yayınladı:
“Suriye'den gelen şoke edici sahneler devam etmekte, HTŞ’ye bağlı militanlar tarafından trans* kadınların tutuklanma anlarını belgeleyen videolar yayınlanmaktadır. Bu videolarda gözaltına alınan kişilerin acımasızca dövüldüğü, aşağılandığı, başlarına tekme atıldığı ve bıçakla cinsel organlarının kesilmesiyle tehdit edildikleri görülmektedir. Bu durum, onları insanlıktan çıkararak şiddet ve aşağılamaya maruz kalmalarını meşrulaştırmaktadır. Daha da vahim olan, toplumda yayılan nefret dalgasıdır; bazı kişiler bu ihlallere sevinçle tepki verirken, bazıları da açıkça onların öldürülmesini talep etmekte veya yerlerini yetkililere ya da milislere ihbar etmektedir.
Savaş, yoksulluk, yerinden edilme, bölünme ve yıkımla parçalanmış bir ülkede, Suriyeliler temel hizmetlerin eksikliğinden ve sayısız krizden mustaripken, onları birleştiren tek şey LGBTQ* ve trans* bireylere karşı duydukları kör nefrettir. Bu nefret yalnızca doğrudan faillerle sınırlı kalmayıp, sistematik baskı kampanyalarını bir fırsat olarak gören geniş bir kitleye yayılmakta ve kuir topluluğuna karşı şiddet ve aşağılama uygulamalarına zemin hazırlamaktadır. Adeta bu insanların onurlu bir yaşam sürmeyi veya hayatta kalmayı hak etmedikleri düşünülmektedir.
Bu kampanyalar yalnızca farklı cinsel yönelimlere ve toplumsal cinsiyet kimliklerine sahip bireyleri hedef almakla kalmayıp, bedenlerimiz ve özgürlüğümüz üzerinde denetim kuran baskıcı sistemlere karşı sessizliği bozmaya çalışan toplumsal hareketleri de felç etmektedir.”
Etiketler: insan hakları, nefret suçları, siyaset, dünyadan, özel haber