Temmuz 2012 Medya Raporu Yayınlandı

Kaos GL, yaklaşık 4 yıldır düzenli olarak medyayı izliyor ve kaosgl.org web sitesinden kamuoyu ile paylaşıyor. Raporlar her yıl kitaplaştırılıyor. Kitaplara Kaos GL’den ulaşabilirsiniz. 

 

Temmuz ayı haber istatistiğine baktığımızda, içerisinde “gey, gay, lezbiyen, transeksüel, transseksüel, travesti, eşcinsel, biseksüel, ibne, sevici, queer, cinsel yönelim, cinsel tercih, cinsel kimlik” kelimelerinin geçtiği 248 adet haber taradık. Haberlerin 19’u yerel gazetelerde, 14’ü ise dergilerde yer aldı. Bunların 130 tanesi “gey, gay, lezbiyen, transeksüel, transseksüel, travesti, eşcinsel, biseksüel, ibne, sevici, queer, cinsel yönelim, cinsel tercih, cinsel kimlik” kelimelerinin yer aldığı haberler, 118’i ise LGBTT bireyleri ilgilendiren doğrudan eşcinsellik üzerine yazılı haberlerdi. Temmuz ayı içerisinde bu bağlamda 52 adet köşe yazısı, 122 adet haber, 34 kültür/sanat haberi, ve 37 magazin haberi yapıldı.

 

 

Eşcinsel olduğu için işi elden alınan Halil İbrahim Dinçdağ’ın tekrar mesleğine dönmesi için talepte bulunan taraftar gruplarının açıklamasını 12 Temmuz tarihinde birinci sayfadan veren Birgün gazetesi haberi homofobik olmayan bir dille okuyucuya aktardı.

 

 

“Türkiye , transgender sporcuları henüz gündemine almıyor, tıpkı lezbiyen, biseksüel ve gey sporcularda olduğu gibi. Dünyanın çeşitli ülkelerinde ise kadın ve spor örgütleri standart cinsiyet ve toplumsal cinsiyet sınıflandırmasında yer almayan (interseks, transseksüel, gey, lezbiyen ve biseksüel gibi) sporcuların hakları için politikaların yeniden gözden geçirilmesi için çalışmalarda bulunuyor. Örneğin, Women Sport International ve American College of Sports Medicine yaptıkları açıklamada, IOC’nin testosteron temelli cinsiyet belirleme yaklaşımını bilimsel verilerden yoksun olduğu için eleştirirken, transgender kadın sporcuların, kadınlar kategorisinde yarışmaları gerektiğinin dayanaklarına dikkat çekiyor.”

“Eşcinseller futbol oynamasın Hollanda futbol kulübü Ajax’ın teknik direktörü Frank de Boer, gayler hakkında yaptığı açıklama ile futbol camiasını ayağa kaldırdı. 2003-2004 futbol sezonunda Galatasaray’ da top koşturan teknik direktörde Boer, gay futbolcular hakkındaki düşünceleri ile Hollanda’ da başta gay topluluklar olmak üzere büyük tepki topladı. Gay futbolcular futbol oynamayı bilmez. Onların yapılarında sertlik yoktur diyen de Boer’un açıklaması ’talihsiz’ olarak değerlendirildi. Gay dernekleri De Boer’dan özür talep etti.

“Gayler yalnız yürümeyecekler!”

“İngiltere’nin Liverpool kentinde geleneksel olarak yapılan eşcinsellerin ’Gay Pride’ organizasyonuna bu sene bir futbol takımı da destek verecek. Aynı kentin takımı olan ve ’Asla yalnız yürümeyeceksin’ sloganıyla meşhur Liverpool kulübü taraftar dernekleri aracılığıyla organizasyona katılımda bulunacak. Liverpool kulübünün bayraklarının sallanacağı ve formalarının insanlar tarafından giyileceği gay’lerin yürüyüşünde homofobi karşıtı mesajların verileceği belirtildi.”

