13/12/2024 | Yazar: Oğulcan Özgenç

İHD Ankara Şube’nin İnsan Hakları Haftası etkinlikleri kapsamında “Hak Mücadelelerinde LGBTİ+’ların Yalnız Bırakılması” etkinliğinde Remzi Altunpolat, İrfan Değirmenci ve Hakan Ataman konuştu.

“Toplumsal muhalefet, LGBTİ+ hakları alanında söz üretemez hale geldi” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şube’nin İnsan Hakları Haftası etkinlikleri kapsamında düzenlediği “Hak Mücadelelerinde LGBTİ+’ların Yalnız Bırakılması” panelinde Hakan Ataman, İrfan Değirmenci ve Remzi Altunpolat konuştu. Panelin moderatörlüğünü İHD Ankara Şube LGBTİ+ Komisyonu’ndan Barış Barışık üstlendi.

Barışık’ın İHD Ankara Şube LGBTİ+ Komisyonu’nun kuruluşunun birinci yılı olduğunu hatırlatmasının ardından panel, Hakan Ataman’ın konuşmasıyla başladı. Türkiye’deki örgütlenme özgürlüğüne ve Sivil Toplum Geliştirme Merkezi’nin (STGM) “Türkiye’de Sivil Toplum Algısı” başlıklı araştırmasına değinen Ataman, şu ifadeleri kullandı:

“Tüm denetimler, tüm cezalar hak temelli örgütler üzerinde yoğunlaşıyor. Son zamanlarda bunların içinde en fazla yoğunlaşma LGBTİ+ alanında faaliyet gösteren dernekler. Kürt sorunu ve LGBTİ+ hakları alanında çalışan dernekler ciddi tehdit altında. LGBTİ+ hakları alanında çalışan derneklerine devletin bütün mekanizmasıyla hücum ettiğini görüyoruz. Türkiye’deki toplumun yüzde 60’ı sivil toplum örgütleri hakkında hiçbir şey bilmiyor. Araştırma kapsamında kurum ve kişilere güven konusunda ise sivil toplum altı ya da yedinci sırada çıkıyor.”

“LGBTİ+’ları düşmanlaştırmanın ötesinde bir şeytanlaştırma var”

Panel, Remzi Altunpolat’ın konuşmasıyla devam etti. Altunpolat, Türkiye’deki demokratik muhalefetin LGBTİ+’ları yalnız bırakması üzerine konuştu. Altunpolat, şöyle konuştu:

“Politik iklimin hızla dönüşümü sonucunda toplumsal muhalefet LGBTİ+ alanında söz üretemez, üretmez hale geldi. Bu sadece otoriterleşme ile açıklanabilecek bir şey değil. Burada açıkça karşımızda olan faşizmdir. Sol muhalefet bir sessizlik komplosu içinde LGBTİ+ meselesi söz üretmekte geri düştü. Bugün yaşadığımız faşizmin biyopolitik bir şiddet rejimi var. LGBTİ+’ları düşmanlaştırmanın ötesinde bir şeytanlaştırma var.”

LGBTİ+ hakları alanındaki sessizlik stratejilerinden söz eden Altunpolat, sözlerine şunları ekledi:

“Muhalif yapılar olarak dayanışmadan bahsederiz. Bu dayanışma pratikleşmiş midir? LGBTİ+’ların haklarının savunulması adına dayanışma ne kadar pratikleşiyor?”

“O üç sayfa, hayatımı değiştiren üç sayfaydı”

Altunpolat’ın ardından İrfan Değirmenci konuştu. Değirmenci, konuşmasına öğrencilik yıllarında Kaos GL Dergisi ile tanışmasını anlatarak başladı. Değirmenci dergiden bahsederken “O üç sayfa, hayatımı değiştiren üç sayfaydı” dedi.

Değirmenci, sözlerine şöyle devam etti:

“Kaos GL’nin adresini buldum. Ali ile tanışarak ve oraya gelip gidenlerle tanışarak Ankara’da adımımı attım. Sonrası anaakım medya. Bu anaakım medyada ‘Eşcinseller vardı, mesela ben’ diyebilir miydim? Annemle babamın yaşlanmasını bekledim. Şu an büyük bir aile toplantısında gibi hissediyorum. Bize LGBT’li diyorlar, sadece bir arada olduğumuz için. Gökkuşağını gördüğüm yerde kendimi güvende hissediyorum. Aile saldırı altında diyorlar. Aile kurumunun saldırılarından kendimizi kurtarmaya çalışıyoruz."


Etiketler: insan hakları, medya, yaşam, nefret suçları, aile
2024