17/03/2025 | Yazar: Kaos GL

Dernek hakkında “hukuka ve ahlaka aykırılık” iddiasıyla açılan davada yine karar çıkmadı. TTM, duruşma öncesinde yaptığı basın açıklamasında "Yıldız Tar’ın Silivri’den gönderdiği mesajında söylediği gibi, ‘Hakikat her zaman kazanır’"dedi.

TTM’ye açılan kapatma davası bir kez daha ertelendi, sonraki duruşma 29 Eylül’de Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Fotoğraf: Evrim Kepenek / bianet

Tarlabaşı Toplumunu Destekleme Merkezi’ne (TTM) açılan fesih davası onuncu duruşması bugün İstanbul 18. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görüldü.

Dernek avukatlarının katıldığı duruşmada İçişleri Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatları da hazır bulundu. Norveç ve Finlandiya Büyükelçilik temsilcileri, Hafıza Merkezi de duruşmayı takip etti.

Dernek hakkında “hukuka ve ahlaka aykırılık” iddiasıyla açılan davada yine karar çıkmadı.

bianet’ten Evrim Kepenek’in haberine göre; Aile Bakanlığı’nın avukatı, davadaki bilirkişi raporuna itiraz ettiklerini yeni bilirkişi raporu atanmasını talep ettiklerini söyledi.

Ayrıca bakanlık, Tarlabaşı Toplum Merkezi’nin avukatlarının TMK 89’uncu maddenin Anayasa Mahkemesi’ne taşınmasına yönelik verdikleri dilekçeye karşı dilekçe sunduklarını söyledi. 

Merkez avukatları ise “Derneğin amacı, kanuna veya ahlâka aykırı hâle gelirse; Cumhuriyet savcısının veya bir ilgilinin istemi üzerine mahkeme, derneğin feshine karar verir” ifadelerini taşıyan söz konusu maddenin Anayasa Mahkemesi’ne taşınması gerektiğini söyledi.

Mahkeme verdiği ara kararda sonraki duruşmayı 29 Eylül’e bıraktı.

TTM, duruşma öncesinde basın açıklaması yaptı

TTM, duruşma öncesinde de basın açıklaması yaptı. Merkez, yaptığı basın açıklamasında tutuklu bulunan KaosGL.org Genel Yayın Yönetmeni Yıldız Tar’ın serbest bırakılmasını talep etti:

Bundan tam 1362 gün önce, 25 Haziran 2021’de iktidar yanlısı medya tarafından Tarlabaşı Toplum Merkezi’ne karşı başlatılan karalama kampanyası ve bu kampanyanın körüklediği davalar devam ediyor. Bugün, hak savunucuları olarak derneğe karşı hukuka ve ahlaka aykırılık iddiasıyla açılan fesih davasının 10. duruşması için buradayız.

TTM 1362 gündür sosyal medyada yükseltilen nefret kampanyalarıyla, biri yokluğun tespiti diğeri fesih olmak üzere iki kapatma davasıyla, sayısız denetimlerle, idarî para cezalarıyla, polis taciziyle, soruşturmalarla ve dernek merkezinin mühürlenmesiyle mücadele ediyor.

Bizler biliyoruz ki TTM’ye karşı medya, kolluk, idare ve yargı iş birliğiyle yürütülen tacizler, Türkiye’de yargı bağımsızlığının uğradığı erozyonun bir göstergesi olduğu kadar iktidarın toplumsal cinsiyet karşıtı politikalarının da tezahürüdür.

İktidar ve yandaşları, yoksullaştırılmış, ötekileştirilmiş kadınlar ve çocuklarla toplumsal cinsiyet eşitliği için yapılan çalışmaların her an uydurma ve asılsız suçlamalarla kriminalize edilebileceği mesajıyla tüm sivil alana gözdağı vermeye çalışıyor. Hakkında yine ahlaka aykırılıktan açılan fesih davası 2023’te reddedilen Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu 2024 yılında 394 kadın cinayeti ve 258 şüpheli kadın ölümü kaydetmişken, çocuklara yönelik şiddet ve istismar haberleri medyadan düşmezken iktidar bunlarla etkin mücadele etmek yerine küresel sağın toplumsal cinsiyet karşıtı politikalarını “yerli ve milli”leştiriyor. Kadına ve çocuğa yönelik şiddete getirilen zırh Aile Yılı olarak ilan edilirken en çok şiddete ve ayrımcılığa uğrayan gruplardan LGBTİ+’lar açıkça varoluşlarının cezalandırılmasıyla tehdit ediliyor.