“Atıcı Mark’tan ‘gay’ tepkisi”

“1996 ve 2000 Oyunları’nda altın ve gümüş madalya kazanan Avustralyalı atıcı Russell Mark, yine gündeme bomba gibi düştü. Daha önce bahse girdiği futbol maçını kaybeden ve bu nedenle 2012 Londra Oyunları açılışına ’Borat’ın fosforlu mayosuyla çıkacağını iddia eden Mark, bu kez de ’gay’lere üstünlük tanındığını belirtti. Olimpiyat köyünde karısıyla kalmak isteyen ancak izin alamayan 48 yaşındaki sporcu, olimpiyat kafilesinde birçok homoseksüelin aynı odada kaldığını ancak kendisi heteroseksüel olmasına rağmen buna izin verilmediğini savundu.”

 “Bravo çocuklar. Eskiden kulüp yönetimleri taraftarları dizginlemek için yoğun çaba harcardı. Daha geçen sezona kadar taraftarların kulüplerine verdikleri zarar yüksek rakamlara ulaşmıştı. Ama taraftar kesiminin eğitim seviyesi yükselmeye, futbol bilgisi gelişmeye başladığını kaç yıldır yazıyor ve konuşuyorduk. Ve artık bir taraftar, bir spor yazarı kadar hatta spor yazarından da fazla (masa başında oturmayıp haber peşinde koşanlar hariç) futbol bilgisine ulaştı. Derken yepyeni bir girişimle İzmir’in tüm kulüplerinin taraftarları, Taraftar Hakları üzerine yoğunlaşarak Taraftar Sendikası’nı kurdu. Çok şükür bu çocuklar artık kendilerinin yapay fanatizmle kandırıldığını anlamaya başladı. Ve ilk sosyal mesajı da, Foça’da düzenlenecek Rock A 2012 festivalinde, eşcinsel Hakem Halil İbrahim Dinçağ’ a verecek. Taraftarlar arasında oynanacak maçı da Dinçağ yönetecek. Müthiş bir davranış. Bravo çocuklar, sizi kutluyorum. Bu davranış, bağnazlığa ve mahalle baskısına en güzel tepkidir. Şimdi sıra yöneticilerin bilinçlenmesine geldi.”

“Maçlara çıkabilmesi için başlatılan kampanyaya Altay, Göztepe ve Buca da katıldı”

İZMİR DHA - Son dönemde, stadyumları esaret altına alan küfür, kavga, şiddet sarmalından sıyrılıp, toplumsal konularda da sesini yükseltmeye başlayan İzmirli taraftar grupları, eşcinsel olduğu gerekçesiyle hakemlikten men edilen Halil ibrahim Dinçağ’ın mücadelesine de omuz verdi. Cinsel kimliği nedeniyle 2009 yılından bu yana Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) tarafından hakemlik yaptırılmayan Dinçağ’ın sahalara dönebilmesi için bayrak açan 10 taraftar grubu arasında üç İzmir kulübünün taraftarları da yer aldı. Ayrımcılığa tavır aldılar. Altay YSKA, Göztepe ve istasyon Bucaspor un da yer aldığı 10 taraftar grubu, "Sessiz kalma ayrımcılığa ortak olma”, “Halil İbrahim Dinçağ için dayanışmaya" başlıklı bir metin hazırlayarak Dinçağ’ın hakemliğe geri döndürülmesi talebinde bulundu. Sol Açık Fenerbahçe, Tatangalar, Sakaryaspor, Mavi Ateş Karabükspor, Karakızıl Gençlerbirliği, Boranlar Kartalspor, Beleştepe Beşiktaş ve Forza Livorno taraftar gruplarının da imzaladığı metinde özetle şu görüşlere yer verildi: Çaldığı düdük önemli. Futbol sahasında renkler, yaşlar, dinler, yönelimler arasındaki farklar kalkar. Bu gerçeğe rağmen futbolda ırkçılık ve cinsiyetçilik ne yazık ki hala mevcuttur. Tüm futbol dünyasını kirleten para babaları var iken, politik mücadelelerini futbol üzerinden yöneten güç adamları var iken; futbolu temizlemek için hakem Halil İbrahim Dinçdağ kurban seçilmiş ve cinsel kimliğinden dolayı futbol dünyasından men edilmiştir. Bu nedenle Halil ibrahim Dinçdağ’ın hakemliğe bir an önce geri döndürülmesini talep ediyoruz.”

