31/05/2024 | Yazar: Kaos GL
Kapsama Alanı ve Muamma LGBTİ+ Eğitim ve Araştırma Derneği’nin hazırladığı “Trans Erkek/Maskülen ve Nonbinaryler Cinsel Sağlık ve Jinekoloji Kontrollerinin Neresinde? Araştırması” yayınlandı.

Kapsama Alanı'nın hazırladığı raporda; trans erkeklerin, trans maskülenlerin ve nonbinarylerin cinsel sağlık ve jinekolojik kontrollere erişiminin önündeki engeller, deneyimleri ve sağlık hizmeti sağlayıcılarından beklentileri ele alındı.
Araştırmaya göre; trans+’ların yüzde 58,20’si jinekolojik kontrole gitmediğini belirtti. Trans+’ların jinekolojik kontrole gitmemesinin nedeni, yüzde 17,10 oranında transfobi ile karşılaşma endişesi. Raporda şu ifadeler yer aldı:
“Yani çoğu trans hastaneye, yani kamu kurumlarına zaten hani oralarda maruz kalacağı şeyi bildiği için, tahmin ettiği için ya da bunları hissettiği için gitmiyor. Çoğu trans hastaneye gitmiyor. Aynı adliyeye gitmediği gibi, okula gidemediği gibi, karakola gidemediği gibi.”
Rapora göre; trans+’ların yüzde 51,50’si jinekolojik kontrol için devlet hastanesine gitmek zorunda kaldığını belirtti. Raporda, trans+’ların devlet hastanesine gitmek zorunda kalmalarının nedeni “ekonomik yetersizlik” olarak vurgulandı. Trans+’ların yüzde 73,5’inin açlık sınırında yaşadığına, yüzde 11,3’ünün ise hiçbir sağlık güvencesi olmadığına dikkat çekildi.
Trans+’ların yüzde 41,86’sı gereken tedaviyi alamadı
Rapordaki bir diğer başlık ise “Jinekolojik kontrollerde yaşanılan ayrımcılıklar” oldu. Raporun verilerine göre; trans+’ların yüzde 79,84’ü jinekolojik kontrollerde doktorların kimlik ismiyle hitap ettiğini söyledi. Araştırmaya katılan trans+’ların yüzde 41,86’sı cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği hakkında bilgisi olmayan doktorlar nedeniyle gereken tedaviyi alamadı.
Trans+’ların yüzde 30,90’ı cinsiyet kimliğini jinekolojik kontrole gittiğinde açıkça ifade edemediğini belirtti. Cinsel yönelimini açıkça ifade edemeyenlerin oranı ise yüzde 30,50.
Rapora göre; jinekolojik kontrolde yaşanan sorunlar, araştırmaya katılan trans+’ları jinekolağa gitme sıklığını olumsuz yönde etkiledi. Trans+’ların yüzde 43,70’i yaşanan sorunların ardından jinekolağa gitme sıklığının azaldığını söyledi:
“Görüntü ve kimlik değişimi açısından farklı tavırlara maruz kaldığım için gidemiyorum.”
Jinekolojik kontrollerde ve test merkezlerinde ayrımcılıkla karşı karşıya kaldığını belirtenlerin yüzde 40’ı hiçbir şikayet mekanizmasına başvurmadığını belirtti:
“Başvurduğumda hiçbir sonuç alamadığım gibi, bana şiddet uygulayan doktorun yalan beyanını okumuş oldum. Yalnız bırakıldığım, dayanışma ve destek göremediğim için tek başıma bir de bunun mücadelesini vermek istemiyorum. Halim yok.”
Trans+’ların yüzde 65,10’u sağlık kuruluşlarının yetersizliği nedeniyle cinsel yolla aktarılan enfeksiyonlara ilişkin testleri yaptıramadı
Araştırmaya katılan trans+’ların yüzde 50,90’ı; kendi cinsiyet kimliğini, cinsel yönelimini kapsayan ve cinsel deneyimlerine göre oluşturulmuş bilgilere nadiren erişebildiğini söyledi:
““Çoğu cinsel sağlık bilgisi heteroseksist bir yerden veriliyor. Heteronormativite söz konusu olduğu için kuirlerin cinsel sağlığına ilişkin kapsamlı bilgi alamıyorum. Olan nadir bilgiler de eşcinsel ilişkiler üzerine oluyor ve cinsiyet atayarak bilgi aktarılıyor.”
Trans+’ların yüzde 65,10’u sağlık kuruluşları yeterli bilgi vermediği için cinsel yolla aktarılan enfeksiyonlara ilişkin testleri yaptırmadığını belirtti.
“Yasa yapıcılar, LGBTİ+’lara yönelik ayrımcılığa karşı yaptırım içeren yasalar çıkarmalıdır"
Raporda yer alan önerilerin bazıları şöyle:
- Tıp eğitimindeki müfredat, LGBTİ+’ların ve trans+’ların ihtiyaçlarına göre düzenlenmelidir. Bu perspektifin eğitimde yer alması ve kapsayıcı bir dilin kullanımı yaşanılan ayrımcılığın azalmasına katkı sunabilir.
- Mesleki etik anlayışı gereği herhangi birine sağlık hizmeti sunarken ayrımcılık yapılmaması gerektiği sağlık çalışanlarına hatırlatılmalıdır. Çeşitli meslek bildirilerinde bu konunun öneminin vurgulanması, hipokrat yemininde yer alan ayrımcılık karşıtlığının altının çizilmesi, ayrımcı her türlü eylem ve söylemin meslek etiğine aykırı olduğu yaygınlaştırılmalıdır.
- Yasa yapıcılar, LGBTİ+’lara yönelik ayrımcılığa karşı yaptırım içeren yasalar çıkarmalıdır. Trans+ kimlikler ve tüm LGBTİ+’lar yasal düzlemde tanınmalıdır. Cinsiyet kimliğine, cinsel yönelime yönelik yapılan her türlü ayrımcı eylem ve söyleme, sağlık gibi diğer birçok temel hak alanında yaşanan ihlallere yönelik etkin çalışan şikayet mekanizmaları oluşturulmalıdır. Maruz bırakılan ayrımcılığa karşı yaptırımlar uygulanmalıdır. Sağlık personelleri belirli aralıkla denetlenmelidir.
- Mevcut sağlık politikalarının pratikte uygulanamamasının önüne geçilmeli ve politikaların yaygınlaştırılması için bu haklara yönelik görünürlük ve bilinçlendirme çalışmaları yapılmalıdır.
- Sağlık hizmetlerine erişim konusunda; jinekolojik kontrollere ve cinsel sağlık alanındaki tüm muayenelere, testlere, aşılara erişim herkes için kapsayıcı ve ücretsiz olmalıdır.
Raporun tamamına ulaşmak için tıklayın.
Etiketler: insan hakları, sağlık, sağlık hakkı