24/11/2008 | Yazar: Oytun Tez
Transeksüelleri Anma Gününde, EUobserver, Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Thomas Hammarberg ile görüştü.
Transeksüelleri Anma Gününde, EUobserver, Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Thomas Hammarberg ile görüştü. Hammarberg, tüm Avrupa’da korku ve nefret sarmalında sıkışmış trans bireylerin durumuna dikkat çekerek ‘Ayrımcılığın da ötesinde, ana sorun cahillik gibi görünüyor ve bu bilgi eksikliği ayrımcılık ve hatta nefret suçlarına kapı aralayan ön yargılara götürüyor’ diyor.Geylere ve lezbiyenlere yönelik tutum son 20 yılda Avrupa’nın ya da dünyanın birçok yerinde dikkate değer bir şekilde iyileşse de, transgender bireyler için ayrımcılık, dışlama ve doğrudan doğruya düşmanlık günlük hayatlarının bir parçası olarak sürüyor.
Cinsiyeti yeniden tanımlama sürecini yaşarken transeksüel insanlar sık sık işten atılıyor. Evlerinden kovuluyor, sigortadan reddediliyor ve sağlık hizmetlerindeki bağnazlıkla karşı karşıya kalıyorlar. Topluma ayak uydurmayan cinsiyet, taciz, şiddet ve hatta cinayet için hâlâ bir mazeret olarak ileri sürülüyor.
Haziran 2008’de Avrupa Birliği Temel Haklar Ajansı tarafından 27 ülke bloğundaki homofobi ve cinsel yönelim ayrımcılığı üzerine bir rapor yayınlandı. Raporda, ulusal mevzuatlarda transgender bireylerin haklarına yönelik ciddi açıklar olduğu belirtilmiştir.
20 Kasım günü, tüm dünyadaki transgender bireyler, Boston’dan transgender Rita Hester’ın ve geleneksel kalıplara uymadıkları için öldürülen tüm diğer transgender insanlar için yapılmış Transeksüelleri Anma Gününü kutladı. Hester’ın cinayeti ise diğer tüm transgender karşıtı davalarda olduğu gibi henüz çözülemedi.
Strasbourg merkezli Avrupa bütünleşme organizasyonu Avrupa Konseyi şu sıralar tüm Avrupa’da transgenderlerin haklarını yaymaya çalışıyor.
Anma Gününde, EUobserver, Konseyin insan hakları komiseri Thomas Hammarberg ile bir söyleşi yaptı.
Cinsiyet hakkında eski fikirler ve bilinçsizlik nefreti besleyen bir taban oluşturmakta, diyor Hammarberg ve insanları bu konu hakkında aydınlatmaya çalışıyor.
Bu hafta başında Hammarberg, Protekiz, Sırbistan, Türkiye, Hollanda, İngiltere, Almanya, İsveç ve Fransa’dan konu üzerine uzmanları organizasyonuna bir iş programı oluşturmak için bir araya getirdi.
‘Ayrımcılığın da ötesinde, ana sorun cahillik gibi görünüyor ve bu bilgi eksikliği ayrımcılık ve hatta nefret suçlarına kapı aralayan ön yargılara götürüyor.’
‘Bu ayrıca, toplumda erkek ya da kadın olmanın anlamına ilişkin geleneksel görüşlerden geliyor. Cinsellik ve cinsel kimlik hakkında tartışmaktan çekiniyoruz, fakat bu konularla öncelikli olarak uğraşmalıyız.’ diyor Hammerberg.
Devlet sağlık hakkını karşılamıyor
‘Ayrımcılığın yer almadığı neredeyse hiçbir yer yok,’ diye belirtiyor Hammarberg.
‘Farklı bir toplumsal cinsiyet edinimini etkileyen sosyal ve hukuksal durumlarla başlıyor. Çoğu ülkede, cinsiyetin yeniden tanımlanmasının resmi olarak tanınması için hormon tedavi terapisi ya da ameliyat gerekmektedir. Sadece İspanya, Macaristan ve İngiltere gibi birkaç ülkede böyle bir gereklilik yok.’