 

 

Haber Türk gazetesi, 23 Temmuz

“Amerikan tarihinde ‘ilk kez’ silah altında görev yapan askeri personel, üniformalarıyla ‘eşcinsel onur’ yürüyüşüne katıldı. San Diego’daki yürüyüşe katılanlar arasında, albay ve teğmen rütbesi taşıyan subaylar da yer aldı. Böylece, Başkan Barack Obama’nın Silahlı Kuvvetler’deki eşcinsel personel yasağına son vermesi sokaklara yansıdı. Pentagon, eşcinsel personelin, ilk kez bir gay günü yürüyüşüne üniforma ile katılmasına izin verdi.”

“Fransa da gay evliliği yasallaştıracak. Fransa’nın çiçeği burnunda sosyalist hükümeti, eşcinsel çiftlerin evlenmesini ve çocuk evlat edinmesini yasallaştırmaya hazırlanıyor. Başbakan JeanMarc Ayrault, nüfusunun çoğunluğu Katolik olan ülkede toplumun eşcinsellere bakışını değiştirecek düzenlemenin sinyalini verdi.”

“İskoçya eşcinsel evlilikleri tanıyor. İskoçya hükümeti ülkede eşcinsel evliliklerin yasal olarak tanınmasını sağlayacak bir yasal düzenleme planladığım duyurdu Hükümet planlarını hayata geçirebilirse, İskoçya Birleşik Krallık dâhilinde eşcinsel evlilikleri yasal olarak tanıyan ilk bölge olacak. Bakanlar konuya dair bir yasa taslağını gündeme getireceklerini doğrulayarak, ilk yasal eşcinsel evlilik törenlerinin 2015 senesi başlarında yapılabileceğini işaret etti.”

“ABD, eşcinsel yürüyüşüne diplomatik destek verdi. 17. Uluslararası Budapeşte Eşcinseller Festivali, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de başladı. Festival yetkilisi Dorottya Karsay, bu yıl düzenlenen festivale 50 ülkeden katılımın olduğunu, yaklaşık 3 bin eşcinselin başkent Budapeşte’deki Kahramanlar Meydanı’ndan şehir merkezine yürüyerek dans gösterileri yapacağını açıkladı. ABD’nin Budapeşte Büyükelçisi Eleni Tsakopoulos Kounalakis de, festival yürüyüşüne katılarak eşcinsellere destek verdi.”

“Google, aşkı yasallaştırmak için kolları sıvadı. Google, eşcinsel evlilikleri desteklemek amacıyla “Legalize Love” (Aşkı Yasallaştırın) adlı uluslararası bir kampanya başlattığını ilan etti. Dünyanın bir numaralı arama motoru, cumartesi günü yaptığı açıklamada kampanyanın Polonya ve Singapur’da başlatıldığını ve ‘özellikle eşcinsellik karşıtı yasaların bulunduğu, homofobik kültüre sahip bölgelere odaklanacaklarını’ belirtti.”

