24/06/2022 | Yazar: Kaos GL

“Anayasal haklarımızı marjinal gruplardan koruyamıyorsunuz neden varsınız?”

TİP Sözcüsü Kadıgil’den Onur Haftası etkinliklerinin yasaklanmasına tepki Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

TİP Sözcüsü Sera Kadıgil, Onur Haftası etkinliklerinin yasaklanmasının keyfi ve hukuka aykırı biçimde yapıldığını söyledi. Kadıgil, “İktidarın paramiliter gücü olarak el altından bakıp beslediği marjinal grupların hedef göstermeleri neticesinde AKP’nin kaymakam ve valileri, ‘suç işleri bakanından’ aldıkları özgüvenle yine hadlerini fersah fersah aşarak bir grup yurttaşın anayasal haklarını askıya aldılar. Ülkenin dört yanında Onur Haftası faaliyetleri yasaklandı” ifadelerini kullandı.

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Sözcüsü ve İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil, Onur Haftası etkinliklerinin yasaklanması ve LGBTİ+’lara yönelik hak ihlallerine ilişkin Meclis’te basın toplantısı düzenlendi.

AKP iktidarındaki “atanmışlar” ve siyasetçiler tarafından LGBTİ+’ların sistematik olarak hedef haline getirilmesinin sebebini “Asli karın ağrıları erkek iktidarlarını korumak” sözleriyle açıklayan Kadıgil kullanılan stratejiyi ise şu sözlerle özetledi:

“Hep aynı terane. Trollerle hedef göster. Lağım medyasında manşete çek. Yandaş savcıya tutuklat! Önce marjinal, dinci grupları el altından kışkırt, saldırt sonra “Vay ben güvenlik alamam bak tehdit var” diye eylem etkinlik yasakla!”

Yurttaşların anayasal haklarını güven içinde kullanmasının koşullarının sağlamasının devletin asli görevlerinden olduğunu belirten Kadıgil, “Sen madem en temel Anayasal haklarımızı üç beş marjinal yobazdan koruyamaz haldesin sen niye İçişleri Bakanısın! Sen niye valisin! Bu ülkede neden polis var? Koskoca devletin boyu 3-5 kişilik yobaz grupları durdurmaya yetmiyorsa sen işimi yapıyorum diye ne yüzle o koltukta oturuyorsun?” diye sordu.

“Suç işleri bakanının sözleri 7 ayrı suçun konusu ve Anayasaya aykırı”

TİP Sözcüsü, İçişleri Bakanı Soylu’nun LGBTİ+’ları hedef gösteren “Bizi cinsiyetsizleştirip, LGBTi yapacaklarmış. LGBT nedir? Kadınla kadının, erkekle erkeğin evlenmesi” şeklindeki son açıklamasının zamanlamasına dikkat çekti. Kadıgil “Suç dosyası kabardıkça neye salça olacağını şaşırmış halde bulunan, bir çocuk istismarcısıyla boy boy fotoğrafı ortaya çıktıktan sonra çıkıp yine LGBTİ+’lara saldırarak paçayı yırtarım sanan ‘suç işleri bakanı’ Soylu TCK’nın 7 maddesine göre suç işliyor ve Anayasa’nın 6 maddesini ihlal ediyor” dedi.

Kadıgil, Soylu’nun sadece bu sözlerle dahi “TCK Madde 106- Tehdit, TCK Madde 115- İnanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme, TCK Madde 122- Nefret ve ayırımcılık, TCK Madde 125- Hakaret, TCK Madde 216- Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama, TCK Madde 257- Görevi kötüye kullanma, TCK MADDE 38- Azmettirme (Suç İşlemeye Alenen Tahrik) suçlarını işliyor ve Anayasa’nın MADDE 2- Cumhuriyetin nitelikleri, MADDE 10- Eşitlik ilkesi, MADDE 17- Kişinin dokunulmazlığı, maddi ve manevi varlığı, MADDE 20- Özel hayatın gizliliği, MADDE 25- Düşünce ve kanaat hürriyeti, MADDE 26- Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti ilklerine aykırı davranıyor” ifadelerini kullandı.

“Hadlerini fersah fersah aştılar”

Onur Haftası etkinliklerinin keyfi ve hukuka aykırı olarak engellendiğinin altını çizen Kadıgil, “İktidarın paramiliter gücü olarak el altından bakıp beslediği marjinal grupların hedef göstermeleri neticesinde AKP’nin kaymakam ve valileri, Suç İşleri Bakanından aldıkları özgüvenle yine hadlerini fersah fersah aşarak bir grup yurttaşın anayasal haklarını askıya aldılar. Ülkenin dört yanında Onur Haftası faaliyetleri yasaklandı” şeklinde konuştu.

