19/01/2012 | Yazar: Kaos GL

Bence çoğu heteroseksüel ‘erkek’, kendi üzerindeki rütbede eşcinsel bir erkeğin olmasını istemezdi egosantrik durumlardan dolayı. Maazallah! Tavlamak için işe almıştır onu falan!

Tacize ve LGBT Bireylere Bir İşyerinden Bakış Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
LGBT bireylere ve kadınlara yönelik taciz meselesini gündeme almaya karar verdik. Peki nerede? Bir işyerinde. Ve kimlerle? İdari yönetici Ö.B., heteroseksüel kadın olma hali üzerinden sohbetimizi açtı. İdari birim uzmanı B.K. de, heteroseksüel erkeklik hali üzerinden sohbete katıldı. Hiyerarşi, bireysel alanlar, erkeklik, çalışma hayatı dengeleri ve son olarak tavlama üzerine iyi okumalar diliyoruz.
 
Gey bir bireyle çalışmak sana kendini nasıl hissettiriyor?
Ö.B.: İş hayatındaki ilişki biçimini düşündüğümüzde cinsel kimlik bana ikincil geliyor. Seninle genel olarak çalışmanın bana hissettirdikleri aslında tüm diğer hislerin üzerinde. Çünkü sen benim her zaman çalışmak isteyebileceğim, çok özel bir ekip arkadaşısın.
 
Sen heteroseksüel bir kadınsın; eşcinsel ya da transeksüel bir kadınla çalışıyor olsaydın iş ilişkin başka bir yönde mi ilerlerdi?
Farklı bir yönde ilerleyeceğini zannetmiyorum.  Eşcinsel bir kadın arkadaşım var. Bunu keşfettikten sonra ona tavrımda bir değişiklik olmadı. Bir transseksüelle de çalışsam tavrımda bir değişiklik olmaz. Ama şu bir gerçek ki, transeksüellerin işi çok daha zor. Trans kimlik her şeyin önüne geçtiğinden iş bulmak daha büyük bir meseledir diye tahmin ediyorum.
 
Sıklıkla rastladığımız işten çıkarılma, taciz, aşağılanma, insan hakları ihlalleri konularında ne düşünüyorsun?
Çok çok üzücü, çok büyük haksızlık. Bütün bunların biraz adalet mekanizmasının pratik eksikliğinden kaynaklandığını düşünüyorum. Birtakım kanunlar var ancak bunlardan hızlı ve etkili sonuçlar almak maalesef mümkün değil. Ama yine de hakkımızı aramaya devam etmek gerekli.
 
Bir iş yerinde herhangi bir tacize maruz kalan çalışanının hakkını aramak konusunda yardımcı olur muydun? Özel iş yerlerinde tacize ve ayrımcılığa karşı etkin bir örgütlenme mümkün mü?
Tabii ki olurdum, yöneticinin asli görevi ekibinin mutlu bir şekilde çalışabilmesine olanak sağlamaktır.  Herhangi bir konuda örgütlenmeye yatkın bir kültürden gelmiyoruz ama yeni jenerasyon daha farklı. Sosyal medyayı kullanarak gayri-resmî ama bazen daha etkili örgütleniyorlar.
 
Senin herhangi bir ayrımcılığa karşı olmanın sebebi nedir?
Özel bir nedeni yok, normali buymuş gibi geliyor bana. İnsan önce insandır, bu şekilde yaklaşmaya çalışıyorum herkese. Ama benim de kırılma noktalarım var. Milliyetçiliğin fazlası kaldıramadığım bir konu mesela. Aşırı derecede milliyetçi birisine anlayışlı olamam muhtemelen; birlikte çalışmak da istemem. Aslında beni hiç ilgilendirmez, kırk fırın ekmek yemem lazımmış bunu söyleyebilmek için şimdi fark ettim!
 
İş yerinde bir eşcinsel erkeğe, heteroseksüel bir erkeğe davrandığından farklı davrandığını düşünüyor musun?
Eşcinsel bir erkek ile bir kadın olarak iletişim kurmak daha kolay. Yönetsel anlamda da zaten ekipteki herkes için kişiliğine uygun bir yönetim şekli benimsemek şart. Dolayısıyla eşcinsellere şöyle, heteroseksüellere böyle demektense kişilik farklılıklarına tümden saygı duymak gerekiyor. Kimisi sürekli işlerinin ne durumda olduğunun takip edilmesinden mutlu olurken, kimisi özgür bırakılmak isteyebilir.
 
Her heteroseksüel kadın, eşcinsel erkeklerle iyi anlaşır mı?
Genelleme yapmak doğru değil aslında. Ben şimdiye kadarki deneyimimden yola çıkarak bunu dedim. Oysa tam tersi durumlar da ortaya çıkabilir.
 