 

“Kürtaj en büyük soykırım. ‘İnsanoğlunun yaşamında kürtaj en büyük soykırım’ değerlendirmesinde bulunan Çaplin, ‘Kürtajla tüm dünya savaşlarından daha fazla yaşama son verilmiştir. Rusya’nın ahlaki açıdan bunun kabul edilemez olduğunu anlayacağını ümit ediyorum’ dedi. Çaplin’in dün Moskova’da katıldığı kürtaj ve eşcinsel karşıtı gösteride,’Çocukları öldürmeyi durdurun’ ve ‘Moskova Sodom değil’ pankartları taşındı. Kürtajın ulusal bazda yasaklanmasının talep edildiği gösteriler, Moskova dışında Kazan ve diğer kentlerde de eş zamanlı olarak gerçekleştirildi. Rusya’da son yıllarda alınan kısmi tedbirlerle 1991’den bu yana kürtaj yüzde 50 azaldı. Ancak yine de ülkede her yıl 1,2 milyon bebeğin yaşamı dünyaya gelemeden sonlandırılıyor.”

İNGİLTERE ve dünyanın en prestijli üniversitelerinden biri olan Oxford Üniversitesi’nde eşcinsel ve travesti öğrencilerin ihtiyaçlarının karşılaşması için kıyafet yönetmeliği değiştirildi ve erkeklerin de etek giymesine olanak tanındı. Okulun bin yıllık tarihinde ilk kez değiştirilen kıyafet yönetmeliğinden kıyafetlere ilişkin bütün cinsiyet ayrımları ve bu ayrımlara ilişkin ifadeler çıkartıldı. Erkek öğrencilerin eteğin yanı sıra naylon çorap topuklu pabuç da giyebilecekleri, açıklandı

“Askerî casuslukta 10 tutuklama daha İzmir Özel Yetkili Başsavcılığı’nca yürütülen askerî casusluk soruşturması kapsamında 10 asker daha tutuklandı. "Fuhuş yaptırılan kadınlar aracılığıyla yüksek rütbeli askerî personelin uygunsuz görüntülerinin çekildiği ve bunlarla şantaj yapılarak bazı askerî bilgilerin elde edildiğine " ilişkin soruşturmada 2 Temmuz’da, çeşitli illerde gözaltına alınan 52 muvazzaf ve iki emekli askerden işlemleri tamamlananlardan 27’si dün İzmir Adliyesi’ne gönderildi Zanlılardan 10’u tutuklanarak cezaevine gönderildi. Böylece 46 ’ sı emekli ve muvazzaf asker, 78 kişi tutuklanmış oldu. Tutuklular arasında "eskort" olarak görev alan bir travesti ile 19 kadın da var.”

Taraf gazetesinden Esmeray, 4 Temmuz tarihli yazısında trans bireylerin mekan ve hizmetlerden yararlanma sorununu görünür kıldı. Aynı zamanda “Travesti Polis” haberlerine de 18 Temmuz’da köşesinden eleştirdi. “Katil kim? Geçtiğimiz günlerde bir gazetenin nerede ise sürmanşetinde: ‘Travesti polis, fuhuş yaparken yakalandı! Jet hızıyla görevine son verildi!’ diyor. Aferin, o şekilde deşifre eden o gazeteye ve o polisi hemen görevden atanlara! Şimdi efendim polis teşkilatı ihbar almış, takibe almış, suçüstü yapmış! Efendiler hangi suç? T.C. Anayasası’nda ne trans olmak suç, ne de fuhuş yapmak! Şimdi bu polis teşkilatının başka asayiş sorunları yokmuş gibi birim oluşturuyorlar ve teknik takibe alıyorlar herkesi. Ciddi ciddi mesai harcıyorlar bu iş için. Suçlunun, suçunu tespit etmek için! Suç ne? Trans olmak!”

 

Taraf gazetesinden Elif Bereketli, 10 Temmuz tarihli köşesinde Twitter’da başlatılan “eşcinsellik yasaklansın” kampanyasını “Şakaysa hiç komik değil, ciddiyse çok komik " başlıklı yazısıyla eleştirdi. “… İşte ‘eşçinsellik yasaklansın’ da o türden. Yasaklansın önerisi bir şakaydı diye düşünüyor, buradan yasakçılara sesleniyorum: Hiç komik değil! (Ola ki ciddiyse, lütfen en azından her gün hayaliyle rüyaya yattığınız Osmanlı’nın edebiyatına, şiirine bir göz atın. Dünün sözlerinde her şeyi bulabilirsiniz, aramadıklarınızı bile. Eşcinsellik, bugünün meselesi değil. Size komik demek istemem, ama siz de bana biraz yardım edin.”

