25/11/2022 | Yazar: Kaos GL

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’nde, Kaos GL Derneği’nin yayımladığı “LGBTİ+’ların İnsan Hakları Raporu”ndan 2021 yılında trans kadınların karşılaştığı şiddet ve ayrımcılık.

Trans kadınlar 2021’de ne yaşadı? Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

İllüstrasyon: Bartu Akyürek, Kaos GL

Bugün, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü. Kaos GL Derneği’nin yayımladığı “LGBTİ+’ların İnsan Hakları Raporu”ndan 2021 yılında trans kadınların karşılaştığı şiddet ve ayrımcılığa dair yaşananları hatırlayalım.

“Vegan, queer, trans feminizm yaşatır yazan dövizimizdeki trans yazısından dolayı bizi önce alana almadılar. “Bugünle alakası yok. Kadınlar günü bugün” dediler. Trans kadınlar kadındır dedik. Ancak temelde trans yazdığı ve trans renkleri olduğu için almadılar.” Adana’daki 8 Mart eylemine dair bu aktarım, devlet yetkilileri tarafından trans kadınların 8 Mart alanından izole edilmeye çalışıldığının göstergelerinden biri.

Trans kadınlara ev yok!

Yok sayma hali bununla sınırlı değildi. Trans kadınların İstanbul’un Beyoğlu ilçesinde bulunan Bayram ve Küçük Bayram sokaktaki evlerinden sürgün edilmeye çalışıldı.

“2020’nin son zamanlarında başlayan sistematik polis şiddeti, bir bölgede bulunan bütün evlerin mühürlenerek kullanımının yasaklanması ile yeni bir boyut kazandı. Salgın sürecinde sağlık hakları yok sayılan trans kadınlar evsiz şekilde devlet tarafından sokağa terk edildi.”

“2021’de İstanbul Fatih, Kocaeli, Ankara ve İzmir’de trans kadınları katlettiler”

Mart ayında, trans kadın Miraş Güneş, battaniyeye sarılmış ve ölü halde İzmir’de, evinde bulundu.

“İlk incelemeler, kafasına aldığı sert cisim travması nedeniyle katledildiğini gösterdi. Gözaltına alınan dört şüpheliden üçü tutuklanırken, biri adli kontrol hükümleri uygulanarak serbest bırakıldı. Güneş’in katledilmesini protesto etmek için bir araya gelen aktivistlerin gökkuşağı bayrağı kullanması ise polis tarafından engellendi. 2021’in son çeyreğinde saldırganlar İstanbul Fatih, Kocaeli, Ankara ve İzmir’de trans kadınları katlettiler.”

“Emniyet güçleri, ikamet amaçlı kullanılıp kullanılmadığına dönük bir araştırma yapılmaksızın trans seks işçilerinin evlerini mühürledi”

Rapor, kamu ve özel sektörde transların istihdamına dönük politikalar üretilmediğin,n altını çiziyor ve ekliyor: “Bazı trans kadınlar açısından mesleki tercih bazıları açısındansa mecburiyete dönüşen seks işçiliği, kamuoyunda “fuhuş operasyonu” olarak bilinen emniyet operasyonlarıyla engellendi veya yasaklandı.”

“Emniyet güçleri, ikamet amaçlı kullanılıp kullanılmadığına dönük bir araştırma yapılmaksızın trans seks işçilerinin evlerinin kullanımını Kaymakamlıklar aracılığıyla yasaklayarak çok sayıda trans kadının barınma hakkını ihlal etti. Evleri kapatılan translardan hiçbirine alternatif bir barınma hakkı tanınmadı.”

Hukukun cinsiyeti tanımak için bedensel müdahaleyi zorunlu tutması doğrudan bir ihlal!

Türkiye’de cinsiyetin hukuken tanınması önünde bir engele dönüşmüş olan Türk Medeni Kanunu’nun ( TMK ) 40. maddesi, hak ihlali üretmeye devam etti.

Trans kadınların kimlik bilgilerinin cinsiyet kimlikleriyle uyumu için hala zorlu bir yargı ve yargı süreci ile eşgüdümlü tıbbi konsültasyon ve bedensel müdahale süreci mevcut. Beden bütünlüğüne müdahale edilmesini istemeyen transların geçiş süreci TMK 40’ta öngörülen usul nedeniyle engelleniyor. Öte yandan üreme yeteneğinden yoksun olmayı zorunlu tutan koşullar, transların ebeveyn olma haklarını ortadan kaldırıyor.

Kamu hastanelerinde ücretsiz geçiş süreci ameliyatları, translar açısından hala niteliksiz. Bu süreçte isim değiştirme hakkını trans geçiş sürecinin tamamlanmasına bağlayarak trans kadının isim değiştirme talebini reddeden bir mahkeme kararı ise Anayasa Mahkemesi tarafından hak ihlali olarak nitelendi.

“Daire sahibi birkaç arkadaşın evleri tehditle satıldı, evleri yakıldı.”

“Polislerden yana artık durmayacaksınız gibi bir şey yok, gerçi havalar da soğuk, kızların çoğu çalışmıyor. Ama Bornova Sokağında bizim daha büyük bir sorunumuz var. Orda öyle mafyavari bir adam var, oralara çökmüş, polislerle bir çalışıyor bu adam. Polisler bir şekilde bu adama yol veriyor, bu kızları rahatsız et, buradan bunları gönder diye.” “Daha önce köşedeki binada daire sahibi birkaç arkadaş vardı, onları tehditle sattırdı, evlerini yaktı.”

İzmir’den bir trans kadının aktardıkları, Türk Ceza Yasasında “fuhuş” bir suç olarak düzenlenmediği kriminalize edilen seks işçiliğinin sokakta mafyavari kişilere yol verdiğinin göstergesi.

Hapishanede de trans kadınlara yönelik hak ihlali!

2021’de cezaevindeki el işi üretiminin, hammaddelerin cezaevi kantininde satışının sonlandırılması yoluyla engellenmesi üzerine trans kadın hükümlü Esra Arıkan tarafından başlatılan açlık grevi, geçirdiği mide kanaması nedeniyle kendisi tarafından sonlandırıldı, talepleri ise yerine getirilmiş değil.

2021 yılında trans kadınlara yönelik raporlanabilen hak ihlalleri şöyle:

24 Ocak, Trans kadına silahlı saldırı, İstanbul

24 Şubat, Trans kadına basit patlayıcı atıldı, İzmir

2 Mart, Trans kadına cinsel saldırı, İstanbul

6 Mart, Trans kadınlara eylem sonrası gözaltı, İstanbul

9 Mart, Trans kadına kimyasal saldırı, İstanbul

17 Mart, Trans kadın sokakta dövüldü, Antalya

15 Haziran, Trans kadına kiralamadan kaçınma, İstanbul

20 Haziran, Kadın eylemciye erkek polis araması, İstanbul

28 Haziran, Trans kadınların evlerine mühür, İstanbul

21 Ağustos, Trans kadına şiddet, Ankara

6 Ekim, Trans kadının şüpheli ölümü, Kocaeli

7 Kasım, Trans kadının şüpheli ölümü, Kocaeli

6 Aralık, Trans kadının şüpheli ölümü, Ankara


Etiketler: insan hakları, kadın, nefret suçları
İstihdam