Sence pozitif ayrımcılık ile negatif ayrımcılık arasında nasıl bir fark var?
Bence ikisi de aynı oranda tehlikeli. İş yerlerinde dikkat edilmesi gereken birçok denge var. Ekibin mutlu bir şekilde çalışması için, ayrımcılık yapmamak şart. Ayrımcılığın her türlüsü kötü… Üstelik eşcinsel bir kişinin pozitif ayrımcılık karşısında kendisini kötü hissedeceğini düşünüyorum.
 
Heteroseksüellerin de -özellikle kadınların- evlilik ve çocuk durumlarının işe alım/işten çıkarılma süreçlerine etkisi olduğunu biliyoruz. Peki, homofobik işverenler çalışanının eşcinsel olduğunu nasıl anlıyor ola ki sence? “Efemine” olmak “butch” olmak tek şart mı? Efemine/butch olmak ne demek?
Efemine/butch olması, herhangi bir bilinen ilişkisinin olmaması ilk dikkat edilen detaylar. Ama bazen çok çok enteresan detaylar üzerinden bu çıkarım yapılıyor. Erkekler için ince bir ses tonu, titiz olmak, giyimine dikkat etmek gibi… Üstelik bu gibi konular çokça da konuşuluyor. Çalışanlar ya da yöneticiler arasında kim eşcinseldir kim değildir konusu anlaşılmayacak sıklıkta açılıyor. Neden bunu bu kadar merak ediyorlarsa! Efeminelikten kasıt kadınsılık ise, kadınlığı da tek tipleştirmiş oluyoruz. Oysa sayısız kadınlık hali, tavrı var. Bu açıdan sınıflandırmak büyük hata olur.
 
Eşcinsel çalışanlara yaklaşımları konusunda heteroseksüel kadın veya erkek işverenler arasında sence bir fark var mı? Varsa neden?
Bu daha çok kişiye göre değişen bir durum. Belki yetiştiriliş biçiminden dolayı genel olarak erkeklerin mesafeli bir tavır içine girdiği oluyor. Ya da tam tersini de gözlemlediğim oldu. Bu konuyu laubali bir tavırla espri malzemesi de yapabiliyorlar. Bence bu çok daha rahatsızlık verici.  Kadın veya erkek terfi ettirmek, bir ekip yönetimini eşcinsel bir kişiye vermek konusunda rahat değil. Eşcinsel bir bireyi terfi ettirmektense, daha vasat bir kişiyi işe almak veya terfi ettirmeyi düşünebilirler. Fakat bu demek değil ki eşcinseller yükselemez.
 
Evlilik kıdemi, babalık izni gibi devlet onaylı ilişkilerin getirdiği yan haklara sahip olmayan eşcinseller için sence ne yapılabilir?
Eşcinsellerin de evlenmelerine imkan tanınırsa bu sorun çözülmez mi? Bence bu hepsini kapsayıcı bir hak. Bunun mücadelesini vermek daha sağlıklı olurdu. Cinsel kimlikten bağımsız, evlenme yolunu seçmeyen kişilere yapılan bir haksızlık var burada.
 
İş yerinde eşcinsellerin taciz edilmesine karşı bir çözüm üretilebilir mi? İşverenin inisiyatifi, bu konuda sıklıkla açık veren kanunların yerini tutabilir mi?
Kanuni anlamda bir çözüm olursa iş yerlerinin keyfi yaklaşımlarının önüne geçilir. Kanunlar çıksa bile hızlı sonuç alma şansı olmayabilir gerçi. Genel anlamda kanunların hızı pratikteki hayatın hızının çok uzağında. Ama maddi manevi koruyucu yasaların olması şart.
 
İşverenin inisiyatifi, bu anlamda ancak destekleyici olabilir. Kurumsal iç tüzükler, çeşitliliğe saygı duyan yaklaşımların mutlaka yararı olacaktır. Değişim, kurumların değişmesiyle de başlayabilir. Ancak küçük bir Anadolu kentindeki bir kurumun değişimini şu an beklemek fazlasıyla iyimser olur.
 
Peki sen, B.K., heteroseksüel bir erkek olarak, eşcinsel bir erkekle çalışmak konusunda ne düşünüyorsun?
B.K.: Eğlenceli diyerek başlamak istiyorum. İş denen şey zaten sıkıcı; özellikle de kendi işinizi yapmıyorsanız. O zaman kalıplar ve formaliteler içinde buluyorsunuz kendinizi maalesef. Fakat bunun dışında, insanları cinsiyetlerine ve cinsel yönelimlerine göre değil de kişilik özelliklerine göre değerlendirmeye çalışıyorum olabildiğince, toplumun dayattığı ön yargıları ortadan kaldırmaya uğraşarak. Kadın, erkek, heteroseksüel, eşcinsel ölçüt olmamalı insanları değerlendirirken. Heteroseksüel bir erkek olarak ilk ön yargı eşcinsel erkeğin size asılıp asılmayacağı oluyor ilk başta. En azından benim için de önceden böyleydi. Sonradan baktım ki, mesela, birçoğu dönüp bakmıyor bile. Tipleri değilim yani. (Gülüşmeler.)
 
