29/05/2025 | Yazar: Oğulcan Özgenç
Kadiroğlu’na 2021’de dört kadının öldürülmesini protesto ettiği için beş ay hapis cezası verildi. KaosGL.org’a konuşan Kadiroğlu, “Beş ay hapisle bizi korkutamazlar. Çünkü bu denklemin diğer ucunda yaşam hakkımız var” dedi.

Trans aktivist Aram Kadiroğlu, 2021’de dört kadının öldürülmesini protesto ettiği için hapis cezasına çarptırıldı. İlk derece mahkemesinin verdiği kararın onanmasıyla Kadiroğlu’na beş ay hapis cezası verildi; mahkeme, hükmün geriye bırakılmasına karar verdi. Kadiroğlu, hükmün geriye bırakılmasını kabul etmedi.
KaosGL.org’a konuşan Kadiroğlu, yaşananları ve kararı nasıl değerlendirdiğini anlattı.
Kadiroğlu 2021 yılında, Azra Gülendam’ın ve aynı gün katledilen üç kadının ardından bir eylem düzenlendiğini hatırlatarak, “Çankaya Belediyesi önünde yapılacak bu eyleme giderken, daha eylem alanına bile varmadan, sanırım dokuz kişiydik, gözaltına alındık. Önce abluka altına alındık, yaklaşık üç saat bekletildik. Ardından da inanılmaz bir şekilde darp edildik, sonra gözaltına alındık” dedi.
Hapis cezasının “polise mukavemet” gerekçesiyle verildiğini ifade eden Kadiroğlu şunları söyledi:
“Gözaltına alınan dokuz kişi içerisinden sadece bir kişi daha hapis cezası aldı; o da altı ay. Ama onunki kesinleşti mi, iptal mi edildi, emin değilim. Biz karara itiraz ettik ve dosya yüksek mahkemeye taşındı. Ancak yüksek mahkeme cezayı onadı. Yani benim cezam kesinleşti.”
“Bir trans aktiviste beş ay hapis cezası verilmesi bilinçli bir karar”
2025’in “Aile Yılı” ilan edildiğini ve transların bu süreçte açıkça hedef aldığını belirten Kadiroğlu, “Zaten devletin ilk hedefinde transların olduğunun hepimiz farkındayız. Bu bağlamda, o dokuz kişi içinden sadece bir trans aktiviste beş ay hapis cezası verilmesini oldukça bilinçli bir karar olarak değerlendiriyorum” dedi.
“Beş ay hapis cezasıyla bizi yıldıramazlar”
Bu cezaların bir yıldırma politikası olduğunu söyleyen Kadiroğlu, şunları söyledi:
“Bu çok net bir yıldırma politikası. Üstelik sistematik. Ama yılmıyoruz. Bu politikalar işe yaramıyor, bunu artık kabul etmeleri gerekiyor. Çünkü 5 ay nerede? Benim bütün hayatım, varoluşum nerede? Beş ay hapisle bizi korkutamazlar. Çünkü bu denklemin diğer ucunda yaşam hakkımız var. Bu yüzden verilen cezaları komik buluyorum açıkçası. Yılmadım. Asla yılmadım. Eyleme dahi katılmadan, sadece yolda yürürken alınıp bu kadar darp edilmem, üstüne bir de beş ay hapis cezası almam gerçekten trajikomik. Ama üzülmedim. Çünkü zaten devlete karşı öfkem var ve bu öfke sabit. Sürekli öfkeliyim. Bu ceza, mücadele gücümü azaltan ya da beni geri çeken bir şey değil. Beş yıl da verseler, beş ömür de… Çünkü günün sonunda yaşam hakkı için mücadele ediyoruz.”
Etiketler: insan hakları, kadın, nefret suçları, aile, dava, özel haber