“Cahil ve kötüler için en basit anlatımıyla LGBTİ+”

AKP iktidarının 20 yıldır kendilerinden olmayan her toplumsal kesimi düşmanlaştırdığının altını çizen Kadıgil, toplumsal bir nefret objesi haline getirilmeye çalışılan LGBTİ+’lara yönelik saldırıların “cehalet ve kötülüğün bileşkesi” olduğunu ifade etti. Kadıgil sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Her şeyden önce bu konuda beyanlarını ortaya saçan sair siyasetçilerden görüyorum ki muazzam bir cahillikle karşı karşıyayız. O nedenle LGBTİ+’nın ne olduğunu bazılarına anlatır bir basitlikte anlatmak elzem. Hayatında hiç açık kimlikli özne bir arkadaşı, bir yakını, bir tanıdığı olmamış herkese sesleniyorum. Lütfen beni dikkatlice dinleyin;

LGBTİ+ nedir?

LGBTİ+ dediğimiz terim Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans, İnterseks ve bu şemsiyede yer alan diğer kimlik ve yönelimler için kullanılan bir kısaltmadır.

LGBTİ+ nasıl olunmaz?

LGBTİ+ olmayan hiçbir birey misal gökkuşağı bayrağını, misal aşkını yaşayan iki yetişkin insanı, herhangi bir LGBTİ+yı görerek, bir LGBTİ+ derneğinin önünden geçerek, etkinliğine katılarak ya da onur yürüyüşünü görerek LGBTİ+ olmaz olamaz.

LGBTİ+ olmak bulaşıcı mıdır?

LGBTİ+ bulaşıcı bir hastalık değildir. Bir lezbiyenle yan yana gelince lezbiyen olmazsınız. Yolda ele ele yürüyen gay bir çift görünce gay olmazsınız.

LGBTİ+ olmak bir hastalık mıdır?

Zira LGBTİ+ olmak bir kısım AKP’linin cahillikten bir kısmının kötülükten iddia ettiği gibi bir hastalık değildir.

LGBTİ+ olmak bir tercih midir?

LGBTİ+ olmak bir tercih de değildir. Misal Çocuğunuz televizyonda kadın ve erkekten oluşmayan bir çiftin aşkını ya da gökkuşağını gördü diye büyüyünce biseksüel ya da trans olmaz, olamaz.

“Eşit yurttaş olduklarını belki hissedebilirler”

Kadıgil, LGBTİ+’lara yönelik ön yargıları ve bilinçli manipülasyonları sıraladıktan sonra “Böyle sanan herkese ve böyle olmadığını çok iyi bilmesine rağmen cebini doldurmak için tutturduğu yobaz yolda mübah gördüğü için bu saçmalıkları ortaya atan herkese açıkça seslenmek istiyorum! Cinsel yönelimler ve kimlikler ekseriyetle doğuştan gelir. Yani çocuğunuz bir gay gördü ya da gay diye bir şeyin varlığını öğrendi diye gay olmaya karar vermez, veremez! Ne olur ama biliyor musunuz? Hali hazırda cinsel yönelimi alışılageldikten farklı olan insanlar, atanmış cinsiyet kimliğinden farklı bir cinsiyet kimliğe sahip olanlar, doğuştan her iki cinsiyetin cinsel organlarıyla doğmuş olanlar.İşte bu insanlar başka LGBTİ+’ların da var olduğunu gördüğünde, bunun bir ayıp, utanılacak bir şey, bir anomali, bir hastalık, bir sapkınlık olmadığını görmüş olurlar. Yalnız olmadıklarını bilirler! Evet ben varım ve böyle varım diyecek güçle dolarlar. Hayatlarına burnunu sokmaya çalışan nuh nebiden kalma sözde toplumsal beklentilere inat varoluşlarına sahip çıkacak gücü bulurlar! Oh be derler! Oh be! Ben tek değilim! Yalnız değilim! Ben de bir suç yok! Ben eksik ya da kusurlu değilim” ifadelerini kullandı.

“Sorun sizde değil bizi yönetenlerde”

TİP Basın Bürosu Kadıgil sözlerini LGBTİ+’lara seslenerek sonlandırdı. Kadıgil, “Son olarak bizi dinleyen tüm LGBTİ+ arkadaşlarıma seslenmek istiyorum: Sorun sizde değil. Bizi yönetenlerde. Sakın kendinizi yalnız hissetmeyin. Bunca yobazlığa bunca tehdide bunca zulme rağmen bilin ki eşit yurttaşlık mücadelenizde asla yalnız değilsiniz. Varoluşunuzu ve Onur Haftanızı tüm Türkiye İşçi Partisi adına can-ı gönülden kutluyorum. İyi ki varsınız” şeklinde konuştu.


Etiketler: insan hakları, nefret suçları, siyaset
İstihdam