Anayurt gazetesi, 7 Temmuz, Hamdi Yılmaz

“Zürriyetlerini korumaktan kurtarmaya bu yetmediği için, başta Faslı ve Türk kadınları olmak üzere yabancı kadınların doğurdukları çocukları bin bir bahane ile annelerinden kopararak alır ve Hollandalı, (eşcinsel, biosexsuel filan fark etmez) ailelere vererek Hollandalılaştırır. Böyle yaparken, kurumaya yol tutmuş zürriyetini kurtaracağını sanır.”

“Sanat sapkınlık mıdır? Televizyonda ‘cinsel’ içerikli mesajların yoğun olduğu bir dönem yaşıyoruz. Her yıl, yaz mevsimine girer girmez, bazı haber kanalları, haber bültenlerinde ‘nasıl zayıflanır’ masalıyla çıplak beden teşhirciliğine soyunuyor. Bir de ekranda artan eşcinsel temalı programlar var. Mesela ‘Benzemez Kimse Sana’ (Star) tam bir homoseksüel program içeriyor. Ünlü bir kadını taklit eden bir erkek veya ünlü bir erkeği taklit eden kadınlar, ekranda tuhaf görüntüler sergiliyor. Hatta eşcinsel esprilerle rating toplama derdine giriyorlar. Özellikle yıllardır pavyon kadını Huysuz Virjin tiplemesiyle tanınan Seyfi Dursunoğlu’nun esprilerine katlanmak hayli zor.” 

 

“Katie Holmes, kocası Tom Cruise’u, futbolcu David Beckham’la yatakta bastı. Geçen ay 5 yıllık eşi Tom Cruise’a boşanma davası açan Katie Holmes’ün bu kararı, kocasını aile dostları futbolcu David Beckham’la aynı yatakta basınca aldığı iddia edildi. Top Gun filminin yıldızı Cruise ile Beckham’ın eşcinsel ilişkide oldukları söylentisi olay yarattı.”

“Akşam gazetesinde Tuğçe Tatari adlı yazarın köşesinden döktürdüğü herzeler: 12 Mayıs 2012 tarihli yazısında; ‘Beyaz Erkeğin Penisi’ adlı bir filmi tanıtıyor. Kadınla erkek arasındaki haklar uçurumunun bu ‘fark’a dayandığını belirten filmi, kadın haklarından bahsettiği yazıya almış ve Türkiye’de bu film çekilse yaşanacak ‘rezaletleri’ tahmin bile edemediğini belirtmiş. ‘Ahlaksız, iffetsiz’ diye ‘rezaletçe’ saldırılırmış. Şu kafaya bak! Ulan kadınlara ‘erkek penisi’ satılan bir film yoluyla kadın hakkını savunmak (!) rezalet değil de, bunun ahlaksızca, iffetsizce olduğunun söylenmesi mi rezalet?! Kadının bu hakkı yeniyor demeye getiriyor, sanki erkeğe bundan değer biçiliyormuş gibi. Her ne kadar bunu bel altı, rezil bir örnekle anlatmaya kalksa da esas verilmek istenen mesajın farklı olduğunu arkadan gelen ifadelerle daha iyi anlıyoruz, özetle; Türkiye’deki liderlerin ‘Eşcinsellik hastalıktır’ demesiyle Obama’nın ‘Eşcinsel evlilik yasal olmalıdır’ sözleri arasındaki fark ilerlememiz arasındaki farkı gösteriyormuş. Hatta bu bizim gerilediğimizin kanıtıymış. Yukarıdaki ifadeyle şu eşcinsel savunmasını okuduğumuzda şu mesaj gözüküyor: Kadının ‘fahişe’ olma hakkı, bunu savunuyor resmen. Fahişelik, eşcinsellik ahlaksızlık değil de nedir?”