Bu arka planda kadın cinayetleriyle, çocuğa yönelik şiddetle, nefret suçlarıyla mücadele eden hak savunucularına ve bunları ifşa eden bağımsız gazetecilere, muhalif seslere baskılar da devam ediyor. En son 18 Şubat’ta HDK’ye yönelik düzenlenen operasyonda 52 kişi gözaltına alındı ve aralarında mücadele arkadaşımız Yıldız Tar’ın da olduğu 30 kişi tutuklandı. 

Ancak Yıldız’ın Silivri’den gönderdiği mesajında söylediği gibi, “Hakikat her zaman kazanır.” Bizler hakikati biliyoruz ve haklılığımızın verdiği güç ve kararlılıkla mücadelemize devam ediyoruz. TTM’nin meşruiyeti, 19 yıldır Tarlabaşılı kadınlarla ve çocuklarla kurduğu dayanışma ilişkisine dayanır. Ne mahalleyi yoksulluğa mahkum eden iktidar düzeni, ne de hayatında Tarlabaşı’na adım atmamış çok takipçili hesaplar bu meşruiyeti sarsabilir. Dernek binasını mühürleyenler, mahalleli kadınların o binada yetiştirdiği fideleri, çocukların yaptığı resimleri solduramadılar. Hakikat kazanacak ve bizler mahalleye döneceğiz. 

Bizimle 1362 gündür omuz omuza mücadeleye devam eden bütün dostlarımıza müteşekkiriz. Bir kez daha, iyi ki varsın TTM!”

Ne olmuştu?

TTM, 27 Haziran 2021’de Kaos GL Derneği’nin “LGBTİ+ Öğrencileri Aile ve Okul Kıskacına Karşı Nasıl Korumalı?” kılavuzunun konuşulacağı bir gönüllü etkinliği planlamış, fakat etkinlik medyada hedef gösterilmişti. Nefret söylemi, hedef gösterme ve karalamalar 9 Şubat 2022’ye kadar sistematik olarak devam etmişti.

Medyadaki hedef göstermelerin hemen ardından 25 Haziran’da Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Beyoğlu İlçe Müdürlüğü Sosyal Hizmetler Birimi, derneği ziyaret etti. Bundan dört gün sonra İstanbul İl Sivil Toplumla İlişkiler Müdürlüğü denetimi başladı. Ne ziyaretle ne de denetimle ilgili derneğe herhangi bir sonuç ulaşmadı. Öte yandan 19 Temmuz’da Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürlüğü “müstehcenlik suçu” kapsamında Yönetim Kurulu Başkanının ifadesini aldı. Soruşturma takipsizlikle sonuçlandı. Dernek hakkında davalara sebep olan denetim ise 26 Temmuz-20 Ağustos 2021 tarihleri arasında İçişleri Bakanlığı Dernekler Denetçileri tarafından gerçekleştirildi.

TTM, denetleme sonuçlarına ilişkin bilgileri ancak kendilerine açılan “yokluğun tespiti” ve “derneğin feshi” dava dosyalarına sunulan rapor ve eklerden öğrenebildi. Dernek hakkında açılan ilk dava “yokluğun tespiti” davası. "Yokluğun tespitine" ilişkin davanın karar duruşması, 14 Mayıs'ta görüldü. Mahkeme, “yokluğun tespiti” istemiyle açılan davanın reddine karar verdi.

Dernek, açılan ikinci davadan ise ancak medya yoluyla haberdar olabildi. 9 Şubat’ta tüm karalama sürecini başlatan Milat gazetesinin manşetinde yeni bir davadan bahsedilmesi üzerine dernek avukatları adliyeden bilgi aldı ve 10 Şubat’ta dernek hakkında bir de fesih davası açıldığını öğrendi. Davanın gerekçesi ise, derneğin “kanuna ve ahlaka aykırı” hale geldiğini öne sürerken davanamede sıralanan eylemlerin hiçbiri fesih sonucunu doğuracak yoğunlukta olmayıp, ancak idari para cezası yaptırımı doğurabilecek defter kayıtlarındaki eksikler ile eğitim faaliyetlerinde bulunulup izin alınmadığı, dernek yayınlarının cumhuriyet başsavcılığına bildirilmediği gibi hususlar.  Ayrıca davaya temel oluşturan dernekler denetçilerinin raporunda derneğin LGBTİ+’larla ilgili ifadeleri hukuka aykırı ve ayrımcı bir şekilde “müstehcenlik” olarak yer alırken; LGBTİ+’ların temel hak ve özgürlükleri de “toplumda kısaca LGBTİ (lezbiyen, gey, biseksüel, travesti, intersex) olarak bilinen kişilerin cinsel eğilimlerini normalleştirmek sureti ile çocukların cinsel kimliklerini etkilemeye çalışması” ifadeleriyle rapora ve davanameye girdi.


Etiketler: insan hakları, medya, dava
İstihdam