20/11/2009 | Yazar: Kaos GL

Dr.

Dr. Korkut, Anayasa'nın eşitlik maddesinin uygulamaya yansımadığın, ayrıca bu maddenin eksik olduğunu söylüyor: "Cinsel yönelim, engellilik, yaş, etnik köken temelleri eksik. İş Kanunu ispatı mağdurdan bekliyor. Ceza Kanunu kasıt arıyor. Ayrımcılık hukukunu çoğu hukukçu da bilmiyor."


İnsan Hakları Ortak Platformu (İHOP) ve Azınlık Hakları Grubu (MRG) için "Ayrımcılık Yasa Taslağı"nı hazırlayanlardan Hacettepe Üniversitesi'nden Dr. Levent Korkut, Türkiye'deki yasal düzenlemelerin ayrımcılığı önlemede yetersiz olduğunu, bu nedenle özel bir ayrımcılığı önleme yasasına ihtiyaç olduğunu söylüyor.
 
Korkut, Türkiye'de ayrımcılıkla ilgili üç temel düzenleme olduğunu söylüyor. Anayasa'nın eşitlikle ilgili 10. maddesi, İş Kanunu'nun istihdamda ayrımcılıkla ilgili düzenlemesi ve Ceza Kanunu'nun ayrımcılıkla ilgili 221. maddesi. Ama bunların hepsinin neden yetersiz kaldığını Korkut şöyle açıklıyor.
 
Anayasa
Genelde anayasalarda eşitlik ilkesi ve ayrımcılık yasağı maddesi zaten olur. Ama ana sorun, anayasa doğrudan uygulanabilir bir metin değil. İlkeyi koyabilir ama daha etkili uygulamayı mutlaka sağlamak gerekiyor.
 
Başvuru olanağı yok: Ayrımcılık halinde Anayasa Mahkemesi'ne başvuru sınırlı. Doğrudan davayı sadece siyasi partiler açabiliyor ya da bir mahkeme davayı Anayasa Mahkemesi'ne götürebiliyor. Bunlar da uygulamayla ilgili değil, çünkü Anayasa Mahkemesi yalnızca yasaları denetliyor.
 
Ayrımcılık uygulamada: Oysa ayrımcılık idari işlemlerden, idarenin günlük pratiğinden kaynaklanıyor. Ayrımcılık vakalarının yüzde 95'i yasa boyutunda değil, uygulamada. İdari eylemlerin ve özel alandaki ilişkilerin düzenlenmesi gerek. Uygulamayı sağlayacak mekanizma yok.
 
Ayrımcılık temelleri eksik: Anayasa genel kabul görmüş ayrımcılık temellerinin bir kısmından bahsetmiyor. Oysa hangi temeller dâhilinde ayrımcılık yapılıyor, bunların açıkça ifade edilmesi gerek. Ayrımcılığa karşı özel bir yasa, bu eksikliklerin giderilmesine yarar. Anayasa'daki mevcut temellerde, cinsel yönelim, etnik köken, yaş ayrımcılığı (yaş nedeniyle farklı muamele), engellilik temelleri yok. Bu da keyfi uygulamaya neden olabiliyor. Bu gruplardan biri davaya gittiğinde, bu maddenin onları kapsamadığı söylenebiliyor.
 
İş Kanunu
İş Kanunu'nda istihdamda ayrımcılığa yönelik bazı maddeler var. Örneğin ayrımcılık yaparak iş sözleşmesine son vermede tazminat cezası var. Ama hâlâ çok eksik ve tazminat düşük. Ayrımcılık mağduru durumu ispatlamakla ilgili zor durumda kalıyor. Ayrıca mağdura yardım eden kurum da yok.
 
Ceza Kanunu
Ceza Kanunu'nun (TCK) 221. maddesi ayrımcılık suçunu düzenliyor. Ama o da yalnızca, malların dolaşımı, satımı sırasında ayrımcılık, bir hizmetten yararlandırmada ayrımcılık gibi belli alanları kapsıyor, Ayrıca bu madde özel bir kast arıyor. "Bu kişi bunu ayrımcılık niyetiyle yaptı"yı ispatlamak çok zor. Bu maddeden yılda ortalama bir dava açılabiliyor; sonuçta kullanılmayan bir maddeye dönüşmüş durumda.
 
"Hukuk eğitiminde ayrımcılık hukuku yok"
Ayrımcılık hukukunun çoğu temeli hukukçular tarafından da bilinmiyor. Bu konuda hukuk dersi ve akademik çalışma yok denecek kadar az.

İlgili haberler:

"Ayrımcılık Yasamız Olsaydı Bugün Çoğu Sorunu Çözmüştük"
 
Eşitlik Komisyonu Ayrımcılığı Doğrudan Cezalandırabilir
 
"Komisyon Yetmez, Ayrımcılık Yasası Lazım"
 

Etiketler: insan hakları
İstihdam