26/04/2025 | Yazar: Kaos GL

Üniversite öğrencileri, Ankara Valiliği’nin polis işkencesine dair transfobik açıklamasının ardından Şişhane Meydanı’nda basın açıklaması yaptı.

“Trans düşmanlığı yalnızca sokakta değil, devletin resmi söyleminde kurumsallaşmıştır” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Fotoğraf: Yusuf Çelik

Ankara Valiliği, dün (25 Nisan) Ankara’da yapılan “Gençlik Ayakta” yürüyüşüne ilişkin polis saldırısını transfobiyle savundu.

Konur Sokak’ta yapılan eylemde 300 kişilik gruba saldıran polis, 30 kişiyi işkenceyle gözaltına aldı. Bir trans kadının işkenceyle gözaltına alınmasına dair görüntülerin sosyal medyaya yansımasının ardından açıklama yapan Ankara Valiliği, işkenceyi transfobiyle savundu.

Üniversite öğrencileri, Şişhane Meydanı’nda polis işkencesine ve Ankara Valiliği'nin transfobik açıklamasına dair basın açıklaması yaptı.

Üniversite öğrencileri, yaptıkları basın açıklamasında şunları söyledi:

“19 Mart’tan bu yana gençliğe yönelen gözaltılar, tutuklamalar ve işkence uygulamaları bir rastlantı değildir. Bu saldırılar, siyasal ömrünün sonuna yaklaşan AKP iktidarının gençlik üzerindeki sistematik baskı ve yıldırma politikalarının açık bir parçasıdır.

Dün Ankara’da arkadaşlarımızın işkence ve tacizle gözaltına alınmasının ardından Ankara Valiliği’nin, cinsiyet kimlikleri üzerinden ayrımcı bir dille hedef göstererek işkenceyi meşrulaştırmaya çalışması; polis şiddetinin, iktidar eliyle korunduğunun ve teşvik edildiğinin kanıtıdır. İnsanlık onuruna aykırı bu uygulamalar asla kabul edilemez! İşkence ve taciz suçu işleyenler hakkında derhal soruşturma açılmalı, adalet önünde hesap vermeleri sağlanmalıdır. Siyasi iktidar bizden korkuyor. Çünkü biliyorlar: Gençliğin eşitlik, özgürlük ve adalet talebi her geçen gün daha da büyüyor, sokaklarda karşılık buluyor. Gençliğin örgütlü mücadelesinin korku barikatlarını yerle bir ettiğini görüyorlar.

Ama bilsinler: Bizler yılmayacağız! Ne gözaltılarla ne ev baskınlarıyla, ne de tutuklamalarla mücadelemizi durduramayacaklar!”

“İşkenceleri konuşmaktan bir an olsun vazgeçmeyeceğiz!”

Demir Leblebi de Şişhane Meydanı’nda basın açıklaması okudu.  Demir Leblebi, açıklamasında şunları söyledi:

“25 Nisan 2025 akşamı Ankara Konur Sokak’ta bir trans kadının erkek polisler tarafından işkence ve tacize maruz bırakılarak gözaltına alınmasını, sonrasında Ankara Valiliği tarafından hedef gösterilmesini kabul etmiyoruz! Gözaltı sırasında yaşananlar sadece şiddet değil; trans+ların bedenlerine yönelik sistematik, örgütlü, devlet destekli bir işkenceydi!

Bedenlerimize el uzatan, kimliklerimizi kriminalize eden, yaşadığımız şiddeti gizlemeye çalışan bu iktidar mekanizmasını biliyoruz, tanıyoruz! Ankara Valiliği yaptığı açıklamada, trans bir kadının varoluşunu inkâr eden, bedenini teşhir eden, insanlık onuruna saldıran transfobik bir dille kamuoyunu yanıltmaya çalıştı.

Trans kimliği açık eden, hedef gösteren bu açıklama, işkencenin medya eliyle sürdürülmesidir! Trans düşmanlığı yalnızca sokakta değil, devletin resmi söyleminde kurumsallaşmıştır! Bedenlerimize, kimliklerimize, varoluşlarımıza açılan bu savaşın farkındayız. Aynı günlerde Sağlık Bakanlığı’nın özel tıp merkezlerinde sezaryen doğumu yasaklamasıyla, doğumlarımızı da denetim altına almaya çalıştıklarını görüyoruz.

Ve HÜDA PAR’ın meclise sunduğu yasa teklifiyle, eşcinsel ilişkiyi “suç” sayarak, LGBTİQ+ varoluşlar kriminalize edilmeye çalışılıyor. Bu bir tesadüf değil: Bu, devlet destekli bir nefret kampanyasıdır! 19 Mart’tan itibaren gündeme gelen gözaltı ve tutuklamalarda yaşanan kadın ve lubunyaların maruz kaldığı çıplak aramayı, tacizi ve işkenceleri konuşmaktan bir an olsun vazgeçmeyeceğiz! Bize yaşam hakkı tanımayanlara karşı yaşamımızı savunuyoruz! İşkencecilere, tacizcilere, hedef gösterenlere karşı örgütlü mücadelemizi yükseltiyoruz! Yaşamlarımızı, bedenlerimizi, kimliklerimizi savunmaktan vazgeçmiyoruz! Lubunyanın Onuru İşkenceyi Yenecek!”


Etiketler: insan hakları, kadın, nefret suçları
İstihdam