‘Birçok Avrupa ülkesinde, cinsiyetin yeniden tanımlanması zorunlu kısırlaştırma ya da o kişinin, zorunlu boşanmayla bitebilecek bir evliliği olmadığını kanıtlamasını zorunlu kılmaktadır.’
Transgender bireylerin ayrımcılığa maruz kaldığı bir diğer önemli alan ise sağlık hizmetidir. Avrupa çapında Uluslararası Lezbiyen ve Gey Derneği (ILGA)-Avrupa’ ve Transgender Avrupa’ tarafından henüz yapılan bir çalışmaya göre, cevaplayanların %80’inin hormon tedavisi için devlet finansmanı reddedilmiştir.’
‘Bu sarsıcı bir istatistik,’ diyor Thomas Hammerberg. ‘Sağlık sorunlarının da ötesinde, işsizlik transgender bireyler arasında çok yükselmiştir.’
‘İnanılmaz yüksek bir sayı; bazen %50’ye dahi ulaşıyor. Ve bu da sosyal dışlanmaya, yalnızlığa ve bazen daha da kötüsüne sebep oluyor. Transgender bireyler arasında intihar oranı, toplumun diğer kesimlerine kıyasla çok daha yüksek; %30 seviyelerinde.’
Nefret suçları
‘Düzenli olarak taciz, nefret suçu ve bazen transgenderların ölümüyle ilgili raporlar alıyorum. Sadece geçen hafta Türkiye’de bir transeksüel öldürüldü ve bu ilk olmadığından, LGBT topluluğu arasında bir sarsıntıya ve büyük öfkeye yol açtı.’
Hammarberg, tüm Avrupa’da transgender bireylerinin haklarını etkileyen insan hakları sorunları olduğuna dikkat çekerek, ‘özellikle sağlık hizmetleri, istihdam, eğitim ve yasal korumayla ilgili sorunlar göze çarpmakta,’ dedi.
‘Yine de, ilgili yasaların iyileştiği İngiltere ve İspanya’da bazı olumlu gelişmeler yaşanıyor.’
Avrupa Konseyi komiseri, transgender çocuklar, gençler ve aileleriyle yakın çalışan Hollandalı bir organizasyonu ve Sırbistan’da dayanışma grupları ve danışma hizmetleri sağlayan bir grubu ifade etti.
Avrupa Birliği seviyesindeki boşluklar
Avrupa Birliği mevzuatının transgender bireylerin korunmasını sağlamak için hâlâ kat edeceği yol olduğunu belirten Hammarberg, ‘Transgender bireyler için ayrımcılık karşıtı taslağa ve kapsamlarına kesinlikle açıklık kavuşturmak gerekiyor. AB’nin Temel İnsan Hakları Ajansı’ndan bir çalışma, cinsel kimlik tabanlı ayrımcılığın üye ülkelere göre değişik şekillerde ele alındığını gösteriyor. Bazı AB üyeleri cinsel ayrımcılık olarak nitelendirirken, diğerleri yanlış bir şekilde cinsel yönelim temelli ayrımcılık olarak görüyorlar.’
‘Ve tabi, bu durumu nasıl niteleyeceğini bilmeyen bir üçüncü grup da var. Bu, yasal belirsizliğe yol açıyor ve bu tanımlarda pek de açık olmayan AB yönergelerinin de bu konuda bir desteği olmuyor.’
‘Cinsiyet kimliği ve cinsiyet-, öngörülen yeni ayrımcılık karşıtı yönergede yer almıyor.’
Avrupa Konseyi komiseri ayrıca sivil toplum örgütlerini de transgender meselesi üzerine çalışmaya çağırdı.
‘Hükümetlerin yanında sivil toplum da işlerine transgender insan haklarını dâhil etmeli.’
‘Transgender bireylerin, diğer herkes gibi insan hakları korumasına hakları vardır. İnsan hakları hareketinin artık transgender insanların sorunlarını ciddi anlamda ele almasının zamanı gelmiştir.’
Etiketler: insan hakları, nefret suçları