Heteroseksüel bir erkekle iş sırasında ya da kahve molalarında konuştuğun konular, konuşma ya da davranış şeklin değişiyor mu?
Değişmiyor dersem komik bir yalan söylemiş olurum. Hele ki konu iş ilişkileri ise bütün gün zorunlu iletişim kurduğunuz bazı insanların varlığı anlamına geliyor bu. Değişmeyen temel bir tarafım var tabii ki insanlarla iletişim kurarken ama heteroseksüel bir erkekle kurulan iletişim de bir kalıp çerçevesinde gerçekleşiyor ve klasik “erkek muhabbeti” oluyor bunun kalıbı da. Zaten belli kalıplar çerçevesinde olan işin içinde bir de cinsiyet kalıpları sıkıcılığı pekiştiriyor. Eşcinsel biriyle bu kalıpların dışına çıkan sohbetleri daha çok tercih ediyorum ne yalan söyleyeyim.
 
İşyeri tacizleri ne yazık ki çok sık karşımıza çıkıyor. Sence taciz nedir?
Taciz, bence bir kişinin belirlediği alana izni olmadan girmektir. Bu düşünsel ya da fiziksel olabilir. Düşünsel veya fiziksel tacizlerin de bir sürü çeşidi var. Çeşitlendirdik, çeşitlendirmek zorunda kaldık. Cinsel taciz, hatta iş yerinde cinsel taciz de bunlardan biri. Çalıştığım her ortamda şimdiye kadar eşcinsel bireyler hep oldu. Her zaman da heteroseksüel “erkek”ler tarafından pasif bir biçimde ayıplanmaları ve espri konusu olmaları gibi gözlemlerim oldu. Ee bu taciz işte. Hatta insanların arkasından yapıldığı için ya da bir çeşit “Yaa niye kızıyorsun saçmalama” ikiyüzlülüğüyle yapıldığından daha da yıpratıcı oluyor. Ama bu durum düzeliyor bence günden güne; ortadan kalkıyor bunlar. Heteroseksüeller de bilinçleniyor yavaş yavaş.
 
Heteroseksüel erkekler, sadece heteroseksüel kadınları mı taciz eder?
Hayır, heteroseksüel erkekler eşcinsel erkekleri de pekâlâ taciz ediyorlar. Hem de bunu yaparak kendi “erkek” oluşlarını pekiştirdiklerini düşünüyorlar içten içe. Sadece heteroseksüel-eşcinsel erkek tacizi de değil. Erkekleri taciz eden kadın olmaz mı? O da var. Taciz sadece cinsel olmuyor ki… Hiyerarşiyi ve rütbeyi kullanarak, birisini günlerce fazladan çalıştırarak da taciz edebilirsin.
 
Eğer eş pozisyonlarda çalışmıyor olsaydık ve ben senin işverenin olsaydım ne hissederdin? Davranışların değişir miydi?
Cinsel yönelimlerinden çok karakter özelliklerini önemsediğimden bu fark etmezdi benim için. Ama bence çoğu heteroseksüel “erkek” kendi üzerinde eşcinsel bir erkeğin olmasını istemezdi egosantrik durumlardan dolayı. Maazallah! Tavlamak için işe almıştır onu falan! (Gülüşmeler.)
 
Sence LGBT bireyler için hangi çalışma şartlarında çalışmak daha zor veya kolay?
Çalışılan işin türüne göre değişir bu bence. Buna bağlı olarak da değişen işin sosyo-ekonomik statüsü. Bence bir devlet kurumunda çalışmak çok zor olurdu. Özel kurumlar nispeten daha esnek bu anlamda. Yine de, özel kurumların da iç politikalarına bağlı bu durum. Çalıştığın özel kurumun yöneticisi ya da direktörü homofobik olmayabilir fakat eş/alt/üst pozisyonlarda çalıştığın kişilerin homofobik olmayacağı anlamına gelmez bu. Tüm o yapılan dedikodular, kınayan bakışlar gibi… Elbette çok daha ciddi tacizlere maruz kalınabilir aynı kurumda. Kadınlar için de çok farklı değil ki bu durum. Kadınlara ve LGBT bireylere iş yerlerinde tacizin engellenmesi bir iç tüzük/yönetmelik haline getirilmeli. Yaptırım olmadıktan sonra bir birkaç küçük mutlu azınlığın bireyleri olarak kalırız.  
 
Söyleşi: Erdem Avşar

Etiketler: insan hakları, çalışma hayatı
İstihdam