18/12/2023 | Yazar: Yusuf Çelik
Toplumsal Özgürlük Partisi’nin konferansında konuşan Direnişin Renkleri’nden Selen Dendeş, “AKP-MHP iktidarının seçimlerden sonra ilk hedef aldığı kesim olan LGBTİ+lar olarak, her gün yeni bir nefret suçuna maruz bırakılıyoruz” dedi.
Toplumsal Özgürlük Partisi’nin ikinci parti konferansı “Demokratik cumhuriyet ve sosyalizmin için ileri” sloganıyla dün (17 Aralık) İstanbul Kartal’da yapıldı.
Parti konferansında dünyadan ve Türkiye’den gelişmeler konuşuldu, geleceğe dönük kararlar alındı ve çözüm önerileri tartışıldı. Kongreye, DEM Parti milletvekilleri Cengiz Çiçek ve Perihan Koca da katıldı.
Kadın ve LGBTİ+’ların da sıklıkla söz hakkı kullandığı ve değerlendirmelerde bulunduğu kongrede “Mücadele her yerde, her zaman” vurgusu yapıldı. “Sosyalizm için ileri” diyen LGBTİ+’lar makul aile tartışmaları ile lubunyaların yalnızlığa itildiğini ve en çok da bu yüzden mücadele etmek için yan yana durması gerektiğini hatırlattı.
“Demokratik cumhuriyet ve sosyalizm için ileri” sloganıyla yapılan kongre salonuna, “LGBTİ+ düşmanlığına, ayrıştırma politikalarına karşı demokratik cumhuriyet için ileri” , “Yeni ekinler için ileri”, “Ölüm düzenine karşı gençlik yaşayacak, yaşatacak” pankartları asıldı. Salonda sıklıkla “Yaşasın sosyalist, feminist mücadelemiz”, “Orak, çekiç, vibratör, titresin her diktatör”, “Biji berxwedana gelan” ve “Yaşasın sosyalist mücadelemiz” sloganları atıldı.
“Gökkuşağı bayrağı suç unsuru sayılıyor”
Kongrede Direnişin Renkleri’nden Selen Dendeş söz aldı. Selen Dendeş , “Bütün LGBTİ+ hareketine ve lubunyalara tüm içtenliğiyle omuz veren herkese selam olsun” sözleriyle başladığı konuşmasında LGBTİ+’ların hedef alınmasına dikkat çekti:
“AKP-MHP iktidarının seçimlerden sonra ilk hedef aldığı kesim olan LGBTİ+lar olarak, her gün yeni bir homofobik söyleme, her gün yeni bir nefret suçuna maruz bırakılıyoruz. “Aile kurumunun sağlamlaştırılması”, “ailenin kutsanması”, “aileyi sapkın akımlardan koruma” adı altında, LGBTİ+ fobik hamleler ve söylemler her geçen gün artıyor. Bizlere kolayca “sapkın” denirken, nefret suçlarının zemini hazırlanmış oluyor ve yaşam hakkımız dahi elimizden alınıyor. Tüm bu suçların karşısında, etkin işleyen bir hukuk sistemi olmadığından ve varolan hukuk sisteminin LGBTİ+’lar için erişilebilir olmamasından dolayı, adil yargılanma hakkımız elimizden alınıyor, hakkımızı dahi arayamıyoruz. Tüm bu adaletsizliklere karşı ses çıkarmak istediğimizde, keyfi uygulamalarla eylemlerimize, basın açıklamalarımıza vali yasakları getiriliyor, gökkuşağı bayrağı suç unsuru sayılıyor.”
Etiketler: insan hakları, yaşam, nefret suçları, siyaset