 

“Travesti polis haberi de tam da böyle bir haber, işkencecisiyle, mafyaöz ilişkileri, kadına yönelik şiddet kahramanlıklarıyla tanıdığımız polisin travesti olabilme ihtimalini kabul etmiyoruz ve istemiyoruz. ‘Travesti polis’ haberini medyamız kendinden beklendiği gibi verdi. Kaosgl.org editörlerinin hazırladığı ‘Polis Memuru Cinsiyet Kimliğinden Ötürü Meslekten Men Edildi’ haberi ile ‘travesti polis’ haberleri arasında 88 farkı bulmak çok kolay ancak ana akım medyanın karikatürize ederek ve mağdur polis memurunu tekrar tekrar mağdur ederek verdiği haberden bilgiyi analiz etmek ve mağduriyeti ortaya koymak gerçekten çok zor. Polis memurunun fuhuş yapmadığını dile getirdiği Emniyet Genel Müdürlüğü gibi medya da yargısız infaz yapmaya devam ediyor.”

“Travesti cinayeti! Kışla Mahallesi’nde oturan Şendirekler, evinde boğazı ve yüzü kesilerek öldürüldü. Edinilen bilgiye göre, Muratpaşa’nın Kışla Mahallesi 55. Sokak’ta ikamet eden travesti Sedat Şendirekler’den (46) haber alamayan arkadaşları eve gitti. Şendirekler’in arkadaşları kapının açılmaması üzerine durumu polise haber verdi. Olay yerine gelen ekipler, çilingir yardımıyla girdikleri evde Şendirekler’in cesediyle karşılaştı. Olay yerinde yapılan incelemede Şendirekler’in boğazı ve yüzü kesilerek öldürüldüğü belirlendi. Şendirekler’in cesedi otopsi yapılmak üzere Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıdı. Polis, olayla ilgili soruşturma başlattı. (İHA)”

DÜZ MANTIK: Bir yarışma sonrası Temel’e bir kitap hediye edilir. Kitabın adı da’düz mantık’tır. Temel hediyeyi alırken sorar: “Bu kitapta ne yazıyor?”

-          Okuyunca öğrenirsin.

-          Ben onunla uğraşamam; anlat bakayım sen bana.

-          Bak şimdi; senin evinde akvaryum var mı mesela?

-          Evet var.

-          O zaman içinde su da vardır?

-          Evet var.

-          İçinde su varsa balık da vardır.

-          Evet var.

-          Balık varsa hayvanları da seviyorsundur sen?

-          Evet!

-          Hayvanları seviyorsan insanları da seversin her halde?

-          Evet.

-          O zaman senin sevgilin de vardır?

-          Evet var.

-          Yaşlı görünüyorsun o zaman sen evlisindir?

-          Evet.

-          E karın olduğuna göre de, homoseksüel değilsindir?

-          Evet.

-          Bak gördün mü?

Temel çok etkilenir. Kitabı alır koltuğunun altına eve doğru giderken Dursun’u görür. Dursun sorar: “Temel o ne?”

-          Düz mantık kitabı!

-          Nasıl bir şey anlat bakayım.

-          Bak şimdi; sizin evde akvaryum var mı ?

-          Yook!

-          O zaman sen ib..sin!

 HOMOSEKSÜEL

Temel’e sormuşlar, “Bir homoseksüelin aklını nasıl karıştırırsın?” Temel uzun sure düşündükten sonra, “58 rakamı ile” demiş. “O da ne demek hiçbir şey anlamadık” denildiği zaman; “Bak nasıl aklınız karıştı.” Demiş.