20/11/2020 | Yazar: Kaos GL

CHP Gençlik Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, 20 Kasım Nefret Suçu Mağduru Transları Anma Günü’nde translara yönelik nefretle mücadelede yapılması gerekenleri sıraladı.

“Transların özel ihtiyaçlarının belirlenmesine yönelik politika geliştirilmeli” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Cumhuriyet Halk Partisi Gençlik Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, 20 Kasım Nefret Suçu Mağduru Transları Anma Günü’nde transların ihlal edilen haklarına dikkat çekti.

Gökçen “Türkiye’de temel haklarından dahi yararlanamayan transların intihar riskinin yüksek olduğu bilinmekte, şiddete ve cinayete maruz kaldıkları görülmektedir. Özellikle genç transların ayrımcılık ve eşitsizlik karşısında desteklenmemesi, ikinci sınıf vatandaşlar olarak hayatlarını devam etmelerine zemin oluşturmaktadır” diyor.

Türkiye’de cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği temelli ayrımcılık hakkında hiçbir mevzuatın bulunmadığına dikkat çeken Gökçen konuşmasında, nefret suçları ile mücadelede önerilerini sıraladı.

“Transların desteklenmemesi, ikinci sınıf vatandaşlar olarak hayatlarını devam etmelerine zemin oluşturmaktadır”

Gökçen’in konuşması şöyle:

“20 Kasım, tüm dünyada, translara karşı işlenen nefret suçlarına dikkat çekmek, öldürülen ya da intihara sürüklenen transları anmak ve transları şiddete karşı koruyacak mekanizmaları gündeme almak üzere Nefret Suçu Mağduru Transları Anma Günü olarak kabul edilmektedir.

“Türkiye’de temel haklarından dahi yararlanamayan transların intihar riskinin yüksek olduğu bilinmekte, şiddete ve cinayete maruz kaldıkları görülmektedir. Özellikle genç transların ayrımcılık ve eşitsizlik karşısında desteklenmemesi, ikinci sınıf vatandaşlar olarak hayatlarını devam etmelerine zemin oluşturmaktadır.

“Bunun yanında, beden uyum sürecine girmek isteyen translar için yasal, ekonomik engeller konulmakta ve SGK tarafından pek çok zorluk çıkarılmaktadır.

“Cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği temelli ayrımcılık hakkında hiçbir mevzuatı bulunmayan Türkiye’nin, trans cinayetlerinde Avrupa’da 1., Dünya’da 12. sırada yer alması tesadüf değildir. Pandemi sürecinde şiddete dair şikayetlerde %100 artış görülmüş, nefret dalgası pik yapmıştır.

“LGBTİ+ bireyler, ailelerine, çevrelerine ya da medyaya ifşa edilme tehdidi gibi pek çok kaygı sebebiyle destek talep edememektedir.

“Nefret Suçları ile Mücadelede Önerilerimiz

· İstanbul Sözleşmesi aleyhinde geliştirilen kampanyalara karşı, LGBTİ+ bireylere yönelik nefret suçlarına yol açması da göz önünde tutularak gerekli adımlar atılmalıdır.

· Başta translar olmak üzere, çoklu ayrımcılığa maruz bırakılan (engelli, mülteci, HIV ile yaşayan vd.) tüm LGBTİ+ bireylerin özel ihtiyaçlarının belirlenmesine yönelik çalışmalar yapılmalı, politika ve hizmetler geliştirilmelidir.

· Nefret suçunun önüne geçilebilmesi ve faillerin cezalandırılması için, ayrım gözetilmeyecek kategoriler arasında “cinsel yönelim” ve “cinsiyet kimliği” ifadelerinin de bulunduğu bir nefret suçları mevzuatının hazırlanması gerekmektedir.

· Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu’ndaki ayrımcılık nedenleri arasına “cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği” de eklenmelidir.

· LGBTİ+ bireylere yönelik şiddet sonrası destek mekanizmalarıyla ilgili acil eylem planı oluşturulmalı, barınma imkanları sağlanmalıdır. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi ve yerel yönetimler, bu konudaki yasal düzenlemeler için sivil toplum örgütleriyle koordinasyon içinde gerekli adımları ivedilikle hayata geçirmelidir.

· ALO 183 Sosyal Destek Hattı’nın cinsel yönelim konusunda daha etkin çalışması sağlanmalıdır.

· Trans kapsayıcı eğitim ve istihdam politikaları geliştirilmelidir.

· Beden uyum sürecine erişim kolaylaştırılmalı, hormon ilaçları ve ameliyatların SGK kapsamında karşılanması sağlanmalıdır.”

 


Etiketler: insan hakları, siyaset
nefret