12/06/2025 | Yazar: Kaos GL
Kampüse çevik kuvvet ve gözaltı araçları yığıldı. Öğrenciler, yürüyüşü iptal etmek zorunda kaldı. Öğrenci toplulukları "Yaşananlar yalnızca LGBTİ+ öğrencilerin değil, hepimizin özgürlüğüne yönelmiş bir saldırıdır" dedi.

Türk-Alman Üniversitesi’nde dün (11 Haziran) yapılması planlanan Onur Yürüyüşü, Valiliğin “genel yasak” gerekçesiyle engellendi, üniversite polis tarafından ablukaya alındı. Üniversite rektörlüğünün talebiyle kampüse çevik kuvvet ekipleri ve gözaltı araçları yığıldı, öğrenciler güvenlik görevlileri ve polis tarafından taciz edildi ve görüntüleri kayıt altına alındı.
Gözaltı tehdidi ile karşılaşan öğrenciler, yürüyüşü iptal etmek zorunda kaldı.
TAÜ Queer Topluluğu sosyal medya hesaplarından yaptıkları açıklama ile Onur Yürüyüşü’nün engellenmesine tepki gösterdi. Topluluk, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Sıradan bir üniversite günü olması gereken 11 Haziran’da, kantinlerde, sınıflarda, açık alanlarda öğrenciler değil; çevik kuvvet ekipleri, gözaltı araçları ve kameralı polisler vardı. Özellikle LGBTQIA+ kimliğe sahip ya da dayanışma içinde olan arkadaşlarımız sistematik biçimde takip edildi, sınıflarda bile güvenlik görevlilerince polise tarif edilip izlendi, fiziksel kayıtlar alındı. Baskı yalnızca fiziksel değildi. Gözaltı tehdidiyle, tacizle, kameralarla kampüsün her alanı bir gözleme mekânına dönüştürüldü. Bir üniversite öğrencisinin olması gereken ifade özgürlüğü, örgütlenme hakkı ve eşit yurttaşlık talepleri açıkça bastırıldı.”
“Baskılara karşı susmuyoruz” diyen topluluk, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Ama biz susmuyoruz. Çünkü biliyoruz: Onur, yalnızca bir ay değil; varoluşumuzu her koşulda savunmamız gereken bir mücadele. Baskılara karşı susmuyoruz, kampüslerimizdeyiz. Birlikte daha güçlüyüz. Kampüsler bizimdir; eşitlik, özgürlük, susturulamaz. Biz buradayız, birbirimizden güç alıyoruz. Bu kampüs bizim, bu mücadele hepimizin. Bu abluka bitecek, biz kazanacağız.”
“Hepimizin özgürlüğüne yönelmiş bir saldırıdır”
Aralarında TAÜ Kadınlar Topluluğu, TAÜ Müzik Topluluğu, TAÜ Felsefe Kulübü, TAÜ Sosyal Bilimler Kulübü’nün de olduğu üniversite toplulukları Onur Yürüyüşü’nün engellenmesine ilişkin bir ortak açıklama da yayınladı.
Topluluklar, ortak açıklamada “Kampüsümüz onlarca polisle ablukaya alınırken, üniversitelerin özgür ve eleştirel düşüncenin mekânı olması gerektiği bir kez daha göz ardı edilmiştir” denildi.
Açıklamanın tamamı şöyle:
“Bugün Türk-Alman Üniversitesi’nde gerçekleştirilmek istenen Onur Ayı Yürüyüşü, polis ve özel güvenlik birimlerinin yoğun baskısı, sistematik takibi ve açık tehditleriyle engellenmiştir. Yürüyüşe katılmak isteyen sıra arkadaşlarımız gözaltı ile tehdit edilmiş, kampüs içerisinde adım adım takip edilmiş, ifade özgürlükleri baskı altına alınmıştır. Valilik ve rektörlük tarafından getirilen yasaklar, anayasal bir hak olan barışçıl toplanma ve ifade özgürlüğünün fiilen ortadan kaldırılmasına gerekçe yapılmıştır.
Kampüsümüz onlarca polisle ablukaya alınırken, üniversitelerin özgür ve eleştirel düşüncenin mekânı olması gerektiği bir kez daha göz ardı edilmiştir. Ancak bizler biliyoruz ki üniversiteler; baskıya, korkuya ve yasaklara boyun eğecek yerler değildir. Öğrencilerin ifade hakkı, kimliği ve varoluşu hiçbir şekilde tehdit altında olmamalıdır.
Bu baskılara karşı susmayacağız. Kimsenin yalnız olmadığını ve dayanışmanın her koşulda var olacağını tekrar vurguluyoruz. Onur mücadelesi insan hakları mücadelesidir. Bugün kampüsümüzde yaşananlar yalnızca LGBTİ+ öğrencilerin değil, hepimizin özgürlüğüne yönelmiş bir saldırıdır.
Biz aşağıda imzası bulunan kulüpler ve topluluklar olarak, kampüsümüzde yaşanan hak ihlallerini kabul etmiyor; her türlü ayrımcılığa, baskıya ve şiddete karşı eşitlik ve özgürlük talebimizi yineliyoruz.”
Etiketler: insan hakları, nefret suçları, eğitim, onur yürüyüşü