23/06/2023 | Yazar: Aslı Alpar
İzmir’de iki trans kadına saldıran Serhat Arpa ve iştirakçisi Yusuf Sürgü’nün yargılandığı davada savcı: “Sanığın bu eylemi mağdurların cinsel tercihi nedeniyle duyduğu hınç nedeniyle gerçekleştirmesi, eylemin canavarca his saikiyle işlendiğinin kabul edilmesi gerektiği” .
İzmir Alsancak’ta iki trans kadına saldıran Serhat Arpa ve birlikte hareket ettiği Yusuf Sürgü’nün yargılandığı davanın dün gerçekleşen duruşmasında savcı, suçun transfobik nefret sakiyle işlendiği mütalaasını verdi.
İzmir 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın üçüncü duruşmasında savcı mütalaasında saldırgan Serhat Arpa’nın trans kadınlar B. ve Çisem’e yönelik saldırısını “mağdurların cinsel tercihi nedeniyle duyduğu hınç nedeniyle” gerçekleştirdiğini söyledi.
Savcı mütealasında sanığın suçu “canavarca hislerle” işlediğini de vurguladı: “Hayati organları hedeflemesi, darbe sayısı, diğer şahısların müdahalesi üzerine eylemine son vermek durumunda kalması nedeniyle kasten öldürmeye teşebbüs suçunu oluşturduğu hususunda tereddüt bulunmamaktadır. Yukarıda açıklanan Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararında açıklandığı üzere sanığın bu eylemi mağdurların cinsel tercihi nedeniyle duyduğu hınç nedeniyle gerçekleştirmesi, tarafları öldürmesini gerektirecek başkaca hiçbir sebebin bulunması karşısında eylemin canavarca his saikiyle işlendiğinin kabul edilmesi gerektiği değerlendirilmiştir.”
Yaralanan trans kadın Çisem’in avukatı Sena Yazıbağlı savcının mütealasını KaosGL.org’a değerlendirdi.
Avukat Yazıbağlı, “Translara yönelik saldırıların nefret suçu olduğunu yıllardır söylüyoruz, ilk defa bir savcı mütalaasında suçun nefret saikiyle işlendiğine yer verdi” dedi.
Savcı iştirakçi hakkında da tutuklama istedi
Sanığın olay yerine birer saat arayla gelerek, soğukkanlılıkla ayrı ayrı trans kadınları hedef aldığını hatırlatan Av. Yazıbağlı, “Savcı bu duruşmada saldırganın tutukluluğunun devamının; ayrıca gerek görgü tanıkları gerekse olay yerindeki kameralarla sanığı telefonda yönlendirdiği kesinleşen iştirakçi hakkında da tutuklama kararı verilmesi gerektiğini belirtti” dedi.
Polisin ilgisizliği nedeniyle bir delil kayıp
Savcının nefret saikiyle kasten öldürmeye teşebbüsten mütala verdiği dosyayı polisin ‘kasten yaralama’ suçuyla açtığını hatırlatan Av. Yazıbağlı şunları söyledi: “Polis bu soruşturmada ilgisizdi, HTS kayıtlarını biz talep ettik, olay yeri kamera kayıtları gibi delilleri biz bulup mahkemeye sunduk. Polis, sanığın iştirakçiyle konuşma ve mesajlaşmalarının olduğu telefonu sanığın ilk ifadesinin ardından kendisine teslim etti, şu anda bu çok önemli delil olan sanığın telefonu kayıp. Bizlerin bulduğu deliller olmasaydı dava bu noktaya gelmezdi”
“Polisler falan yok, işini hallet…”
Av. Yazıbağlı, saldırgan Serhat Arpa’yı suçu işlerken yönlendiren Yusuf Sürgü’ye dair verilen mütalaayı şöyle değerlendiriyor: “Savcı mütalaasında diğer sanığın, bu eyleme sanığı yönlendirmek, kaçacağı güzergahları göstermek ve polislerin bulunduğu yeri bildirmek suretiyle iştirak ettiğini belirtti. Soruşturma aşamasında bir tanık iştirakçinin telefonla konuşurken ‘Polisler falan yok, işini hallet, boğazını kes çık’ şeklinde konuştuğunu duyduğunu beyan etmişti. Savcı buradan hareketle kaçma şüphesi bulunan diğer tanığın da tutuklanması gerektiği söyledi.”
“Kendini savunma” bahanesi delillerle bertaraf edildi
Tutuklu yargılanan Serhat Arpa, suçunu kabul etmiş ancak kendisini savunmak için bıçakla saldırdığını öne sürmüştü. Avukatların ve LGBTİ+ aktivistlerin çabasıyla bulunan elde edilen delillerle Arpa’nın suçu canavarca hislerle ve nefret saikiyle işlediği mütalaaya girdi.
Dava 7 Eylül Perşembe gününe ertelendi.
Etiketler: insan hakları, nefret suçları