30/06/2021 | Yazar: Kaos GL
Onur Yürüyüşü akşamı bir grup saldırgan, LGBTİ+’lara linç girişiminde bulundu. Polis, şiddete maruz bırakılanlara “Tophaneye gitmemeniz lazımdı, bu kadar abartmanıza gerek yok. İnsansınız, kavga edebilirsiniz” dedi.
UYARI: Bu haber şiddete ilişkindir. Detaylara girilmese de yaşananlar aktarılmaktadır. İçerik daha önce şiddete, ayrımcılığa, nefrete uğrayan ya da şahit olan kişiler için o anları tetikleyebilir, travmatik etkiler yaratabilir. Böyle bir durumda size destek olabileceğini düşündüğünüz ruh sağlığı uzmanına ulaşabilir, şehrinizdeki LGBTİ+ oluşumu ile bağlantıya geçebilir veya destek için 17 Mayıs Derneği’ne yazabilirsiniz.
Boğaziçi Üniversitesi LGBTİ+ Çalışmaları Kulübü (BÜLGBTİ+), 26 Haziran Cumartesi günü gerçekleşen 19. İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü’nün ardından 21:30 sularında Tophane’de bir grup saldırganın LGBTİ+ aktivistlerine linç girişimini duyurdu.
Aktarımlara göre polis linç girişiminden sonra gelerek saldırıya uğrayan kişilere “Tophane’ye gitmemeniz lazımdı, onlar orada ‘Çukurculuk’ oynuyor. Bu kadar abartmanıza gerek yok. İnsansınız, kavga edebilirsiniz” dedi:
“21.30 civarında Tophane’de oldukça işlek bir cadde üzerinde 7-8 kişilik bir grup halinde bir arkadaşımızı bekliyorduk. Bu sırada karşımızdaki parkta 30’dan fazla kişi toplandı ve bir arkadaşımıza crop gömlek giydiği için ‘Önünü kapat lan!’ diye bağırdılar. Biz daha ne olduğunu anlayamadan üstümüze koşarak saldırdılar. Hepsi, küfürler ederek ve bilinçli bir şekilde sadece kafamıza vurarak bizi dakikalarca dövdü. Kaçmaya çalışırken girdiğimiz sokaklarda da insanlar evlerinden çıkıp bize vurdular ve saldırdılar. Bir arkadaşım kalabalığın arasında kaldı. Onu kurtaramadığımız için esnaftan ve insanlardan ‘Arkadaşımız ölüyor, lütfen yardım edin!’ çığlıklarıyla yardım istedik ama kimse kılını kıpırdatmadı. Çaresiz bir şekilde kaçıp arkadaşlarımızın her birinin kurtulduğunu ummak dışında elimizden hiçbir şey gelmedi. Bunun altını çizmem gerek çünkü o anki çaresizliğimizin ve işlenen nefret suçunun korkunçluğunu herkesin anlamasını istiyorum. Olaydan sonra kalabalığın arasında kalan arkadaşım kafasını kapatıp lincin sona ermesini beklemek dışında elinden hiçbir şey gelmediğini söyledi. Özellikle, sadece kafamıza vurmaya özen gösterdiler.”
“Evlerinden koşup gelen, biz kaçarken sokakta karşımıza çıkıp bize vuran insanlarla beraber kalabalık giderek arttıktan sonra polis, biber gazı ve plastik mermi ile müdahale etti ancak o şekilde hepimiz kurtulabildik. Polis, biz dakikalarca dayak yedikten sonra ancak müdahale etmişti. Daha da geç kalsalardı bazılarımız kurtulamayacaktı. Nihayetinde olay yerinden uzaklaştığımızda yolun kenarına çöküp şokun etkisiyle ağlarken karşılaştığımız bir başka polis ise bize ‘Tophane’ye gitmemeniz lazımdı. Onlar orada ‘Çukurculuk’ oynuyor’ ve ‘Bu kadar abartmanıza gerek yok. İnsansınız, kavga edebilirsiniz’ yanıtlarını verdi. Biz, 7-8 arkadaş sadece yol kenarında oturup muhabbet ederken bir grup insan tarafından arkadaşımız kısa bir gömlek giydiği için linç edildik, öldürülmek istendik.”
“LGBTİ+fobik saldırıların azmettiricisi, nefret politikalarını büyüten hükümettir”
BÜLGBTİ+ yaptığı açıklamayla bu saldırıların iktidardan beslenen ve devlet eliyle büyüyen LGBTİ+fobinin sonucu olduğunun altını çizdi:
“Daha geçen hafta LGBTİ+’ların Maçka Parkı’nda yaptığı pikniğe ve iki saat öncesinden Onur Yürüyüş’üne gerçekleştirilen saldırılar başta olmak üzere yine polis tarafından Küçük Bayram Sokak’ta LGBTİ+’ların yaşadıkları evlerin mühürlenmesi girişiminden de görülmektedir ki bu ülkede hükûmet ve ona bağlı kolluk kuvvetleri her gün nefret suçu işlemektedir. İktidarın bizzat kendisi tarafından beslenen, devletle ilişkili kurum ve kuruluşların da katılımı ile büyüyen LGBTİ+fobinin sonucu elbette ki toplumsal kutuplaşma, nefret ve şiddet olacaktır.
Bu nedenle ki teşhir ediyoruz: Bize ulaşan arkadaşlarımızın maruz bırakıldıkları linç girişiminin ve birçok başka LGBTİ+fobik saldırının azmettiricisi ve bir sorumlusu LGBTİ+’lara karşı nefret politikalarını ve söylemlerini gittikçe büyüten hükûmettir.
Kimse zannetmesin ki bu ayrımcı politikalar ve saldırılar bizi yıldıracak. Biz, LGBTİ+lar olarak, gasp edilen ve tanınmasını istediğimiz haklarımız için mücadele etmeye devam ediyoruz, edeceğiz. Dayanışacağız, toplanacağız, gullümleneceğiz, madileneceğiz, yürüyeceğiz, gösteri yapacağız, örgütleneceğiz. Çünkü biliyoruz ki ne yanlışız ne de yalnız!”
Etiketler: insan hakları, nefret suçları, kent hakkı