06/02/2010 | Yazar: Kaos GL

Hükümetin vermiş olduğu cevap “genel ahlak” kanunlarının LGBT bireyler aleyhine nasıl kullanılmaya çalışıldığını ve bu düzenlemelerde değişiklik yapılmasının ne ka

Türk Hükümeti, Kaos GL Dergisi Davasında AİHM’e Cevaplarını Sundu Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Hükümetin vermiş olduğu cevap “genel ahlak” kanunlarının LGBT bireyler aleyhine nasıl kullanılmaya çalışıldığını ve bu düzenlemelerde değişiklik yapılmasının ne kadar elzem olduğunu bir kez daha gösteriyor 

Kaos GL Dergisi’nin “Pornografi” konusunu ele alan 28. sayısının toplatılması ile ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) yaptığı başvuru sonucu AİHM’de görülen 4982/07 sayılı davaya ilişkin olarak Türk Hükümeti cevaplarını sundu.

 
Türk hükümeti davaya ilişkin olarak özetle; 
  • İfade özgürlüğünün demokratik bir toplumun inşası için gerekli ve demokratik toplum inşasında ve her bir bireyin kendini gerçekleştirmesinde ilerleme için temel bir şart olduğunu ancak ifade özgürlüğünün bazı sınırlandırmalara tabi tutulabileceğini, sınırsız bir hak olmadığını, 
  • Kimsenin başkalarının özgürlüğünü engelleme özgürlüğünün olamayacağını, bazı durumlarda ifade özgürlüğünün sınırlandırılmasının demokratik bir toplum için şart olduğunu, 
  • Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 10. maddesi ile anayasanın 26. maddesinde bu sınırlamaların düzenlendiğini, 
  • Başvurucunun kamuya açık bir yayın yapmak suretiyle ilave görev ve sorumluluklar üstlendiğini, 
  • Türk mahkemelerince verilen derginin toplatılması kararının kanunlara uygun olduğunu, derginin genel ahlaka uygun olmadığı için toplatıldığını ve verilen kararın genel ahlakı koruma amacına uygun olduğunu, bu nedenle derginin toplatılması suretiyle AİHS’nin ihlal edilmediğini, 
İddia ederek başvurunun reddedilmesini talep etmiştir.
 
Ayrıca Türk Hükümeti, HRW (Human Rights Watch-İnsan Hakları İzleme) Örgütü, Madde 19: Özgür İfade için Küresel Kampanya (Article 19: Global Campaign for Free Expression), Kaliforniya Üniversitesi Berkeley Hukuk Okulu Küresel Mücadeleler ve Hukuk için Miller Enstitüsü’nün (The Miller Institute for Global Challenges and Law-California University School of Law) 3. kişi sıfatıyla davaya müdahale talebini ve davaya ilişkin sundukları uzman tavsiyelerini kabul etmediklerini, müdahillerin davanın tarafı olmadığını ve davaya ilişkin olmayan genel konuları işaret ettiklerini,
 
  • İfade özgürlüğü gibi temel hak ve özgürlükler konusunda vatandaşların eşit olduğu ve herhangi bir ayrımcılık olmadığını, her vatandaşın eşit olduğunun anayasanın 10. maddesiyle garantilendiğini ve ayrımcılığın yasaklandığını, 
  • Anayasanın 10. maddesinde yer alan “ve benzeri nedenlerle “ ifadesinin tüm vatandaşların ayrımcılığa uğramasını yasakladığını, anayasada düzenlenen temel hak ve özgürlüklere erişim konusunda ayrımcılık yapılmasını anayasanın engellediğini, 
Uzman görüşlerinin bu bilgiler ışığında değerlendirilmesi gerektiğini iddia etmiştir.
 
Hükümetin vermiş olduğu cevap “genel ahlak”a ilişkin kanunlarda yer alan düzenlemelerin LGBT bireyler aleyhine nasıl kullanılmaya çalışıldığını ve bu düzenlemelerde değişiklik yapılmasının ne kadar elzem olduğunu bir kez daha göstermiştir.


Etiketler: insan hakları
İstihdam