13/07/2021 | Yazar: Kaos GL

İstanbul, Tarlabaşı’ndan arkadaşlarıyla geçen kişileri; bir grup saldırgan önce sözle taciz etti ardından içlerinden birini bıçakla yaraladı.

Tarlabaşı’nda bıçaklı saldırı: Bekçi görüntüleri sildi, polis şikayetten vazgeçirmeye zorladı! Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Bir grup saldırgan 11 Temmuz Pazar gecesi,  İstanbul, Tarlabaşı’ndan arkadaşlarıyla geçen kişileri; önce “Tipe bak, top” diyerek sözle taciz etti ardından içlerinden birini bıçakla yaraladı.

Homofobik saldırganlar tarafından bıçakla yaralanan Mert kalça ve dizinden yaralandı. Yaşadıklarını sosyal medya hesabında anlatan Mert, saldırgalardan kaçabilen trans arkadaşının saldırıyı cep telefonuyla görünteleyebildiğini ancak olay yerindeki bekçi tarafından bu görüntülerin silindiğini söyledi.

Çapa Tıp Fakültesi’ndeki tedavisinin ardından Taksim Polis Merkezi Amirliği’nde ifade vermeye giden Mert ve arkadaşları, polis memurunun “Şikayetçi olursanız sicilinize işler ve silinmez” dediğini, bunun üzerine kaygılanan arkadaşlarımnın şikayetçi olmadığını belirtti.

Mert yaşadığı homofobik saldırıyı şöyle anlatıyor:

“11.07.2021 saat 02.30 sularındayken Tarlabaşı Bulvarı’nda darp edildim ve bıçaklandım. Arkadaşlarımla içtik bara gittik çıkışta istiklalde gezerken arkadaşım Tarlabaşı’ndan geçelim, dedi. Tamam, dedik çünkü orada birkaç arkadaşım var sohbet ederiz diye düşündük.

“Oradan geçerken hızlıca önden gidiyordum bir an önce Taksim Meydana çıkmak için çünkü orada tanıdığımız kimse yoktu. Ben yürürken 6-7 kişilik bir grup bana bakarak laf attı, bende kafam güzel olduğu için ne diyorsunuz siz diye çıkıştım.

“Arkadaşım geldi ‘Mert gidelim sus’ dedi ve kişilere dönerek “Kusura bakmayın kafası güzel” dediği gibi bize ana bacı küfür etmeye başladılar ben de karşılık verdim. Bize saldırdılar ben karşılık vermeye çalıştım sonra kaçmaya çalıştık arkadaşlarım kaçtı ben kaçamadığım için aralarında kaldım, yere yapıştığımı hatırlıyorum.

“Şahıslar kaçtı herkes etrafımda toplandı bıçaklandığımın farkında değildim. Ta ki birkaç trans arkadaş gelip yarama bakana kadar. 1-2 poşet bağladılar bacağıma. Elime bir trans arkadaş telefon verdi beni darp eden kişilerden düşmüş ve ben de geri gelecekler diye elimde tuttum.

“Darp edenler geri geldi, bekçiler geldi. Arkadaşlarım da geri geldi. Arkadaşlarım ben kaçabildim zannetmişler. Arkadaşım video kaydını açıp çekim yapmış ancak bekçi telefonu elinden zorla alıp silmiş videoları!!

“Bir bekçi bana yardımcı olan trans arkadaşlara “Sana ne oluyor sen kimsin de konuşuyorsun” diye bağırdı. Darp edenlerden birisi karşıma geçip ‘yalan konuşuyorlar bırakında gidelim işimiz var’ diye bağırmaya başladı.

“Acı hissetmiyordum ama durmadan ağlıyordum. Bir arkadaşım sinir krizi geçirip bayıldı. Ambulans bir türlü gelmedi. Nedeni sorulduğunda ‘iki vaka daha olduğundan dolayı gecikme var’ dedi bekçiler… 1 saat sonra geldi ambulans. Ambulansa tek bindim Covid-19 dolayısıyla arkadaşlarım binemedi.

“Sadece bacağım diz kapağının oradan bıçaklandı zannediyorduk. Görüntü paylaşmak yasak değilse bacağımdaki yarayı gösterebilirim. Ambulansta başka yerimin acıyıp acımadığını sordular bir şey hissetmiyorum dedim. Kontrol ettiler, damar yolu açtılar ve birden kapı açıldı bekçi bana şu soruyu sordu: ‘Hangisinden şikayetçisiniz, sadece birisini karakola götürebiliriz, hepsini götüremeyiz” dedi. Ben de ‘Bilmiyorum grubun arasında kaldım’ dedim.

“Bir arkadaş ‘Hepsinden şikayetçi ol’ dedi bende ‘Hepsinden şikayetçiyim’ dedim, bekçi bir şey diyemedi. Beni hastaneye götürdüler vücudumu kontrol ettiklerinde kalçamdan da bıçaklandığımı öğrendim. Muayene, tomografi, radyoloji, serum ve muayeneler derken sabah 7 oldu.

“Ben hastanede beklerken defalarca karakoldan arandım ‘Çabuk gelmeniz lazım arkadaşlar sizi bekliyor’ dediler defalarca. ‘Ne işleri var beklesinler daha bana dikiş atılmadı darp raporu almadım’ dedim. Defalarca aradılar sonra o numarayı hastane polisine verdik daha da aramadılar!

“Ortopediye alındım, dikiş attılar üstüne 8 zımba atıldı kalçama da 2 zımba atıldı. Darp raporunu alıp Taksim Karakolu’na gidene kadar saat 12 civarı olmuştu. Karakola vardığımda bir memur gelip 4 kişi senden şikayetçi, dedi. Sadece 4’ü gelmiş olay yerine ve alınmışlar.

“Memur ‘Şikayetçi olursanız sicilinize işler be silinmez’ dedi. Arkadaşlarım korkudan şikayetçi olamadı. Şikayetçiyim dedim içeri geçtim. ‘Baya beklemeniz gerekiyor’ dediler. ‘Burada şikayetçi olmak istemiyorum kendim gidip suç duyurusunda bulunmak istiyorum’ dediğim için benim direk ifademi aldılar. İfademe olay ‘10.07.21 saat 20 de yaşandı, avukat talep etmiyorum’ ibareleri yazıldı. Düzelttirdim yeni ifadeyi okumak istediğimde memur baskıyla ‘İmzala şunu artık, diğerlerinin ifadesini alacağım’ dedi. Okudum, imzaladım vekil talep etmedi ifadesinin altını imzaladım.

“Bir arkadaşım polise ‘Resmen vazgeçin diyorsunuz bize’ dedi ve polis küfür ederek arkadaşımı karakoldan kovdu ve ifadesi alınamadı. Bir arkadaşım sadece ifade verebildi.

“Çok olumsuz düşüncelere kapıldım yaşadığım olaylar nedeniyle. İfadem alınırken darp edenler beni öldürecek gibi bakış atıyorlardı. Arkadaşım ifade verdikten sonra korkudan “Çabuk gidelim tekrar darp edecek gibiler” dedi.”

 


Etiketler: insan hakları, nefret suçları
İstihdam