19/09/2022 | Yazar: Kaos GL
İstanbul Saraçhane’de Fikirde Birlik ve Mücadele Platformu’nun çağrısı ve RTÜK’ün desteğiyle LGBTİ+’lara karşı düzenlenen nefret etkinliği sırasında #NefretYürüyüşüneHayır etiketi gündemden düşmedi.
İstanbul Saraçhane’de dün (18 Eylül) Fikirde Birlik ve Mücadele Platformu’nun çağrısıyla LGBTİ+’lara yönelik nefret etkinliği “Büyük Aile Buluşması” gerçekleşti.
Toplumun her kesiminden gelen tepkilere rağmen Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) internet sitesinde kamu spotu olarak tavsiye ettiği mitinge, yüz elli kadar cemaat ve tarikattan yaklaşım bin kişi katıldı.
Yesevi Alperenler Ocağı Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Derneği’ne bağlı Fikirde Birlik ve Mücadele Platformu’nun düzenlediği nefret etkinliğinde Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Meltem Ayvalı, TGB Genel Başkanı Dilek Çınar da yer aldı. Etkinlikteki müzik dinletisine, çeşitli tarikatlardan kişiler “Böyle saçmalık olmaz, biz buraya gitar dinlemeye mi geldik” diyerek müziğin kapatılmasını istedi.
Siyasi partilerden nefrete karşı açıklamalar
LGBTi+’ların yaşam hakkının hedef alındığı nefret buluşmasına siyasi partilerden sanatçılara, demokratik kitle örgütünden yurttaşlara kadar çok sayıda tepki mesajı geldi. Ana muhalefet partisi Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), İYİ Parti, Gelecek Partisi, DEVA, Saadet Partisi ve Demokrat Parti liderlerinden oluşan 6'lı masadan bir açıklama gelmezken HDP, TİP, SOL Parti ve EMEP nefrete karşı açıklamalar yayımladı.
HDP Milletvekili Züleyha Gülüm Twitter hesabından “Bu yürüyüş, iktidarın LGBTİ+‘lara yönelik düşman siyasetinin bir parçasıdır. LGBTİ+ları hedef gösteren nefret suçunu teşvik eden yürüyüş, kabul edilemez” dedi.
Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, sosyal medya hesabından “İstanbul Sözleşmesi ve LGBTİ’lerin hedefe konması nefret suçudur. Bu Pazar yapılması planlanan miting endişe vericidir, İstanbul Valiliği’nin izni kabul edilemez. ‘Kamu spotu’ diye yapılan çağrılara RTÜK’ün onay vermesi nefret suçunun kabulüdür. Nefret değil kardeşlik kazansın” mesajını yayımladı.
Türkiye İşçi Partisi (TİP) LGBTİ+ Komisyonu “Nefretin meşrulaştırılmasına izin vermeyeceğiz. LGBTİ+ları hedef alacak nefret mitingine izin verilmesi kabul edilemez. İnsanca onurlu bir yaşam hakkı için mücadele eden LGBTİ+’ların maruz kaldığı hak ihlallerinin takipçisi olacağız” cümlelerini paylaştı.
TİP Milletvekili Sera Kadıgil, “Bu bir eylem değil, alenen nefret suçudur. ‘Muhafazakar hassasiyet’ adı altında şuna bile ses çıkaramayan sadece insanlığını değil, Anayasasını inkar eder. Hassasiyet anksiyeteniz Anayasa’dan kıymetli hale geldiyse kapatın o dükkânları gidin" dedi.
SOL Parti de sosyal medya hesabından “Nefret söylemini, ayrımcılığı kendine bayrak edinmiş gericilere dur diyelim. LGBTİ+ Hakları insan haklarıdır” açıklamasını yaptı.
Yeşiller Partisi’nin açıklamasıysa şöyleydi: “Nefetin yürüyüşü olmaz. Nefret yayan yürüyüş olmaz. AKP-MHP Hükümeti son yıllardaki LGBTİ+ nefreti körükleme politikasına sayıca çok, aslında yok bazı STK'lardan destek bulmuş görünüyor. Bu Pazar, 150 Derneğin organize ettiği ve adı bile Türkiye'nin altına imza koyduğu uluslararası anlaşmalara göre "nefret suçu" olan bir yürüyüş düzenlenecek. Devlet de sansür kurumu RTÜK eliyle bu yürüyüşe destek veriyor. Biz Yeşiller Partisi olarak hükümetlerin görevinin nefreti körüklemek ve toplumsal kesimlerin yaşam haklarını dahi ihlal edecek politikaları körüklemek olmadığını biliyoruz. Bu hedef göstermeler sonrasında LGBTİ+'ların başına gelebileceklerin sorumlusu bu yürüyüşü düzenleyenler, alenen suç işlenirken olanları arka planda kontrol edenlerdir. Her zaman nefrete karşı hayatı, karanlığa karşı gökkuşağını savunmaya devam edeceğiz.”
CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca şu cümleleri paylaştı: "Anayasamızda da belirtildiği üzere "Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir." Ayrımcılık ve nefret söylemine, insan hakkı ihlallerine hayır... #NefretYürüyüşüneHayır"
Meslek örgütleri de nefrete karşı
Türk Tabipleri Birliği İnsan Hakları Kolu şunları paylaştı: “Toplumun bir kesimini ötekileştiren, nefret söylemi içeren eylem karşısında kamu otoritesinin sessizliği ve kamu kaynaklarını kullanılarak yapılan çağrılar toplumsal barışı tehdit etmektedir. LGBTİ+ hakları insan haklarıdır. LGBTİ+’lar ne yanlıştır ne yalnızdır”
İzmir Barosu da paylaşımında İstanbul Sözleşmesi’ni hatırlattı: “Nefrete ve şiddete karşı yaşamın renklerini savunuyoruz. İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz.”
Etiketler: insan hakları, nefret suçları, siyaset